"terk edemem" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أستطيع ترك
        
    • لا يمكنني ترك
        
    • لا أستطيع التخلي
        
    • لن أهجر
        
    • لا أستطيع المغادرة
        
    • لا أستطيع مغادرة
        
    • لا أستطيع أن أترك
        
    • ان اتخلى
        
    • يُمكنني ترك
        
    • لا يمكنني التخلي
        
    • لا يمكنني مغادرة
        
    • لا يمكنني أن اترك
        
    • أستطيع تركه
        
    • أستطيع تركهم
        
    • استطيع مغادرة
        
    Park görevlisi gelene kadar arabamı terk edemem. Open Subtitles ولكن لا أستطيع ترك سيارتي حتّى يأتي شرطي الوقف
    O şekilde onunla evlenmek için evi terk edemem. Open Subtitles لا يمكنني ترك البيت وأتزوج وهي على هذا الحال
    Onu terk edemem. Asla üstesinden gelemez. Open Subtitles لا أستطيع التخلي عنها فلن تتحمل ذلك
    - Burada kazandığım dostlarımı terk edemem. Open Subtitles لن أهجر الأصدقاء الذين قابلتهم هنا
    Özür dilerim, ama Marcus'la ilgilenildiğini bilmediğim sürece burayı terk edemem. Open Subtitles أنظري، أنا آسف لكن لا أستطيع المغادرة نهائيا بدون أن أعرف أن لماركوس شخص يهتم به
    Şuanda burayı terk edemem. Bir şeyler oluyor. NE olduğunu bulmak zorundayım. Open Subtitles لا أستطيع مغادرة هذا المكان الآن , شيءٌ ما يحدث و عليّ أن أعرف ما هو , فإن لم أفعل فسأضيع
    Ve kesinlikle onun için Downton'ı terk edemem. Open Subtitles وإنني بالتأكيد لا أستطيع أن أترك "داون تاون" من أجله
    Ya da biliyordur ama korkmuştur, hala korkuyordur ama onu bu şekilde terk edemem. Open Subtitles ربما لاتعرف انه هناك او ربما تعلم لكنها كانت خائفه ومازالت لكن لايجب ان اتخلى عنها بهذا الشكل
    Hasta bir kadını ve üç çocuğu onu tatmin etmek için terk edemem. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك زوجة مريضة و ثلاثة أطفال لخاطر صاحبة السمو.
    Bu insanları ölüme terk edemem. Bu insanları terk edemem. Open Subtitles لا أستطيع ترك هؤلاء النّاس يموتون لا أستطيع ترك هؤلاء النّاس
    Cinayet mahallini terk edemem. Open Subtitles أنا لا أستطيع ترك مشهد الجريمة.
    Bu durumdaki bir kardeşimi terk edemem, hele böyle bir dini günde. Open Subtitles لا يمكنني ترك أخ في خطر، ليس في هذا اليوم المقدس
    Gaby, Edie'yi şimdi terk edemem. Belki birkaç hafta içinde. Open Subtitles جابي)، لا يمكنني ترك (إيدي) الآن) ربما بعد أسابيع
    Bu adamları terk edemem. Open Subtitles لا أستطيع التخلي عن هؤلاء الرجال.
    - Veliaht'ı terk edemem. Open Subtitles لا أستطيع التخلي عن "الدوفين ~".
    Söylentilere göre evimi terk edemem. Open Subtitles لن أهجر بيتي بسبب إشاعة.
    Evet. Ve bu yüzden şimdi burayı terk edemem. Open Subtitles نعم , و لذلك لا أستطيع المغادرة الآن
    Ama çocuklar buradayken evi terk edemem. Open Subtitles ولكن لا أستطيع مغادرة المنزل، وليس مع الأطفال هنا.
    Onu seviyorum. Karımı terk edemem. Open Subtitles أحبها لا أستطيع أن أترك زوجتي
    Seni terk edemem tatlım. Etmeyeceğim. Open Subtitles لا استطيع ان اتخلى عنك يا عزيزي ولن افعل
    Size yardımcı olamam. Ailemi terk edemem. Open Subtitles لا يُمكنني مساعدتي ، لا يُمكنني ترك عائلتي
    Fakat şu anda Bay Edwards'ı terk edemem. Open Subtitles ولكن لا يمكنني التخلي عن السيد (ادورد ) الآن
    Gerçekten değer verebiliyorsun. İnsanlığa değer veriyorsun. Burayı terk edemem. Open Subtitles وتهتمين بالغير، وأنا لا يمكنني مغادرة هذا المكان ..
    İnsanlarımı terk edemem. Open Subtitles أنا لا يمكنني أن اترك شعبي.
    Onu orada çürümeye terk edemem. Kendimi çok suçlu hissederim. Open Subtitles لا أستطيع تركه يتعفّن هناك سأشعر بذنب كبير
    En başta öğrencilerim yüzünden. Onları terk edemem. Bana ihtiyaçları var. Open Subtitles طُلابي كبداية، لا أستطيع تركهم إنّهم بحاجتي
    Odayı terk edemem. Şuraya gideceğim. Arkamı döneceğim. Open Subtitles لن استطيع مغادرة الغرفة يجب أن أظل هنا ، سأدير ظهرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more