Tamam, tamam . S...seni hatırladım ve tesadüf değildi. | Open Subtitles | حسناً ,حسناً.أنا أتذكركِ وأنها لم تكن مصادفة |
Ama Afrika'da karşılaşmamız tesadüf değildi. | Open Subtitles | لكن المقابلة في افريقيا لم تكن مصادفة كنت أريد أن أتكلم معك |
Sen sıradan bir barmen değilsin ve bunu bu kadar kısa bir sürede yapman tesadüf değildi. | Open Subtitles | . انت لست نادلة فحسب . هذا لم يكن صدفة , لقد توليتي الأمر |
Seninle karşılaşmam tesadüf değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن حادثة أنني التقيت بك اليس كذلك؟ |
Aynı gece orada olmaları bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | لم يكن مصادفة أنهما هناك في نفس المكان في الليلة ذاتها |
Hiçbiri tesadüf değildi. | Open Subtitles | تلك المخلوقات التي هبطت مع النيازك، إنها ليست صدفة |
Bak bebeğim. O akşam seninle kulüpte karşılaşmam bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | إسمعي يا إمرأة، ليست مُصادفة أنّي إلتقيتُ بكِ في النادي في تلك الليلة. |
Kahretsin. Kulübüme girmen sadece bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | اللعنة، عندما دخلت ناديي، . لم تكن صدفة |
Öldürülmüş olması tesadüf değildi. Baştan sona herşey önceden planlanmıştı. | Open Subtitles | لم تكن مصادفة أن يتم قتلها أمام الكلية ولم تكن حادثة عارضة في ذلك اليوم |
tesadüf değildi Doktor Bey. | Open Subtitles | إنها لم تكن مصادفة يا دكتور |
Louis Bernard'ın bize gelmesi, otobüste yardımcı olması ve bir konuşma başlatması bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | مساعدة (لويس برنارد) لنا منذ البداية لم تكن مصادفة وأيضاً محادثتة معنا |
Çok açık, Davey. Bugün bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | هذا واضح جدا ,دايف اليوم لم يكن صدفة |
Sizinle yatağa girmem tesadüf değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن صدفة انني انتهيت في سرير معك |
Bu tesadüf değildi. | Open Subtitles | ذلك لم يكن صدفة. |
Seninle karşılaşmam bir tesadüf değildi, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن حادثة أنني التقيت بك اليس كذلك؟ |
Yani işyerimin dışında bana rastlaman tesadüf değildi. | Open Subtitles | إذاً التقائي بكَ خارج مكتبي لم يكن مصادفة |
Demokratlar yönetime geçince kendi demokratik prensiplerine sırtını çevirmen tesadüf değildi. | Open Subtitles | انها ليست صدفة درت ظهرك على مبادئك الديموقراطية فقط عندما الديموقراطيون اصبحت الساسة مجموعة قوانين |
Zolotov'la aynı anda kulüpte olmamız bir tesadüf değildi ama onu ben öldürtmedim. | Open Subtitles | ليست مُصادفة,تواجدي أنا و(زولوتوف) في النادي في نفس الوقت ولكني لم أتسبب بمقتله |
Benimle o barda buluşman bir tesadüf değildi. | Open Subtitles | مقابلتكِ لي في الحانة لم تكن صدفة |
Yine de yok oluş bir tesadüf değildi. Dinozorların kaderini belirlemede bir faktör diğerlerinden daha etkiliydi. | Open Subtitles | .و لكن الإنقراض لم يكن وليد الحظ أحد العوامل أكثر من غيرها حدَّد مصير الديناصورات |
Meksika'da bu iş görüşmesini yapmam tesadüf değildi. | Open Subtitles | ما كانت صدفة أنني تقدّمت إلى هذا العمل في مكسيكو. |
Sana hep söylemek istedim trende karşılaşmamız tesadüf değildi. | Open Subtitles | أردت دائما أن أخبرك لقائنا في القطار الكهربائي لم يكن من قبيل الصدفة |