Bomba kokusu alan köpekler, Dünya Ticaret Merkezi'nden çıkarılır ve güvenlik görevlileri 12 saat vardiyayla iki haftayı tamamlar. | Open Subtitles | تم سحب الكلاب شم المفرقعات من مركز التجارة العالمى وأنهى حراس الأمن اسبوعين من نوبات حراسة 12 ساعة متصلة |
Birinin, Dünya Ticaret Merkezi'nin inşa ediliş biçimini tartışmaya açması gerek. | Open Subtitles | بعضهم قد يجادل بأن ذلك سببه طريقة بناء مركز التجارة العالمى |
O, "Dünya Ticaret Merkezi 7"de bile erimiş çelik bulunduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأن الفولاذ المنصهر وجد أيضا فى مركز التجارة العالمى 7 |
Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı. | Open Subtitles | عندما تم إخطاره بإصطدام الطائرة الأولى بمركز التجارة العالمى بينما كان الإرهابيون قد خططوا للهجوم قبل الحدث بـ 8 سنوات |
Bir uçak, Dünya Ticaret Merkezi'ne çarptı... | Open Subtitles | "طائرة اصطدمت ببرج التجارة العالمي" |
En üst düzeyde, farklı bir Dünya Ticaret Merkezi bekliyor muyuz? | Open Subtitles | على مستوى أعلى هَلْ نَتوقّع أن يكون مركز التجارة العالمي الآخرَ؟ |
Dünya Ticaret Merkezi Kuleleri arasına ip gerip üstünde yürüyeceğim. | Open Subtitles | سوف أربط حبلاً بين برجيّ مركز التجارة العالمية وسأمشي عليه. |
Gönüllülerimizi Dünya Ticaret Merkezi saldırısında hayat kurtarırken bile gördünüz. | TED | يمكنك أن ترى بعض هؤلاء المتطوعون في نيويورك يحاولون إنقاذ الأرواح في حادثة مركز التجارة العالمي. |
Akşam geç saatte robotları Dünya Ticaret Merkezi'ne götürdük. | TED | حيث أنزلنا الروبوتات إلى مركز التجارة العالمي في وقت متأخر في ذلك المساء |
Dünya Ticaret Merkezi bina tasarımında finalistlerden biriydik. | TED | كنا أحد المرشحين لتصميم موقع مركز التجارة العالمي. |
Dünya Ticaret Merkezi kalıntı sahasına bir çeşit Gothic katedral yapmaya çalıştık. | TED | لقد أردنا لتقديم نوع من الكاتدرائية القوطية حول آثار موقع مركز التجارة العالمي. |
Dünya Ticaret Merkezi'ni patlatan teröristler avukat buluyor, | TED | يحصل الإرهابيون الذين فجروا مركز التجارة العالمي على محامين. |
Dünya Ticaret Merkezi'nin tam tepesinde bir vergi müfettişi ve bir avukat var. | Open Subtitles | لديك محاسب أى أر اس و محامى على قمةِ مركز التجارة العالمي |
Dünya Ticaret Merkezi'ndensiniz. Karışıklık nedir bilirsiniz. | Open Subtitles | ربما كنت في مركز التجارة و تعرف ما كانت تلك الفوضى |
Dünya Ticaret Merkezi'nin büzülmüş bir taç gibi eğildiğini görüyorduk. | Open Subtitles | نحن نستطيع أن نرى هذا الجزء المتبقى من مركز التجارة واقفا وكالتاج المنهار |
Dünya Ticaret Merkezi saldırısında beni en çok yaralayan, | Open Subtitles | ما أثر فى نفسى بشكل كبير فى الهجوم على مركز التجارة العالمى |
Federal Acil Durum Yönetim Masası FEMA'nın "Terörizme Acil Yanıt" isimli raporunun kapağı hedef nokta olarak Dünya Ticaret Merkezi'ni göstermektedir. | Open Subtitles | غلاف تقرير الوكالة الفيدرالية لادارة الأزمات الخاص بالتعامل مع الإرهاب وضع مركز التجارة العالمى فى مركز الخطر |
Tam geldiğimizde televizyondan ikinci uçağın Dünya Ticaret Merkezi'ne çarptığını gördük. | Open Subtitles | حسناً, وصلنا للتلفاز في الوقت المناسب لنرى الطائرة الثانية تصطدم بمركز التجارة العالمي |
Selam, anne. Eminim duymuşsundur bir uçağın Dünya Ticaret Merkezi'ne çarptığını. | Open Subtitles | "أن طائرةً اصطدمت ببرج التجارة العالمي" |