Tiyatronun içinde öyle bir kasılarak yürüyor ki,sanki oralar onun sanırsın. | Open Subtitles | الطريقة التي كانت تتقافز بها في أرجاء المسرح كأنها تملك المكان |
Tiyatronun bodrum katını üç hafta boyunca elinizde tutmanız hiç mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | فـالثلاثة أسابيع التي إستغرقتها في التجهيز للقبو في المسرح.. غيرُ منطقيّه تماماً. |
Ama benim açımdan Tiyatronun tüm amacı toplumu bir araya getirmektir. | Open Subtitles | ولكن من وجهة نظري فكرة وجود المسرح هو جمع المجتمع معًا |
George Wolf Tiyatronun başına yeni geçmişti ve tiyatroyu değiştirmek istiyordu. Tiyatronun daha çekici, kentsel ve kapsamlı bir yer olmasını istiyordu. | TED | واستلم جورج وولف مهامه من مدير آخر وأراد أن يغير المسرح أراد أن يجعله حضريا وصاخبا ومكانا شاملا |
- Gözlere odaklanın. - Tiyatronun da bir haritasını veriyorum. | Open Subtitles | خصوصا العيون لقد ضمنتها رسم تخطيطى للمسرح |
Kelimenin tam anlamıyla, üç yıl boyunca bu Tiyatronun yaptığı her şeyi ben tasarladım. - her kâğıt parçasını ve internetteki her şeyi - | TED | على مدى ثلاث سنوات كل شيء كان من تصميمي كل قصاصة ورقية وكل شيء على الانترنت كل شيء فعله هذا المسرح |
Tiyatronun etrafındaki her bir parça bağımsız olarak açılabilir. | TED | أي جزء حول المسرح في الواقع يمكن أن يفتح على حدة |
Tiyatronun tavan katını gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق وأن كنتِ في العوارض في هذا المسرح ؟ |
Bu Tiyatronun çatı katını hiç gördünüz mü? Beni tanımadın mı? | Open Subtitles | هل سبق وأن كنتِ في العوارض في هذا المسرح ؟ |
Tiyatronun önünde olacağım. Dün geldiğin yerde. | Open Subtitles | سأكون جالسة خارج المسرح إنه المكان الذى جئته الليلة الماضية |
"Tıka basa para doluyuz" lafınız bir yana, Bay Burton Tiyatronun bir yıllık kirasını peşin ödemekle karşı karşıyasınız. | Open Subtitles | ليس فقط أنك غير مكتف ، ماليا فحسب لكنك يجب أن تتمكن من دفع أجرة المسرح لسنة مُقدما |
Biz Regal Tiyatronun dışındayız, orada Şarkı ve Dans, | Open Subtitles | نحن خارج المسرح الملكي حيث الرقص والغناء |
O da, bu Tiyatronun kalın duvarları arasındaki bu küçük dünyayı çok sevişim ve bu küçük dünyanın çalışanlarına olan düşkünlüğümdür. | Open Subtitles | هي أنني أحب هذا العالم الصغير المتمثل بهذه الجدران السميكة لهذا المسرح وإنني مغرم بالناس الذين يعملون في هذا العالم الصغير |
Ölüm döşeğindeyken, Oscar senden Tiyatronun idaresini üzerine almanı istemişti. | Open Subtitles | عندما كان أوسكار, على الفراش الموت طلب منك أن تكونى المسئوله عن المسرح |
Robert Kimble, Quahog Oyuncuları diye bilinen Tiyatronun kurucusu bu öğleden sonra aramızdan göçtü. | Open Subtitles | روبرت كيمبل ، مؤسس مجموعة المسرح المحلي والمعروفة باسم ممثلي كوهاج توفي هذا المساء |
Ayrıca Vic Bedford'u öldüren her kimse... sadece beyaz olmakla kalmıyor... aynı zamanda Tiyatronun arkasında onu bekliyormuş... nöbetçilere fark edilmemek için suratını boyamış. | Open Subtitles | و لهذا فايا كان القاتل فهو ابيض لا محالة و لكنه كان مختبئا خلف المسرح و كان وجهه مصبوغ بالاسود للتضليل |
Tiyatronun nasıl ilk aşkım olduğunu ve Hollywood'u deneyeceğimi söyledim. | Open Subtitles | على أية حال، أخبرتها حبّي الأول هو المسرح في موطنى الأصلي أحسّست أننى كان لا بدّ أن أعطي هوليود دفعة |
Evet, Tiyatronun çeşitli yerlerine dağılsınlar. 2 orada, 2 orada, 3 de yukarıda. | Open Subtitles | متفرقين في كافة أنحاء المسرح إثنان هنا، إثنان هناك، ثلاثة فوق هناك هل سيدفع ثمنهم ؟ |
Tiyatronun başından sonuna kadar dağınık şekilde. İki buraya, iki oraya, üçü de yukarıya. | Open Subtitles | متفرقين في كافة أنحاء المسرح إثنان هنا، إثنان هناك، ثلاثة فوق هناك |
- Gözlere odaklanın. - Tiyatronun da bir haritasını veriyorum. | Open Subtitles | خصوصا العيون لقد ضمنتها رسم تخطيطى للمسرح |
Gösteriden sonra Tiyatronun arka tarafına gittim ve onu ödünç aldım gibi birşey. | Open Subtitles | نعم, لقد عدت للمسرح بعد العرض ولقد أستعرتها نوعاً ما |
Ben Swiftus'u bulacağım seninle sonra Tiyatronun orada buluşuruz. | Open Subtitles | أنا سَأَجِدُ Swiftus ثمّ يُقابلُك في المسرحِ. |