| Merkez, herkes hazır olsun bilinmeyen kişi hedef adresi terk ediyor. | Open Subtitles | وحدة التحكم، كل المراقبون مستعدون ـ المجهول يغادر المنزل ـ اتبعوه |
| Herkes kasabayı Warren Ridge Caddesi'nden terk ediyor. | Open Subtitles | الجميع يغادر المدينه عبر طريق ارض التلال |
| Bu yüzden herkes bu şehri terk ediyor, beyaz-zenci. | Open Subtitles | لهذا السبب يغادر كثيرٌ من الناس المدينة ، بيضٌ وسود |
| Görünüşe göre karınız sizi terk ediyor, bayım. | Open Subtitles | يبدو أن زوجتك تتركك يا سيد |
| Birbirlerine delicesine âşık oluyorlar ve David Letterman için beni terk ediyor. | Open Subtitles | فيوافق على لقائها ويتواعدان، يتحابان بجنون، وهي تهجرني من أجل (ديفيد ليتيرمان) |
| Ne zaman birisi önemli olduğumu söylese, beni terk ediyor. | Open Subtitles | كلما يقول أحد ما بأنه يهتم لأمري لا ينفك يتركني |
| terk ediyor burayı. | Open Subtitles | أنها ستذهب |
| Sonbaharda, en güçlüler dışında herkes kutupları terk ediyor ve buzun hâkimiyeti tekrar başlıyor. | Open Subtitles | بحلول الخريف، يهجر الجميع القطبين ما عدا الأشد تحملاً ويُشدد الجليد قبضته |
| Neden bir adama aşık olur olmaz beni terk ediyor? | Open Subtitles | لماذا بمجرد أن أقع في الحب مع شخص ما يهجرني بعدها ؟ |
| Bravo, termal görüntülere göre ikinci bir kişi daha binayı terk ediyor. | Open Subtitles | برافو , الرؤية الحرارية تقول ان هُناك هدفاً اخر يغادر المبنى |
| Joe Frazier şu anda stüdyoyu terk ediyor. | Open Subtitles | ولي س هناك سؤال حول ذلك جو فرايزر يغادر الاستوديو الان |
| Herkes beni terk ediyor. Bu bir yol değil, bu gerçek. | Open Subtitles | الجميع يغادر, أنه ليس نمط في الحقيقة |
| Herkes beni terk ediyor. Bu bir yol değil, bu gerçek. | Open Subtitles | الجميع يغادر, أنه ليس نمط في الحقيقة |
| Şüpheli Yasler Terrace'ı terk ediyor Sherman'dan doğuya doğru gidiyor. | Open Subtitles | المشتبه فيه يغادر منطقه "ياسلر تاريس" نتوجه شرقا لـ"تشارمن" |
| İrtibat bürosunu en son o terk ediyor. | Open Subtitles | انه آخر من يغادر غرفة الاتصالات. |
| Jamal, General Said'i tutuklamış. Solomon adamlarıyla ülkeyi terk ediyor. | Open Subtitles | (جمال) أمر باعتقال اللواء (سعيد) و(سلومون) يغادر الوطن مع رجاله |
| Üniversiteyi terk ediyor. | Open Subtitles | سوف يغادر الجامعة. |
| Seni terk ediyor. | Open Subtitles | جهز نفسك , يارجل سوف تتركك |
| Beni bir işçi için terk ediyor. | Open Subtitles | انها تهجرني من اجل رجل اعمال يدوية |
| Bir kaç hafta içinde AAsını alacak ve sonra onu terfi ettirecekler ve şimdi beni terk ediyor. | Open Subtitles | هو أوشك أن يحصل على أي أي ه في إسبوعين و سيعطونه ترقية عندما يعمل و هو الأن يتركني |
| terk ediyor burayı. | Open Subtitles | أنها ستذهب |
| Sonbaharda, en güçlüler dışında herkes kutupları terk ediyor ve buzun hâkimiyeti tekrar başlıyor. | Open Subtitles | بحلول الخريف، يهجر الجميع القطبين ما عدا الأشد تحملاً ويُشدد الجليد قبضته |
| Herkes beni terk ediyor ve bu hiç hoşuma gitmiyor! | Open Subtitles | الجميع يهجرني ، وليس يعجبني هذا |
| İnsanlar ya seni terk ediyor, ya ölüyor. Seninle mümkün olan yalnızca bu iki son mu? | Open Subtitles | إمّا أن يهجركِ الناس أو يموتون، تلك هما النهايتين المحتملتين معكِ! |
| Kocalar sürekli ölüyor ya da terk ediyor. | Open Subtitles | الأزواج يموتون أو يهجرون زوجاتهم دائماً. |