Kocan ile yapacağımız bu değiş, tokuş işleminin, süprizlere mahal bırakmadan gerçekleşmesini sağlamak için biraz kendi işime bakmalıyım. | Open Subtitles | حتى أتأكد من أن لا تكون ... هناك مفاجآت وبأن عملية التبادل هذه مع زوجكِ قد تمّت كما وعدت |
Değiş tokuş saat 4'ten sonra olmamalı. | Open Subtitles | عمليه التبادل لابد ان تحدث في مده لاتقل عن ألرابعه بعد الظهر |
Tanıdıkları insanların ilginç hayatları hakkında ufak sırları değiş tokuş etmektir. | Open Subtitles | تبادل حكاياتٍ نصف مثيره تتعلق بالحياة النص مثيره للأشخاص الذين يعرفونه |
Bence bu değiş tokuş, hayatta en çok isteyeceğimiz şeyle aramıza bir engel koyuyor | TED | ولكني اعتقد ان تلك المقايضة يمكنها ان تقف في وجه ما نريده حقاً |
Çok mutluyum! Çocukları biraz daha parayla değiş tokuş edebilir miyim? | Open Subtitles | أنا مسرورة هل أستطيع مبادلة الأطفال إلي بمزيد من النقود؟ |
Değiş tokuş için tüm ajanlar yerlerini aldı ve hazır Ajan Dun. | Open Subtitles | جميع العملاء في أماكنهم ومستعدين لعملية المبادلة |
Polis de değiş tokuş esnasında bizi yakalayacağını düşündü. | Open Subtitles | الشرطة اعتقدت أنها ستقبض علينا أثناء التسليم |
Thibodoux'un adamı yolda ve her ikisi de değiş tokuş için öğlen vaktininde anlaşmışlar. | Open Subtitles | رجل ثيبودوكس في الطريق وكلاهما إستعدّا لوقت التبادل عند الظهر |
Güzel. Pekâlâ. Bak, değiş tokuş için seni getirmesine izin ver. | Open Subtitles | جيد حسناً دعيه يحضرك إلى أمام المتجر لعملية التبادل |
Eşit bir değiş tokuş öneriyorum, dörde dört. | Open Subtitles | أقترح ان يتم التبادل بالتساوي، أربعة مقابل أربعة |
Son zamanlarda bazı beyaz çocuklar ve siyahi kadınlar Twitter profil fotoğraflarını ve resimlerini değiş tokuş ettiler. | TED | مؤخراً، تبادل بعض الشباب البيض والنساء السود شعارات تويتر أو صورًا عبر الإنترنت. |
Yalnız gelmesini söyle. Medenî bir değiş, tokuş olacak. | Open Subtitles | أخبريه بأن يأتي لوحده ستكون عمليّة تبادل مدنيّة |
Bu süreçte hükümet değiş tokuş önerimizi kabul etmediği takdirde | Open Subtitles | وإذا لم تقبل الحكومة مقترح المقايضة حتى حينه |
Onun istediği değiş tokuş oydu, tamam mı? | Open Subtitles | إنها غاضبة هذه هي المقايضة التي أرادت إبرامها |
Ateş yok,sadece değiş tokuş sonra seninle işim bitecek. | Open Subtitles | لا توجد نار، مبادلة فحسب وبعدها أفرغ منك |
Belki bahisleri değiş tokuş etmekle ilgilenirsin. | Open Subtitles | ربما كنت قد تكون مهتمة في، اه، مبادلة حصص. |
Değiş tokuş yapmak isteyen var mı? | Open Subtitles | أريد أحدكم المبادلة ؟ |
Değiş tokuş alanını öğrenemedim ama çok yakınım. | Open Subtitles | لم أتوصل مكان موعد التسليم ولكن اقتربت |
Güvenliğe ekonomik açıdan bakacak olursanız, bir değiş tokuş gibidir. Güvenliğe ulaştığınız her an, | TED | فلو نظرتم إلى الأمن من ناحية اقتصادية، إنه مقايضة. كل مرة تحصلون فيها على بعض الأمن، |
Değiş tokuş yapıyoruz. Bunun neresi dramatik değil? | Open Subtitles | نحن نحاول تبديل الأشياء كيف لا أكون حساس ؟ |
Benim gerçekten ev işi ipuçları değiş tokuş edecek vaktim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت لتبادل النصائح البيتية. |
Francis, McMurdo'daki şefinizle biraz değiş tokuş yapıyoruz. | Open Subtitles | فرنسيس، رئيس الطهاة الخاصة بك في ماكموردو، تبادلنا لا الحصر. |
Uranyum sırt çantalarında olacak ve değiş tokuş yapacaklar. | Open Subtitles | سيوضع اليورانيوم في حقائب ظهر و سيقومون بالتبادل |
Dinle, uykuya daldığında yastık kılıfıyla yüzünü örterim gecenin ortasında değiş tokuş yaparız, kimse anlamaz. | Open Subtitles | إسمعيني، عندما تنام سألقي غطاء مخدة على رأسها ونقوم بالتبديل في وسط الليل ولن يكون أحد أفضل من الآخر |
Salındıkça bu iki enerji türünden birini diğeriyle değiş tokuş eder. | Open Subtitles | وبينما تتأرجح, تقوم الكرة وبشكل مستمر بالمبادلة ما بين أحد هذين النوعين من الطاقة الى النوع الأخر |
Ayakkabısı vurursa, onunla değiş tokuş yap. | Open Subtitles | إذا آالمتها قدميها من الحذاء فاستبدل حذائك معها |
Onu bulup değiş tokuş teklif edeceğim. İkisini de geri alacağız. | Open Subtitles | سأجده وأفاوضه على صفقة، وسنستردّ كلتيهما. |