"tespih" - Translation from Turkish to Arabic

    • مسبحة
        
    • المسابح
        
    • المسبحة
        
    • لآفة
        
    Lanetlenmemek için umutsuzca teselli arayan, deli gibi tespih çeken papazlar tarafından beyni yıkanmış lanet bir İrlandalı orospuydu! Open Subtitles ، كانت عاهرة أيرلندية ، تدّعى الكهنوت ، تتقلد مسبحة . وفى حاجة ماسة للمواساة من الشيطان
    Bak, sana bir tespih getirdim. Ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles أنظري لقد جلبت لك مسبحة هل تعلمين ما هذه؟
    tespih çekip ezberden kitap okumaktan başka bildikleri yoktur onların. Open Subtitles لا يفعلون شيئاً سوى تقليب المسابح ...بأصابعهم وتلاوة كتاب
    tespih karşılığında aldığı ilk karısı. Open Subtitles أولى زوجاته التي اشتراها مقابل المسابح
    tespih, bunun gibi bir izinsiz girişe karşı korunuyor olmalı. Open Subtitles هذه المسبحة محمية، على مايبدو لمنع أى إقتحام مثل هذا.
    tespih de var. Tıpkı onun üzerindeki gibi. Open Subtitles ,حتى المسبحة من ضمنها مثل التي ترتديها بالضبط
    tespih böceğinin bir akrabası, burada yemek tabağı büyüklüğünde. Open Subtitles قريبٌ لآفة البطاطا بحجم طبق العشاء
    Bu tespih değerli sırları koruyor. Open Subtitles مسبحة الصلاة تلك تحمي العديد من الأسرار القيمة.
    Üzerinde haç, aziz tasvirlerinin olduğu eşyalar hatta tespih bile ülkeye giremezdi. Open Subtitles لاشيء يحمل صورا للصليب، أو قديس، أو مسبحة يمكنه أن يمر.
    Bazı Güney Amerikalı dinbilimciler heyecanlanmıştı çünkü Şili'li küçük bir kız bir domatesi ikiye böldüğünde içindeki domates çekirdekleri tıpkı bir tespih gibi duruyorlardı. Open Subtitles بعض علماء الدين في إفريقيا الجنوبية متحمسون بسبب طفلة صغيرة في الشيلي قطعت طماطم و داخل تلك الحبة من الطماطم يكون مسبحة كاملة.
    Kullandıkları tespih onunki olmalı. Open Subtitles مسبحة الصلاة التى إستخدموها... لابد من أنها تعود إليه.
    Nerede şu tespih? Open Subtitles الآن أين مسبحة الصلاة تلك؟
    Ve bir tespih. Open Subtitles ثمّ لدينا مسبحة... إنها مسبحة
    İki tane tespih bulduk. Open Subtitles وجدتُ اثنين من المسابح هنا
    Eğer yanılmıyorsak, bu tespih bize haritanın yerini gösterecek. Open Subtitles إذا كنا مصيبين،فإن تلك المسبحة سوف تحدد لنا مكان الخريطة.
    Gömmeye çalıştığı tespih de şöminedeydi. Open Subtitles وكانت المسبحة التي حاولت دفن أيضا في الموقد.
    tespih tanesi de yok. Nightingale işi değil. Open Subtitles لا يوجد خرز المسبحة , لا يوجد عندليب
    tespih böceğinin bir akrabası, burada yemek tabağı büyüklüğünde. Open Subtitles قريبٌ لآفة البطاطا بحجم طبق العشاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more