Bu anlaşma suya düşerse, seni Tiber nehrinin dibine yollarlar. | Open Subtitles | إذا لم تحقق الصفقة النتائج المطلوبة فمصيرك سيكون في قاع نهر تيبر |
Tiber'deki küçük bir köyün dünyayı yönetmek için seçilmesi tesadüf değil. | Open Subtitles | لقد رأيت "روما" , لا عجب أن ..... "جزيرة صغيرة على "تيبر أخُتيرت لكى تحكم العالم ... . |
Tiber'i biryerden geçmesi gerekecek ve onu orada tuzaga düşürecegiz. | Open Subtitles | عليه الآن أن يعبر "نهر التيبر" بمكان ما وسنحاصره هناك. |
Şehre ulaşmak için önce, Milvian köprüsünden Tiber nehrini geçmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | ليصلو للمدينة، لزم عليهم أوّلا عبور "نهر التيبر" عند "جسر ميلفيان". |
Onları Tiber Nehri'ne at. Benimle iki saat içerisinde Vatikan'ın girişinde buluş. | Open Subtitles | تخلص منهم في نهر التيبير ثم قابلني عند باب (الفاتيكان) |
Onları Tiber Nehri'ne at. Benimle iki saat içerisinde Vatikan'ın girişinde buluş. | Open Subtitles | تخلص منهم في نهر التيبير ثم قابلني عند باب (الفاتيكان) |
Babamız piç evladınla ilgileniyor olmasa bu küçük domuz yavrusunu doğar doğmaz Tiber'e atıvermiştim. | Open Subtitles | لولا محبة أبينا لطفلك الغير شرعي لكنت ألقيت به في نهر التيبر عند ولادته |
Sezar, her Roma vatandaşına, 75 dirhem Tiber'in bu tarafındaki bahçelerini özel kameriyelerini bırakıyor. | Open Subtitles | لقد أوصى قيصر لكل مواطن روماني بخمسة وسبعين درهما وحدائقه على هذا الجانب من نهر التيبر ومنتزهاته الخاصة |
Kaçırsaydım yerel polis Tiber Nehri'nden yakışıklı bir Asyalı yüzücüyü çıkartırdı. | Open Subtitles | إن فعلت ذلك ، ستقوم الشرطة المحلّية بالإمساك برجل آسيوي ، وسيم جدا بجانب نهر التيبر |
Hayır, balık tutarken Tiber'de boğulmuş... | Open Subtitles | لا، لقد غرق بنهر التيبر بينما كا يصطاد |
Tiber'in sellerini kontrol etmek için. | Open Subtitles | -و للسيطرة على فيضانات نهر التيبر |