Genç adam, teyzenin cenazesine gelmen beni çok memnun etti. | Open Subtitles | ايها الشاب، أنا سعيدة للغاية أنك جئت لحضور جنازة عمتك. |
teyzenin davetini aldığında kartlı ve viskili gecesi çoktan başlamıştı galiba. | Open Subtitles | أمسيته للعب الورق وويسكيه، قد بدأت بالفعل عندما تلقى دعوة عمتك. |
Ben Lily teyzenin senle ve Marshall amcayla birlikte yaşadığını sanıyordum. | Open Subtitles | ضننا ان العمة ليلي كانت تعيش معك و مع الهم مارشال |
Su kaynağına düşen traktör olsun Betty teyzenin domuza takılan peruğu... | Open Subtitles | الجرار في حفرة السباحة؟ شعر العمة بيتي المستعار على الخنزير الصغير؟ |
Angelica, sen teyzenin yanında kal. | Open Subtitles | أنجيلكا ، هل ستكونين بخير ؟ ابقي مع خالتك |
Emma teyzenin kamerasında ne kadar film kaldı bilmiyorum. Siktir et kamerayı! | Open Subtitles | المشكلة هي، لا أعرف كم بقي من الفيلم في كاميرا الخالة إيما |
Bu teyze de okuldaki teyzenin dediği şeyi söylüyor. | Open Subtitles | ..إنها تقول نفس الشيء الذي قالتهُ لي العمّة اللطيفة في المدرسة |
Senin bana verdiklerine, muhterem annenin yaptıklarına ve teyzenin desteğine minnettarım. | Open Subtitles | الشكر لمهرك ـ ـ ـ ـ ـ ـ ومساعدة والدتك المباركة ومساعدة عمتك |
Dallas'ta teyzenin cenazesi için almıştın. | Open Subtitles | في دالاس, قلت بأنّك إحتجت المال لجنازة عمتك |
Bu mektup bir elyazısı uzmanından... teyzenin imzasını taklit ettiğine yemin etmeye hazır. | Open Subtitles | هذا خطاب من مختص خطوط أقسم على أنك زيفت توقيع عمتك |
Lütfen benden 90 yaşındaki büyük teyzenin kulede yaşayan bir vampir olduğuna inanmamı bekleme. | Open Subtitles | رجاءً لا تتوقع منى أن أصدق أن عمتك الكبيرة ذات الـ 90 عاماً مصاصة دماء و تعيش فى البرج |
Bea teyzenin gelmesini beklerken yol için bir şeyler hazırlayayım. | Open Subtitles | سأذهب من طريق مختصر . إنتظرى وصول العمة بيا |
Odanın dışında beklemeni istiyorum bir süre çünkü Esther teyzenin kendine çeki düzen vermek isteyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أود منكِ أن تنتظري خارج الغرفة قليلاً لأن العمة إيسثر ستجهز نفسها |
Annem bana, Dell'in annesi Rootie teyzenin, Dell'in iç çamaşırında hamam böcekleri bulduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | امي أخبرتني ان العمة روتي والدة ديل وجدت صراصير في لباس ديل الداخلي |
Adının ne olduğunu unuttum. teyzenin milyon tane sorunu var. | Open Subtitles | نسيت ما كان اسمه خالتك بها ملايين الأمراض |
Adının ne olduğunu unuttum. teyzenin milyon tane sorunu var. | Open Subtitles | نسيت ما كان اسمه خالتك بها ملايين الأمراض |
Sahte evrak vermekten teyzenin başı çok ciddi belaya girebilir. | Open Subtitles | خالتك قد تدخل فى مشاكل خطيرة لتقديم وثائق احتيالية يا صديقى |
Anne, Augustina teyzenin gelip, kendi mezarını temizlediği doğru mu? | Open Subtitles | أمي.هل صحيح أن الخالة أوجستنيا تأتي هنا لتعتني بقبرها الخاص |
Hope teyzenin bizim için yeterince odası olduğundan emin misin | Open Subtitles | هل أنتِ واثقة من أن لدى الخالة هوب غرفة تكفينا جميعاً |
Ancak Julia teyzenin işe böyle baktığını sanmıyorum. Birbirlerine taparlardı. | Open Subtitles | لا أظن أن العمّة "جوليا" رأت الأمر بتلك الصورة، لقد كانا يعشقان بعضهما بجنون |
Sustuğuna göre, teyzenin uğradığı bu haksızlığı sen de onaylıyor olmalısın. | Open Subtitles | إذن أنت لا تستائين لتجاهل خالتكِ وإذلالها؟ |
Paula teyzenin eşyalarını getirdim. Parti verdiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد أحضرت أغراض خالتي باولا لم أكن أعلم أنك تقيمين حفلة |
Çünkü Edie teyzenin bacağında yine ödem çıkmış ve karpuz kadar büyümüş. | Open Subtitles | حقاً؟ لأن العمه أيدي لديها تجمع السوائل في ساقها من جديد وحجم التورم كـ حجم البطيخ |
- teyzenin erkek arkadaşı, doğru mu? | Open Subtitles | إنه حبيب عمّتك منذ فترة طويلة، صحيح؟ أجل |
Ona Ermintrude teyzenin sıtmadan öldüğünü söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأن عمتكِ قد ماتت من الملاريا |
Ama teyzenin yaptığı tamamen farklı. | Open Subtitles | ما فعلته عمّتكَ كَان مختلف جداً |
Patty ve Selma teyzenin yanına gitmeye ne dersin? | Open Subtitles | إذاً ما رأيك بعمل الخالات (بيتي) و(سلما) في مركز الرُخص؟ |
Ve burasıda Amcayla teyzenin odası, deniz manzaralı. | Open Subtitles | وعمّي وعمتي بالغرفة التي تطلّ على شارعين |