"tolerans" - Translation from Turkish to Arabic

    • التسامح
        
    • تسامح
        
    • أتسامح مع
        
    • تتسامح
        
    • نتسامح
        
    • متسامحا
        
    • لن أتسامح
        
    • لن أسامحه
        
    • سياسة
        
    • والتسامح
        
    • والشمولية
        
    tolerans göstermeyiz. Derneğin başkanı olarak da bunu harfiyen uygulatırım. Open Subtitles نحن نتبع سياسة عدم التسامح وكرئيس أقوم بتنفيذ ذلك حرفياً
    Sanırım, tolerans fikrinin ötesine geçmemizin ve diğerini takdir etmemizin zamanı geldi. TED أعتقد بأنه قد حان الوقت للتقدم والتحرك إلى ما وراء فكرة التسامح والتحرك نحو تقدير الآخرين.
    İntihar saldırılarına tolerans gösterilmeyeceği mesajını göndermek zorundayız. Open Subtitles يجب أن نُرسل رسالة أن العمليات الإنتحارية لن يتم التسامح بأمرها
    Bütün şöförlerimi takip ederim. Uyuşturucu ya da alkole sıfır tolerans. Open Subtitles أنا أفحص جميع السائقين و لا تسامح مطلقاً للمخدرات أو الكحول
    Askeri liderler sıkı önlem alacaklarını krize tolerans göstermeyeceklerini bildirdiler. Open Subtitles فقد أعلن القادة العسكريين بأنّهم سيتصرفون بصرامة وأنّه لا يوجد نهج تسامح لهذه الأزمات
    Bir başka bakış açısına tolerans göstermeme izin verin. Open Subtitles في هذا الوضع أيضاً علي أن أتسامح مع وجهة نظر مختلفة
    Sebep ne olursa olsun bu hükümet ayaklanmaya tolerans göstermeyecek. Open Subtitles مهما كانت الأسباب, هذه الحكومة لن تتسامح مع العصيان المسلح
    İtiraf etmeliyim ki, daha fazla tolerans ve konuşma özgürlüğü isteyenlerin arasında kaldım. Open Subtitles حسن, على الرغم من أنه يجب أن اعترف بكوني من هؤلاء الذين دعوا إلى مزيد من التسامح وحرية التعبير
    Sanırım yine, tolerans göstermek hakkında vaaz vermem gerekecek. Open Subtitles مجدداً أعتقد أني سألقي موعظة عن التسامح هذا اليوم
    Hollandalıların toleranssızlığa tolerans... göstermekte çok toleranslılar. Open Subtitles ربّما يكون الشعب الهولاندى متسامحا لدرجة التسامح مع عدم التسامح
    Bu makineden alınan her ilaç sizin numaranıza işlenecek. Açık çıkması durumunda tolerans gösterilmeyecek. Open Subtitles كل دواء يُسحب من الجهاز سيُسجل بإسم صاحبه ولن يتم التسامح مع النقص.
    Neyse, iş yerinde şiddet... Buna hiç tolerans göstermiyoruz. Open Subtitles لذا ، العنف في مكان العمل لدينا سياسة عدم التسامح مطلقا على ذلك
    Bu şirketin iş yerindeki taciz olaylarına karşı sıfır tolerans politikası var ve Karen sen burada çalışırken kendini güvende hissetmiyor. Open Subtitles لدينا سياسة عدم التسامح في مضايقات العمل حسـنا كارين لا تشعر بأنها في أمان ان لا زلت تعمل هنا
    Dünyadaki tolerans için dua ederken bana müsaade et. Open Subtitles اعذريني بينما أدعو الله لقليل من التسامح لهذا العالم
    Ve 2 saat geç gelen personele sıfır tolerans gösterilir. Open Subtitles و عدم تسامح مطلقاً مع نادي الشبان الذين يظهرون بعد ساعتين من الوقت
    Artık St. George'da yeni bir sıfır tolerans politikası yürürlüktedir. Open Subtitles هناك قانون جديد وهو لا يوجد تسامح في مخيم القديس جورجس
    Okulumuzda şiddet içerikli bir şey olduğunda sıfır tolerans politikamızı uygularız. Open Subtitles لا يوجد لدينا سياسة تسامح عندما يتعلق الأمر بالعنف في هذه المدرسة
    Sıfır tolerans yaklaşımı ile sivil polis arabaları bölgeleri dolaşırlar. Open Subtitles الهجوم على كل منطقة بدون تسامح
    İşyerinde politikaya tolerans gösteremem. Open Subtitles لا أتسامح مع الحديث السياسي في مكان عملي
    Amerika, terörizme ve şantaja daha fazla tolerans göstermeyecek. Open Subtitles أن الولايات المتحدة الأمريكية لن تتسامح مع الأرهاب أو الابتزاز الدولي
    Bundan böyle silahlı şiddet vakalarına karşı sıfır tolerans ile yaklaşacağız. Open Subtitles لن نتسامح البتة مع قضايا العنف المتعلقة بالأسلحة النارية
    Dikkat edin. Yerlerinize dönün. Kargaşaya tolerans göstermem. Open Subtitles ارجعوا الي مقاعدكم! لن أتسامح مع هذه الفوضي!
    Benim hapishanemde böyle davranışlara tolerans gösterilmez. Gözetimde 90 gün! Open Subtitles سلوك مثل هذا لن أسامحه في سجني
    Sıfır tolerans politikalarımıza daha dikkatli bakmalıyız. Anlamlılar mı? TED وعلينا ان نعيد النظر في سياسة المرونة والتسامح المعدومة لدينا هل هي منطقية ام لا ؟
    Son olarak epey zorlandığımız alana bir bakalım, kişisel haklar, tolerans ve katılım. TED أخيرًا، دعونا نلقي نظرةً على المنطقة التي نعاني فيها. والتي ندعوها الحقوق الشخصية والشمولية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more