Bu üçüncü buluşmamız ve sen beni teyzene iyi geceler der gibi öpüyorsun. | Open Subtitles | .. لأن هذا ثالث موعد لنا وقبّلتني للتوّ كما لو كنت تودّع عمتك |
Git teyzene merhaba de ve notlarını göster. | Open Subtitles | أذهبي لتحية عمتك و أجعليها تري درجاتك. مرحباً .. |
Çıkıyordunuz, sorun oldu, sen de San Jose'deki teyzene gidiyorsun. | Open Subtitles | كان لديك موعد ولم يفلح وستذهبين الى عمتك في سان جوزيه |
Ayrıca neden şu kız için Bupyung'a gidip gelirken teyzene de bir uğramıyorsun? | Open Subtitles | وأيضا لماذا لا تزور خالتك .. اتذهب كل يوم لبيونق يانق لمجرد لقاء تلك الفتاه؟ |
Çok garip dedim, ve eve gittim teyzene seslendim ama cevap gelmedi. | Open Subtitles | فكرت أن هذا غريب لذا ذهبت الى هناك و ناديت على خالتك لكنها لم ترد |
teyzene adam akıllı bir duş aldırıp, hanımefendi gibi saçını keseceğim. | Open Subtitles | سوف أعطي لعمتك الاستحمام المناسب وقصة شعر كسيدة |
teyzene cuma gününe kadar okul taksitini vermem lazım. | Open Subtitles | أدين لخالتك مبلغ للروضة بحلول الجمعة |
Justin, Betty teyzene erkek arkadaşının ne söylediğini anlat. | Open Subtitles | . جوستون ,اخبر عمتك بيتي ماذا كان يقول صديقها في الليلة الاخري |
Dönerken bunları Cadı teyzene bırakırsın. "Büyükannem yolladı," dersin. | Open Subtitles | خذي هذه إلى عمتك في طريق عودتك أخبرْيها أنهم من الجدة |
Dar bakış açısı konusunda teyzene güvenimiz sonsuz zaten. | Open Subtitles | حسناً، يمكنهُ دائماً الإعتماد على عمتك لإتخاذ وجهة النظر الغير كريمة |
Antoinette teyzene sarılmayacak mısın? | Open Subtitles | حسنا , ألن تقومي بأعطاء عمتك أنتونيت عناق ؟ |
Dışarı çıkıp teyzene bakmam lazım. | Open Subtitles | أريد أن أذهب للخارج وأرى ما إن كانت عمتك بخير |
teyzene ite kaka satabilirdin. Bu senin için bile yeni bir yıkım Taylor. | Open Subtitles | صخب عمتك الخاصة، هذا هو مستوى منخفض جديد ل |
teyzene eski anlaşmazlıkları gündeme getirmemesini söyle, küçük Emma. | Open Subtitles | اخبري خالتك , ايما الصغيرة ,لتجدد مظالمها القديمة |
Mel teyzene ayak uydurabileceğini sanmıştım. Yapamazsan boş ver. Zararı yok. | Open Subtitles | ظننتك ستقفزين مع خالتك لكن إن لم يمكنك، لا بأس |
Öğrenmeyecek. teyzene çok fazla kredi vermedin mi? | Open Subtitles | هي لن تكتشف الأمر ، أنت تعطين خالتك الكثير من الإهتمام ، حسناً ؟ |
teyzene benim hakkımda iyi bir şeyler diyebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا أكتشفت , إنه بأمكانك وضع كلمة طيبة لعمتك |
teyzene, arkadaşlarında kalacağını söyledi. | Open Subtitles | اعتذرت لعمتك وأخبرتها أنها ستقيم مع بعض أصدقائها ... |
teyzene ben seni çağırıncaya kadar orda kalacağını söyle! | Open Subtitles | وقولي لعمتك أنك ستبقين حتى أناديك |
teyzene kaç yaşında olduğunu söyle. | Open Subtitles | قولي لخالتك كم عمرك. |
Anna Mae teyzene uslu olduğunu göster hadi. | Open Subtitles | الآن أنصتا وأريا للعمة (آنا ماي) أنكما مهذبان |
Burası teyzene ait, değil mi? | Open Subtitles | لذا - كَانت عمّتكَ تمتلكُ هذا المكانِ، صح؟ |
teyzene deli olduğumu söyledin, değil mi? | Open Subtitles | لقد أخبرتِ عمتكِ بأننى مجنون , أليس كذلك ؟ |
Her sabah okula gideceksin. Haftada bir de Alicia teyzene. | Open Subtitles | أنكِ تذهبين إلى المدرسة كل صباح و تزورين خالتكِ مرة في الأسبوع |