Ben onun bu olayda gerçeği söylediğini sanıyorum. O ilk önce silahları Texas'a getirdi. | Open Subtitles | اعتقد انه يقول الحقيقة حول شيء واحد انه أول مرة يجلب أسلحة الى تكساس |
Onu Texas'a canlı götürmeliyim. | Open Subtitles | يجب ان آخذه الى تكساس حيا لتتم محاكمته هناك وشنقه |
Onu Texas'a götürmeyeceğiz. Asmak için Fort Smith'e götüreceğiz. | Open Subtitles | ليس الى تكساس بل الى حصن سميث ليشنق هناك |
Haftaya bir işin yoksa benimle Texas'a da gelirsin belki. | Open Subtitles | إن كنت متفرغا الأسبوع القادم ربما يمكنك مرافقتي إلى تكساس |
Bu hikaye sinema ekranındayken, dokuz erkek Rio Bravo'dan Texas'a girdi. | Open Subtitles | بينما تلك المسرحيةِ الخيالية كانت على الشاشاتِ السينمائية تسعة رجال عبروا ريوبرافو إلى تكساس |
Biz burada Texas'a gerçek yardım severleri alıyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا في تكساس لدينا التزام حقيقي للولايات |
Yarın, sana yeni bir içki seçeriz fakat bugün, yapacağın şu bahisçine gidip Texas'a 20 bin yatıracaksın. | Open Subtitles | حسناً غداً سنحضر لك مشروبك المفضل و لكن اليوم إليك ما يجب عليك فعله ستضع رهانك من عشرين ألفاً على فريق تكساس |
Evet, bu 6 kız Londra'ya ve bu 3 kız da Texas'a gidiyor. | Open Subtitles | 6 فتيات سيغادرون الى لندن و3 الى تيكساس |
Reid ve Morgan'ı ara, üçünüzün bu akşam Texas'a uçmanızı istiyorum. | Open Subtitles | اتصلي بريد ومورغان اريدكم ان تذهبوا على متن الطائرة الى تكساس الليلة |
Doğru, sanırım Texas'a varmadan önce onları çıkarmalıydım, değil mi? | Open Subtitles | حقا, ربما وجب علي ان ازيلها قبل ان اتوجه الى تكساس,اليس كذلك؟ |
Babanın görev süresi uzamış ve bizim de Texas'a gitmemizi istiyor. | Open Subtitles | لقد تم تمديد مهمه والدكِ ويريدنا أن نأتي الى تكساس |
Neden tanıştığım her meksikalı Texas'a gitmek istiyor? | Open Subtitles | ما السبب أن كل مكسيكي قابلته يرغب بالذهاب الى تكساس ؟ |
Hepimize danışıldı ama kimse Texas'a gitmedi. | Open Subtitles | كلنا كنا مستشارين,لكن لا احد ذهب الى تكساس |
Kocam Texas'a, üsse geri döndü ve idman yapıyor. | Open Subtitles | زوجي ، عاد الى تكساس في القاعدة وفي التدريب |
Texas'a dönmeden önce yaptığınız herşey için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن اشكرك لكل فعلته من اجلي قبل أن اعود إلى تكساس. |
Beş yıl içinde Texas'a tayin olacaksın. | Open Subtitles | خمس سنوات، ستحصل على سفرتك السنوية الأولى إلى تكساس. |
Bu bizim.Konuştuğumuz gibi Trene bineriz ve Texas'a kadar gideriz. | Open Subtitles | إنه قطارنا , مارأيك أن نصعد فيه ونذهب حتى نصل إلى تكساس |
Pekâlâ. Yeni plan. Howard,sen ve Raj Texas'a gidiyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا, خطة جديدة هاورد, إذهب أنت و راج إلى تكساس |
Texas'a gitmek istemiyorum! | Open Subtitles | أوه, بالله عليك, لا أود الذهاب إلى تكساس |
Evet, babam çalıştığı şirketin sendika temsilcisiydi. Texas'a kadar uzun kasalı tırlar kullanırdı ve bana hep derdi ki: | Open Subtitles | نعم, والدي كان مندوب الاتحاد في شركته كان يقود الجرارات الكبيرة في تكساس |