"tespiti" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحديد
        
    • تشخيص
        
    • الكشف عن
        
    • يُؤكّدَ
        
    • أبلغهم عن
        
    Burada fena yanmış bir kart var. Kimlik tespiti yapılamıyor. Open Subtitles لديّ حبل قصير محترق بشدة هنا، لا يمكنني تحديد الهوية.
    Araçtaki GPS ile yer tespiti yapılır. TED يمكنك استخدام نظام تحديد المواقع في السيارة لتحديد موقعها.
    Kimlik tespiti, ayarlamalar gibi yapılacak işler var. Open Subtitles هناك مسألة تحديد الهوية و هناك بعض الترتيبات
    Hasar tespiti için, yedek sistemimi kapatıp, yeniden başlatmayı deneyeceğim. Open Subtitles سأحاول الوصول إلى تشخيص بالإغلاق و إعادة التشغيل بواسطة الحاسب الثانوي
    Yapılabilecek potansiyel uygulamaları düşünebiliyor musunuz? Topraktaki atıkların tespiti, gümrük uygulamaları, konteynerlarda kaçak malların tespiti, vesaire. TED هل يمكنك أن تتخيل التطبيقات المحتملة -- فحوصات البيئية للملوثات في التربة، تطبيقات الجمارك، الكشف عن البضائع غير المشروعة في الحاويات وهلم جرا.
    Cesedin üstüne işedim. Bundan kimlik tespiti yapabilirler mi? Open Subtitles تبولت على الجثة أيمكنهم تحديد هوية صاحب البول؟
    Cesedin üstüne işedim. Bundan kimlik tespiti yapabilirler mi? Open Subtitles تبولت على الجثة أيمكنهم تحديد هوية صاحب البول؟
    Parçalanmış kalıntıların adlitıp kimlik tespiti ve yeniden oluşturulması üzerine çalışıyor. Open Subtitles ما نقوم به في الغالب هو تحديد هوية و التعريف للبقايا البشرية المتعفنة
    Kasa üçte yaşlı kadın maskesi fiyat tespiti lazım. Open Subtitles لا زلت أنتظر تحديد سعر قناع السيدة العجوز
    Aşagıda binlerce insan kalıntısı kimlik tespiti için bekliyor. Open Subtitles يوجد الآلاف من الجثث البشرية هناك في الأسفل تنتظر أن يتم تحديد هويتها
    Mayınların yer tespiti konusunda eğitilmiş maymunlar, evet. Open Subtitles قرود مدربة على تحديد مواقع حقول الألغام وتفجيرها ، نعم
    Sana adamın fotoğrafını gönderdim. Tek isteğim bir kimlik tespiti yapman. Open Subtitles لقد أرسلت لكِ صورةً للرجل الذي قام بذلك وكل ما أريده منكِ هو تحديد الهوية
    John ve Jane Doe'nun kimliğinin tespiti için yardım ediyoruz. Open Subtitles نحن نساعد على تحديد هوية المجهولين والمجهولات
    Araçta kan olduğu için bulduğumuzda birkaç saatte kimlik tespiti yapabiliriz. Open Subtitles وخلّف وراءه دماً في السيارة كدليل متى ما حددنا مكان السيارة، فسيمكننا تحديد هويتها في غضون ساعات
    Kabarcık şeklindeki bu kemik yankıdan yer tespiti sağlayan bir odacıktır. Open Subtitles هذه العظمة الهوائية عبارة " عن " غرفة تحديد صدى الصوت
    Elimizde bir ceset var o kadar yanmış ki kimliğinin tespiti bile çok zor. Open Subtitles ولكن لدينا جثه محروقه تماماً.. سيكون من الصعب تحديد هويتها
    Vücutları kimlik tespiti yapılamaz haldeydi ve adli tıp herhangi bir eşleşme bulamamıştı. Open Subtitles قد أجسادهم كانت جردت من كل تحديد ، وكنا أبدا قادرون على جعل أي نوع من المباريات الطب الشرعي.
    Bu yüzden, bugün, eksiklerin tespiti için sınıflarınıza konuk olacağım. Open Subtitles لذلك سوف أجلس في فصولكم اليوم لأساعد في تحديد أيَّ نقاط ضعف
    - Nasıl? Sisteme bağlar ve arıza tespiti yaparım. Open Subtitles سأوصله وأجري تشخيص بطيء
    Buradan bir hata tespiti yapabilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا اجراء تشخيص من هنا؟
    Eğer nefes analizi vadettiklerini yerine getirirse, bu teknoloji bizlere sağlık sistemimizi dönüştürmemize -- tedavinin, hastalık semptomlarıyla başladığı reaktif bir sistemden, hastalığın semptomlar başlamadan çok önce, tespiti, teşhisi ve tedavisinin yapılabildiği proaktif bir sisteme dönüştürmemize imkan sağlayacaktır. TED فإذا كان تحليل التنفس واعداً كما يبدو! فهذه التكنولوجيا قد تكون نافعة جداً لتحويل نظام الرعاية الصحية لدينا. تحويله من نظام يعتمد على ردات الفعل، حيث أن العلاج يعتمد على ظهور الأعراض. إلى نظام استباقي، حيث الكشف عن المرض و التشخيص والعلاج يمكن أن يحدث في مراحل مبكرة قبل ظهور أي الأعراض
    Ceset, kimlik tespiti için gereken DNA testinin yapılacağı adli tıpa götürülmek üzere yerden dikkatlice çıkartılıyor. Open Subtitles كما ترون، الجسم يُنْبَشُ بعناية للنقلِ إلى وسيلة حيث الدي إن أي يُمْكِنُ أَنْ يُؤكّدَ الهويةَ.
    Hasar tespiti yapın! Open Subtitles اسمع , أريدك ان تتصل بالقيادة أبلغهم عن خسائرنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more