"tişörtle" - Translation from Turkish to Arabic

    • القميص
        
    • قميص
        
    • بقميص
        
    Buradan çıkabilmenin tek yolu beyaz bir tişörtle saldırganlıktan uzak bir tutum. Open Subtitles الطريق الوحيد للخروج من هنا هو القميص الأبيض و أصغر رقاقة على كتفكِ
    Evet, ama barışıp yine aynı tişörtle gelmiş oldular. Open Subtitles نعم، ولكنهم تصالحا ولبسا القميص نفسه على أي حال
    teşekkürler, tişörtle iyi gider diye düşündüm. herşeyden sonra babamın haklı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles شكرا , فكرت انه متراكب مع القميص على ما أظن ان ابي كان صادقا بعد كل هذا
    Parça beyaz bir tişörtle son buluyordu. Bir çubukla çamurun içine saplanmıştı. Open Subtitles منتهياً بي المطاف بالعثور على قميص أبيض مطمور في الطين بواسطة عصى.
    Gerçi ne bileyim üstündekileri gerçek bir tişörtle değiştirmek isteyebilirsin. Open Subtitles عليكِ تغيير ملابسكِ وارتداء قميص مُحتشَم
    Çünkü kimse Neil deGrasse Tyson'ı ıslak tişörtle bir Porsche'nin motor kapağını açıp eğilmiş bir biçimde görmek istemezdi. Open Subtitles لأنه لا أحد يريد أن يرى نيل داغراسي تايسون في قميص مبلل منحني على غطاء في بورش
    O nedenle çıplak ayaklarıyla ve üzerinde sadece bir tişörtle dışarıdaysa çoktan ısı kaybı yaşamaya başlamıştır bile. Open Subtitles لذلك , إذا كان حافي القدمين هناك بقميص فقط , هو سوف يكون منخفض الحرارة
    Eminim dün o tişörtle yatmışsındır ve Wall Street'tekiler biraz daha... Open Subtitles أنا واثقة بأنك كنت ترتدي هذا القميص عند نومك البارحة و الشباب في شارع وآل
    Aynen öyle. 8'de görüşürüz. Ama sakın bu tişörtle gelme. Bu hafta bunu iki kez giymiştin. Open Subtitles تحديدًا، سأراك بالثامنة، لكن ليس بهذا القميص فإنّك ارتديته مرّتين هذا الأسبوع.
    Ayrıca o beyaz polo tişörtle haki renk pantolonu da çıkarsan iyi olur. Open Subtitles ويفضّل بك أن تخلع ذلك القميص اللعين وتلك السراويل القماشيّة المطويّة
    Seni ıslak tişörtle hiç hayal etmemiştim. Open Subtitles لن أميل لك أبداً بهذا القميص المبلل
    Dört. O tişörtle seni kim ister ki? Open Subtitles رابعا ، من يرغب برؤيتك بهذا القميص
    Doğru o nedenle bu tişörtle gelmek istememiştim. Open Subtitles حسنٌ , لم أقصد إرتداء هذا القميص
    Yalan yok, o elbise bir sanat eseri ama bu tişörtle kıyas götürmez bile. Open Subtitles أنا لن lie-- أن اللباس هو عمل فني، ولكنها ليست حتى في الجامعة نفسها هذا القميص.
    Saatlik ücretimi düşünürsek ve mahvolan tişörtle ayakkabılarımı da hesaba katarsak sanırım sadece 170$ kaybettim. Open Subtitles إضافة إلى أجر الساعة ومع الأخذ بعين الاعتبار حساب قميص وبنطلون أنا أفكر إذا أنا موجود حوالي 170 دولار
    eski, solmuş bir tişörtle uyuduğunu nereden bilecektim? Open Subtitles إذا كنا غير متزوج، لكيف يمكن أن أعرف... أن تنام في قميص الدك الفانيلا القديمة؟
    Herkes siyah tişörtle başlar. Open Subtitles كل واحد منكم سيبدأ بإرتداء قميص أسود
    Kurbanın üstündeki tişörtle aynı renkler. Mavi ve sarı. Open Subtitles انها زرقاء وصفراء مثل قميص الضحية
    Özellikle dostça bir gülümsemeyle karşılaşınca, veya cezbedici bir tişörtle karşılaşınca, ya da daha kötüsü plastik bir kolyeyle karşılaşınca? Open Subtitles خصوصا عندما تقابل بـ ابتسامة ودودة , واغراءات لا تقاوم مثل قميص ,
    Islak bir tişörtle gelmiştin... ve herkese meydan okudun. Open Subtitles جئت في ارتداء قميص الرطب وتحدى الجميع.
    - Dar bir tişörtle girişte durup insanlara gelmesi için yalvarıyorum. Open Subtitles -أقف خارجا بقميص ضيق وأتضرع للناس من أجل الدخول.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more