Ama eğer bizimle değilse hakim tokmağı indirmeden bizim için o reçeteleri elden çıkarsın. | Open Subtitles | لكن لو خارجة لا تدع المطرقة تسقط حتى تنقل لنا تلك الوصفات الطبية |
tokmağı her vurduğunda ...en ağır cezaya hükmediyor, ayrıca mallarına el koyuyor mahkeme masrafları, ne ekleyebiliyorsa, ekliyor. | Open Subtitles | كل مرة تلقى تلك المطرقة فهي تضرب بأقصى عقوبة إضافة لمصادرة الممتلكات وتكاليف المحكمة أي شيء يمكنه أنه يرميه عليهم |
Herşey bir kapı tokmağı kadar sakin. | Open Subtitles | كل شيء هنا زلق أكثر من مخاط على مقبض الباب. |
Robert Amy'nin Gianni ile tiyatroya gittiğini öğrendi, tokmağı kopardı. | Open Subtitles | وجد روبرت خارج ايمي ذهبت إلى اللعب مع جياني، وسحبت انه خارج مقبض الباب. |
Oh, bir de ahşap antika bir kapı istiyorum Pirinç kaplı kaplan başı şeklinde de bir kapı tokmağı olmalı. | Open Subtitles | كما أريد بابا خشبيا كبيرا و عتيقا مع مطرقة باب على شاكلة رأس نمر |
Kamera çaldı, araba teybi ya da kapı tokmağı değil. | Open Subtitles | أنظري ، لقد سرق كاميرات المراقبة لم يسرق مسجلات السيارات أو مقابض الأبواب |
Mükemmel. Dans başladığında, buradan çıkıp şu tokmağı bulabiliriz. | Open Subtitles | ممتاز، حالما يبدأ الرقص سيمكننا الخروج من هنا وإيجاد القارع. |
Onlara, tokmağı geri aldığımda kendi payımdan ödeme sözü verdim. | Open Subtitles | ووعدت بإقتسام نسبتي عندما أستعيد المطرقة |
Erkek arkadaşının babasına ait bir tokmağı bulman da yalnızca bir tesadüf öyle mi? | Open Subtitles | و إنّها مصادفة وجدت المطرقة التي يملكها والد خليلك ؟ |
Ona sadece tokmağı ele geçirmek için ihtiyacı olsaydı, şimdiye kadar çoktan öldürmüştü. | Open Subtitles | حسنا، إذا يحصل على المطرقة كلّ إحتجها ل، |
30 saniye içinde hakim tokmağı vuracak. | Open Subtitles | سيقوم القاضي بضرب تلك المطرقة بعد 30 ثانية |
Git yoksa tokmağı kafana geçiririm. | Open Subtitles | غادر وإلا سحقتُ رأسكَ بهذه المطرقة. |
Şimdi bize Walderson Şantiyesinde ne olduğunu anlatın yoksa bu tokmağı birinin kafasına attığım için beni mahkemeye çıkaracaklar. | Open Subtitles | الآن، اخبرينا بما حدث فى ،بناية (والدرسون) وإلا سوف تكون محاكمة من اجل رمى هذه المطرقة على رأس احدكم |
Kapı kolu gövdesi ve tokmağı temiz. | Open Subtitles | مقبض الباب والإطار ولوح التطابق كلها نظيفة |
Bu kapı tokmağı değil ama seninle işim bittiğinde keşke o olsaydı diyeceksin. | Open Subtitles | هذا ليس مقبض الباب و لكن عندما يقضي عليكِ ستتمنين لو كان مثل المقبض |
Kapının tokmağı dönüyor, silahımı çekiyorum... duvara yaslanıyorum ve şöyle diyorum: | Open Subtitles | ، أرى مقبض الباب يدور .... لذا سحبت مسدسى .... |
Eğer Tara hakkında bu şekilde bir kez daha konuşursan o yarı ölü ellerini bu masaya öyle bir vururum ki bir daha tokmağı tutamazsın. | Open Subtitles | إذا تكلمت عن تارا بهذه الطريقة مجدداً سوف اغرس هاتين اليدين النصف ميتتين في هذه الطاولة و لن تستطيع ابداً ان تحمل مطرقة الرئيس مجدداً |
tokmağı verdikleri sevimli çocuğun aniden o kadar da akıllı görünmemesi. | Open Subtitles | فجأة الشاب الوسيم الذي منحوه مطرقة رئاسة الطاولة لم يعد يبدو ذكيا جدا |
tokmağı kaybedince, uğruna savaştığım şeyin para olacağını itibar olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | فقدات مطرقة الحكم فكرت أن ما كنت أفعله كان لأجل المال , والثقل |
Kapı tokmağı konusunda en iyisi olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا نعرف بأنك لست الأفضل مع مقابض الأبواب |
İkiniz buradaki herkesi güvenli bir yere götürün. Bununla ben ilgileneceğim ve tokmağı alacağım. | Open Subtitles | أخرجا الجميع من هنا بأمان، سأهتم بذلك ثم نجلب القارع. |
Bir tokmağı ve uzun bir sopası var. | Open Subtitles | يحمل صولجاناً و عصا كبيرة |
Beyaz evde... tokmağı görüyorum. | Open Subtitles | على البيت الأبيض, أرى المِقبَض. |