"timsahların" - Translation from Turkish to Arabic

    • التماسيح
        
    • التمساح
        
    • تماسيح
        
    • للتماسيح
        
    • والتماسيح
        
    • بالتماسيح
        
    timsahların, tuzlu suyun etkisini yok eden bir anatomisi vardır. Open Subtitles التماسيح لديها غدد خاصة واللتى مكنتها من تحمل الماء المالح
    Bu saldırı, timsahların neredeyse her şeyi yiyebileceğinin vahşi kanıtıdır. Open Subtitles لكن هذه رسالة تذكير مقيته بأن التماسيح تأكل كل شيء
    Yıl boyunca, timsahların asıl besinleri memelilerden ziyade, balık ve yumuşakçalardır. Open Subtitles على مدار السنة, تتغذي التماسيح على السمك والرخويات بدلا من الثدييات
    Fakat dev timsahların ıssız nehrinin ötesinde hayatta kalabilmeleri için elzem olan göçmen sürülerinin hala bir emaresi yok. Open Subtitles لكن وراء النهر المعزول الذي يقطن فيه التمساح الضخم لا أثر لقدوم القطعان المهاجرة التي يعتمد عليها للبقاء حيّاً
    Bobby, Bobby, timsahların dünyanın en leziz etine sahip olduğunu herkes bilir. Open Subtitles لكن بوبي، بوبي، ' تماسيح معروفة أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ اللحمُ الأكثر طزاجة.
    Bence timsahların yaşadıkları yerler... .yok edildi veya rahatsız edildiler Open Subtitles و أعتقد أن موطن التماسيح قد تم تدميره و إزعاجهم
    öldürücü bozayıların yaşadığı ya da öldürücü timsahların yaşadığı ortamları yok edebiliriz TED فبإمكاننا مثلًا تجنّب موائل الدببة القاتلة وكذلك موائل التماسيح القاتلة
    Bu ölçümler sayesinde, timsahların izometrik olarak orantılandığını kanıtladık. TED لقد أثبتنا مع هذه القياسات أن التماسيح تدرجت بنمط متساوي
    timsahların kökeni, 70 milyon yıldan da öncesine, sürüngenler çağına dayanır. Open Subtitles تمتد التماسيح من العصر الذهبي للزواحف قبل أكثر من 70 مليون سنة مضت
    Kuvvetli akıntı, zebra'nın lehine çalışıyor timsahların pozisyonunu bozup, onu yakalamalarına engel oluyor. Open Subtitles التيار يتدفق في مصلحة الحمار الوحشي فهو يبعد التماسيح خارج مواقعها فلا يستطيعون الوصول اليهم
    Ki bu, açlıktan ölmek olacağından, timsahların da risk aldığı açıktır. Open Subtitles واللذي قد يعني الموت جوعا لذا فإن التماسيح تخاطر ايضا
    timsahların, Zebra ve Antilop gibi, bağımlı oldukları büyük memeliler haricinde sıra dışı şartlar için de menüleri var. Open Subtitles أبعد ما يكون إعتمادها على الثدييات الكبيرة كالثياتل او حمار الوحش التماسيح لديها بشكل إستثنائي حمية غذائية متكيفة
    timsahların, yedikleri gibi, yöntemleri de esnek. Open Subtitles التماسيح لديها المرونة في طرق تغذيتها ايضا
    Özellikle de, akşam yemeklerinin kokusu diğer timsahların da ilgisini çekince. Open Subtitles خصوصا عندما تلاطف رائحة فريستهم التماسيح الأخرى فتخرجهم من الماء
    timsahların, suaygırlarından çekinmesi için iyi sebepleri var. Open Subtitles التماسيح لديها سبب وجيه لتحذر من فرس النهر البالغ
    timsahların dram oynamamalarının sebebi sadece bir ifadelerinin olmasıdır. Open Subtitles مشكلة التماسيح إذا أصبحوا ممثلين دراميين أنهم ليس لديهم إلا تعبير واحد
    Tıpkı kendini timsahların içine atan ve onlara sarılan kadın gibi. Open Subtitles كالمرأه التي رمت نفسها في بركة التماسيح و عانقتهم و هم إلتهموها
    Tıpkı kendini timsahların içine atan ve onlara sarılan kadın gibi. Open Subtitles كالمرأه التي رمت نفسها في بركة التماسيح و عانقتهم و هم إلتهموها
    Bu haber timsahların hikayesine ironik bir sonuç çıkarıyor. Open Subtitles يقدم هذا الخبر على السخرية ختاما لهذه القصة من التمساح.
    Bilirsin, lağımda timsahların yaşadığı söylenir. Open Subtitles تعرف ما يقال عن وجود تماسيح في البالوعات؟
    Akıntılarda sürükleniyor, nehir yataklarına yerleşiyorlar, ve timsahların vahşi kavgaları sonucu tepiliyorlar. Open Subtitles تنجرف عبر التيار متكومة على مصارف النهر. وعن طريق القتل الوحشي للتماسيح
    timsahların pek de evrim geçirdikleri söylenemez, ve timsahlar mükemmeller. Open Subtitles التماسيح بالكاد تطورت , بل لم تفعل على الإطلاق والتماسيح رائعة
    timsahların musallat olduğunu nehir, bir avantaj sağlıyor. Open Subtitles هذا النهر الذي يعج بالتماسيح له منفعة واحدة بالنسبة للأسود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more