"terk edeceksin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستغادر
        
    • وتغادر
        
    • فسوف تتركني
        
    • ستتخلين
        
    • ستتركني
        
    • ستهجر
        
    • ستغادرين
        
    • تهجرها
        
    • ستتركينه
        
    • ستحظى بالرعاية
        
    Ve Kudüs'ü terk edeceksin yoksa sonun ihanetten tutuklanmak olur. Open Subtitles و انت ستغادر اورشليم او ستجد نفسك معتقل بتهمة الخيانة
    Fakat ondan sonra sen ManjuIika, Avni´nin bedenini temelli terk edeceksin. Open Subtitles ولكن بعد ذلك مانجاليكا ستغادر جسد أفاني إلي الأبد
    Şu kilitleri hemen açacaksın sonra kapıyı açık bırakıp hücreyi terk edeceksin. Open Subtitles ستحل هذه القيود وتغادر الزنزانه وستترك الأبواب مفتوحه
    - Ama o olursan beni terk edeceksin. Open Subtitles لكن إن غدوت هو، فسوف تتركني.
    Yapabiliyorken tadını çıkar, yakında Fanny Brice'ı oynamak için bizi terk edeceksin. Open Subtitles استمتعي بها بينما هي مستمره لانكي قريبا ستتخلين عنا لتلعبي دور الفتاه المضحكه
    Ki hiç olmayacak, çünkü sen beni başkası için terk edeceksin... Open Subtitles والذي لن يحدث الآن لأنك ستتركني لواحدة أخرى
    Duyduğuma göre yarın gidiyormuşsun. Seçimi ve oğlunu kaderlerine mi terk edeceksin? Open Subtitles سمعت أنّك مُغادر غدًا، هل ستهجر الانتخابات وابنك؟
    Seninle o konferans odasına gideceğim ve orada senin gibi davranan birisi yoksa oteli terk edeceksin ve yüzünü bir daha görmeyeceğim. Open Subtitles لو ذهبتُ معكِ للمؤتمر ولم يوجد شخص يدعي شخصيتك ستغادرين الفندق ولن أرى وجهك مرةً أخرى, إتفقنا؟
    Barı terk edeceksin, şehri terk edeceksin, babanın yanına, evine döneceksin ve ona işlerin yolunda gitmediğini söyleyeceksin. Open Subtitles ستغادر هذه الحانة وستخرج من هذه المدينة وستعود لوالدك وتقول له :
    Hayır, şimdi ne olacağını söyleyeyim bu evi şimdi terk edeceksin. Open Subtitles لا ، ما سيحدث هو أنك ستغادر هذا البيت حالاً
    Çünkü 3 gün içinde onunla yatacaksın... ve 3 gün sonra ise onu terk edeceksin. Open Subtitles لأنه بعد 3 أيام سوف تضاجعها، وبعد 3 أيام أخرى سوف تهجرها وبعدها ستغادر بـ صراخ وبكاء.
    Bu olduğunu Yani, sadece terk edeceksin? Open Subtitles غذاً هذه هي ، أنت ستغادر فقط ؟
    bu odayı, şu çantanın içinde terk edeceksin. Open Subtitles ستغادر هذه الغرفة داخل ذلك الكيس
    Ama derhal James Kalesi'ni terk edeceksin. Open Subtitles ولكنك ستغادر حصن جيمس على الفور
    Şu kilitleri hemen açacaksın sonra kapıyı açık bırakıp hücreyi terk edeceksin. Open Subtitles ستحل هذه القيود وتغادر الزنزانه وستترك الأبواب مفتوحه
    ...sonra kapıyı açık bırakıp hücreyi terk edeceksin. Open Subtitles وتغادر الزنزانه وستترك الأبواب مفتوحه
    Ona dönüşürsen, beni terk edeceksin. Open Subtitles إن كنت ستغدو هو، فسوف تتركني.
    Gidip bulmak için ironik bir şekilde beni terk edeceksin. Open Subtitles ستتخلين عني بسخرية هنا ، للذهاب للعثور عليه
    Beni terk edeceksin, değil mi? Open Subtitles أنت ستتركني أليس كذلك؟
    - Patty Hewes'ü bize vereceksin. - Yoksa ölmekte olan karını mı terk edeceksin? Open Subtitles أستعطينا (باتي هيوز) أم ستهجر زوجتك المحتضرة!
    Çünkü seninle işim bittiğinde tıpkı geldiğin gibi Los Angeles'ı terk edeceksin. Open Subtitles لأنه عندما انتهي منكِ ستغادرين "لوس أنجلوس" كما دخلتها
    Kimliğin var mı? Yani, onu ölüme terk edeceksin, öyle mi? Open Subtitles -إذن، ستتركينه يموت، أليس كذلك؟
    Bizi terk edeceksin. Ludovico sağlık merkezine nakledileceksin. Open Subtitles ستحظى بالرعاية في مؤسسة "لودوفيكو" الصحية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more