"tohumların" - Translation from Turkish to Arabic

    • البذور
        
    • الثمرة
        
    • بذورك
        
    Kurak geçen ekim zamanından dolayı, tohumların yarısı zarar gördü. Open Subtitles انتظرت لابذر أثناء فصلِ جافِ، في البداية نخسر نصف البذور
    Sindirilmemiş tohumların boyutuna bakarsak tahminim bir rakuna ait olduğu. Open Subtitles من حجمها ومن البذور غير المهضومة أظن أن منشأها راكون
    Böylelikle tohumların olacağı bir proje yapmamız gerektiğini fark ettik, bir çeşit tohum katedrali. TED أدركنا ان علينا صنع مشروع من البذور ، ونوع من كاتدرائية البذور.
    - tohumların kutsansın. Open Subtitles لتتبارك الثمرة فليفتح علينا الرب
    tohumların kutsansın. Open Subtitles فلتتبارك الثمرة
    Ama koloni de yediği tohumların dışındaki yağı özümseyerek su elde eder. TED لكن المستعمرة تسترد ماءه بتحليل الدهون في البذور التي أكلها.
    Kurumaya toleranslı tohumların evriminin çiçeklenen bitkilerin ya da kapalı tohumlu bitkilerin toprakta kolonileşmesine ve yayılmasına yol açtığına inanılıyor. TED و من المقبول أن تطور البذور المتحملة للجفاف سمحت بتوسع وانتشار النباتات المزهرة أو بذورها على الارض.
    Fakat o tohumların çoğu ezilir ve una dönüşür. TED ولكن معظم تلك البذور تتطحن وتحول الى قمح
    Eski, sert günlerde ektiğiniz tohumların açması bu. TED أنه إلازدهار من البذور التي زرعتموها في ايام سابقة، اكثر شِّدة.
    Neden tarlaya ektiğim tohumların çıktığını beklemiyorsun ? Open Subtitles لما لا تنتظر حتى أزرع البذور فى الحقل, بعدها آخذك الى هناك؟
    Aslında, tohumların yerin altında filizlenme olasılıkları daha yüksektir. Open Subtitles في الواقع، البذور تحت الأرض تنبت أكثر من فوقها.
    Bayan, yeminle söylüyorum o tohumların koyulmasıyla ilgili bir bilgim yok. Open Subtitles سيدتي، ثقي بكلامي لم يكن لديّ علم بأنه تمّ دسّ تلكَ البذور
    Bayan, yeminle söylüyorum o tohumların koyulmasıyla ilgili bir bilgim yok. Open Subtitles سيدتي، ثقي بكلامي لم يكن لديّ علم بأنه تمّ دسّ تلكَ البذور
    Pekâlâ, Temyiz Mahkemesinde görülmüş emsal bir dava J.E.M. Ag Supply v. Pioneer, saklanan patentli tohumların yasa dışı olması davası. Open Subtitles حسنٌ ؛ عقدت المحكمة العليا لــ براءة الاختراع بأنّ توفير البذور غير قانوني
    Bak, kullandığım tohumların parasını ödeyeceğim, sanırım ben senin müşterinim. Open Subtitles إسمـع ، سأدفع لك ثمـن البذور التي استخدمتهـا و أعتقـد أنـي زبون لك
    Bir çöplük, bir döküntü yığını yaparlar-- çoğunlukla yedikleri tohumların kabuklarından. TED إنهم يصنعون الميدن، كومة من القمامة -- في الغالب من قشور البذور التي يأكلون.
    ülkemizde ticari olarak üretilen tohumların %90'ına hakimler. TED يتحكمون بنسبة تسعون بالمئة من البذور التجارية التي تنتج في بلادنا .
    tohumların kutsansın. Open Subtitles فلتتبارك الثمرة
    tohumların kutsansın. Open Subtitles فلتتبارك الثمرة
    tohumların kutsansın. Open Subtitles فلتتبارك الثمرة
    tohumların topraklarımı ele geçiriyordu. Open Subtitles بذورك كـانت تستولي على أرضي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more