| Evrensel Otorite'nizle konuşacaksınız ve tüm dünyanın teslim olmasını emredeceksiniz. | Open Subtitles | ستتحدثين إلى سلطة عالمكِ المركزية وتأمرينهم بالاستسلام العالمي |
| - Ona teslim olmasını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أمرته بتسليم نفسه |
| Barnett'in etrafını sardık ve ona, rehineyi ve silahını bırakıp teslim olmasını söyledik. | Open Subtitles | أحطنا بـ " بارنيت " و أمرناه أن يحرر رهينته و يترك سلاحه |
| Eğer beni ararsa ona teslim olmasını söylerim. | Open Subtitles | إن اتّصل بي سأبلغه أن يسلّم نفسه تعرف أنني سأفعل ذلك |
| Suçludan teslim olmasını, saklayanların da onu adalete teslim etmelerini istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أطلب من الذين يأووه أن يسلموه الى العدالة |
| Böylece Müttefikler savaş meydanında yapamadıkları Almanya'nın koşulsuz teslim olmasını kağıt üzerinde başarma yoluna gittiler. | Open Subtitles | لذلك عرض الحلفاء أن ينجزوا على الورق ما حققته جيوشهم في الميدان الحصول على إستسلام ألمانيا الغير مشروط |
| Müdür Bey, açıkça teslim olmasını istediniz. Ama böyle bir yaklaşım bu durumda yardımcımız olmayacaktır. | Open Subtitles | أيها المفوض ، قلت بصراحة عليه أن يستسلم على أية حال ، مثل هذا الأمر قد لا يساعد في وضعنا |
| Ama teslim olmasını istememizin nedeni bu değil. Nedeni korkuyor olmamız. | Open Subtitles | و لكن ليس لهذا يعرض أن يسلم نفسه نفعلها لأننا خائفون |
| teslim olmasını söyleyecektim ona. | Open Subtitles | لقد كنت عازما ان ابلغه ان يسلم نفسه |
| Ona teslim olmasını söylemiş. | Open Subtitles | أخبرتني أنّها طلبت منه تسليم نفسه |
| Evrensel Otorite'nizle konuşacaksınız ve tüm dünyanın teslim olmasını emredeceksiniz. | Open Subtitles | ستتحدثين إلى سلطة عالمكِ المركزية وتأمرينهم بالاستسلام العالمي |
| Eğer onun teslim olmasını ikna edersen... o zaman sana söz verebilirim... | Open Subtitles | اذا استطعت ان تقنعه بالاستسلام عندها اعدك بهذا |
| Dr. Rosen, bırak onunla ben konuşa- ...bırak Anna'yla ben konuşayım çünkü teslim olmasını sağlayabilirim. | Open Subtitles | دكتور روسين يجب عليك ان تتركني اذهب لاتحدث يجب عليك ان تتركني اذهب لاتحدث مع آننا لانه بإمكاني اقناعهم بالاستسلام |
| - Ona teslim olmasını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أمرته بتسليم نفسه |
| Bu yüzden, Green Arrow'dan teslim olmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | لذا أطالب (السهم الأخضر) بتسليم نفسه. |
| Barnett'in etrafını sardık ve ona, rehineyi ve silahını bırakıp teslim olmasını söyledik. | Open Subtitles | أحطنا بـ " بارنيت " و أمرناه أن يحرر رهينته و يترك سلاحه |
| Bayan Prentiss, ağabeyinizi biz bulmadan görürseniz teslim olmasını söyleyin. | Open Subtitles | آنسة (برينتس) إن حصل وقابلتِ أخيك قبل أن نفعل أخبريه أن يسلّم نفسه |
| Suçludan teslim olmasını, saklayanların da onu adalete teslim etmelerini istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أطلب من الذين يأووه أن يسلموه الى العدالة |
| Beck darılmasın ama herkes Hain'in teslim olmasını konuşuyor olacak. | Open Subtitles | بدون إهانة يا (بيك) لكنني ظننت أن الجميع سيتحدث عن إستسلام (المتمرد) |
| Git Cafer'e teslim olmasını söyle yoksa evi, içindeki herkesle beraber uçuracağız. | Open Subtitles | اخبري (جعفر) أن يستسلم وإلا فجرّنا البيت بجميع من فيه |
| Ona teslim olmasını söyle, yoksa hayatının geri kalanını parmaklıklar arkasında geçirecek! | Open Subtitles | أخبريه أنه من الأفضل أن يسلم نفسه أو سيقضى بقية حياته خلف القضبان |
| - Hemen teslim olmasını mı bekliyordun? | Open Subtitles | هلو توقعتى منه ان يسلم نفسه ؟ |
| teslim olmasını ayarlamaya yardım etmezsem eninde sonunda polislerin onu yakalayacağını ve Kendal'ın da büyük ihtimal iki ateş arasında kalacağını söyledi. | Open Subtitles | قال إن لم أساعد على ترتيب تسليم نفسه ستأتي الشرطة وتسقطه فوراً وربما " كاندل " يقع بين النيران |