Bay. Thompson, size özel barış yemeğimdem sunmama izin verin, | Open Subtitles | سيد ثومبسون , اسمح لي ان اصل الى قطعتك الخاصه |
Stan Marsh, Elise Thompson'ın ateşli bir çatalı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ستان مارش يعتقد ان اليس ثومبسون لديها شق مؤخره رائعه |
Dr Thompson'un astronomik gözlemlerini inceledim. | Open Subtitles | لقد قرأت الملاحظات الفلكية للدكتور ثومبسون |
Ama 2007'de, iki dikkate değer kişi, Japonya'dan Shinya Yamanaka ve Birleşik Devletler'den Jamie Thompson, hayret verici bir buluşa imza attı. | TED | لكن في العام 2007، شخصيتين رائعتين، شينيا ياماناكا من اليابان و جامي تومسون من الولايات المتحدة، قاما بإكتشاف مذهل. |
O Bay Thompson. Yıllardır süpürge sattığım adam. | Open Subtitles | هذا هو السيد تومسون, لقد بعتُ له المكانس لأعوام |
Waxey Gordon ve Nucky Thompson ile beraber Ritz'den çıkıyordu. | Open Subtitles | كان خارجا من فندق "الريتز" بصحبة "واكسي غوردن" و"ناكي طومسن". |
Dead Meat Thompson gibi iyi adamlar günün birinde bir ampul gibi birden sönecekler mi? | Open Subtitles | هل أناس جيدين مثل تومبسون يختفون يوماً هكذا وبكل بساطة؟ |
Bugün size yeni ekip üyemiz Nancy Thompson'ı takdim ederek başlamak istiyorum. | Open Subtitles | اليوم أحب ان نتعرف بموظفتنا الجديدة نانسي تومسن |
Dr Thompson dış merkezli kutupsal bir yörüngeye doğru bir çekilmiş bir gezegen olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | دكتور ثومبسون يعتقد بأنه دُفع الى مسار فلكي قطبي شاذ |
Aranızda ne geçtiyse belliki Flash Thompson bu sonucu haketmiş. | Open Subtitles | هذا الرّجل, فلاش ثومبسون, هو ربّما استحقّ ما حدث . |
Astsubay Thompson liseden 19'unda mezun olmak konusunda yalan söyledi. Durdu ve soluna baktı. | Open Subtitles | ثومبسون كان يكذب في تخرجه من العليا في عمر 19 |
Senatörün Thompson'un bilmediği bir ilişkisi olması imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون السيناتور على علاقة مع أحد و ثومبسون لا يعلم عنها |
Tasarruf yasağını aldırtan Cleo'nun sözde erkek arkadaşı Ken Thompson ve onun patronu Senatördü. | Open Subtitles | كين ثومبسون, صديقها الافتراضي الحميم حصل على الأمر بالاعتقال مع مديره, السيناتور |
Oliver Laurier Ken Thompson'ın balık beslediğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أوليفر لويير بأن كين ثومبسون كان يحتفظ بالسمك |
Özür dilerim Bay Lewis. Ben Bay Thompson, otelin müdürüyüm. | Open Subtitles | معذره سيد لويس انا السيد تومسون مدير الفندق |
Ben Campbell Thompson. Bu da meslektaşım T.E. Lawrence. | Open Subtitles | انا كامبل تومسون وهذا هو زميلى تر اى لورانس |
William F. Thompson Bilimsel Başarı ödülüne layık görüldüm. | Open Subtitles | لقد حصلت على جائزة ويليام ف.تومسون لأفضل إنجاز علمى |
Thompson vazektomi yaptırmanı istese buna içerler misin? | Open Subtitles | هل ستهان لو طلب منك السيد تومسون ان تقطع نسلك؟ |
Ben General Thompson, Afganistan operasyonlarının başındaki kişiyim. | Open Subtitles | أنا الجنرال تومسون, المسؤول عن العمليات في أفغانستان |
Bu dosya son 16 ay içinde Nucky Thompson için tuttuğum dosya. | Open Subtitles | هذا ملف أحتفظ به فيما يخص "ناكي طومسن" للستة عشر أشهر الماضية. |
Ancak, Thompson o kadar iyi bir pilot değildi. | Open Subtitles | عدا عن هذا، تومبسون لم يكن طيار كهذا جيد |
Teşekkürler, Mr. Thompson, gece geç çıkar sizin için yetiştiririm. | Open Subtitles | شكراً سيد تومسن يمكنني أن أبقى لوقت متأخر وأنهي هذا لك |