| Balinalar aşağıdaki balıklara doğru dalarken, kırıntıları kapmaktan endişelenen daha fazla kuş toplanır. | Open Subtitles | أثناء غوص الحيتان نحو الأسماك، تتجمع الطيور بأعداد كبيرة منتظرة أي بقايا تفيض. |
| Aile ateşin yanında toplanır herkes samimi ve ısınmıştır. | Open Subtitles | كما ترى, تتجمع العائلة حول المدفاة الجميع يأنسون بعضهم. |
| Birçok derin su canlısı, bu dik denizaltı kayalıklarında toplanır. | Open Subtitles | عديد من مخلوقات الماء العميقة تتجمع على هذه الجرف تحت البحر |
| Yönetim Kurulu haftada bir iki kez toplanır ve önemli meseleler tartışır. | Open Subtitles | يجتمع المجلس بالإجتماع مرة أو مرتين في الأسبوع ونناقش بعض الموضوعات الهامة |
| Marge, evinizin önünde hiç mafya toplanır mı? | Open Subtitles | مارج، هل يجتمع أعضاء المافيا خارج منزلك؟ |
| Yağmur sonrası koloni toplanır, yuvalarını genişletmek için ıslak toprağı kullanırlar. | TED | باستخدام السُّم. بعد هطول الأمطار، تجتمع المستعمرة معًا، وتستخدم تربة مبللة لتوسيع خليتها. |
| Biri öldükten sonra yaşlı kadınlar toplanır ve en dokunaklı, en güzel ağıtları yakarlar. | Open Subtitles | بعد الموت، تجتمع النساء العجزة سوياً ويغنون أكثر أغاني الرثاء شاعرية وجمال |
| Atladığınızda ayaklarını yapıştırın ve kıçınızın yanaklarını sıkıca tutun yoksa... yoksa su kıçınızdan girip bağırsaklarınızda toplanır. | Open Subtitles | عندما تقفزوا، إبقوا سيقانكم سوية وأطبقوا إقفال مؤخرتكم وإلاّ، فالماء سيطير فتحة عقبك وسيسحق أمعائك |
| Ara sıra arkadaşlarla toplanır, ...unutulmaz saatler geçirirdik. | Open Subtitles | كنا نجتمع مع أصدقائنا من حين إلى آخر ونقضي بضعة ساعات لا تُنسى. |
| Ruh parçaları yoğunlaştırılır ve toplanır. | Open Subtitles | ؟ قطع الروح تتجمع و تتراكم فوق بعضها البعض |
| Yılda bir kez, binlerce balık grubu kayalıklarda toplanır. | Open Subtitles | مرة في السنة, تتجمع آلاف الأسماك عند الشعب المرجانية |
| Aileler genelde yemek için toplanır. | Open Subtitles | تتجمع العائلات عادة لتناول طعام الغداء . |
| Lanet, ölüm yerinde toplanır. | Open Subtitles | تتجمع اللعنة في مكان الموت |
| Lanet, ölüm yerinde toplanır. | Open Subtitles | فاللعنة تتجمع في مكان الموت |
| Lanet, ölüm yerinde toplanır. | Open Subtitles | فاللعنة تتجمع في مكان الموت |
| Radyasyon bulutu San Fernando Vadisi'nde toplanır. | Open Subtitles | يُفترض أن تتجمع سحابة الإشعاعات في وادي (سان فيرناندو). |
| Her gece yüzlerce kişi Place de la République'de toplanır. | TED | كل ليله يجتمع المئات في قصر الجمهورية |
| Yüksek Kurul burada toplanır. | Open Subtitles | هنا يجتمع المجلس الأعلى لـ كاميلوت |
| Yüksek Kurul burada toplanır. | Open Subtitles | المجلس الأعلى لكاميلوت يجتمع هنا |
| Mahalle nöbeti haftada bir burada toplanır. | Open Subtitles | مراقبة الحيّ تجتمع هنا مرة أسبوعيًا لربما لأن (لوريتا) نظمت المجموعة.. |
| Aileler toplanır, meseleler halledilir. | Open Subtitles | تجتمع العوائل تخرج المشاكل |
| Her sene yüzlerce insan bira içip sürülerin ayrılmasını izlemek için Seattle'da toplanır. | Open Subtitles | وكل عام، أعداد من الناس تجتمع في أرجاء "سياتل" لشرب الجعة ومشاهدة الأسراب وهي تغادر. (لي)، (ستينمن)، و(رونالد)؟ |
| Atladığınızda ayaklarını yapıştırın ve kıçınızın yanaklarını sıkıca tutun yoksa... yoksa su kıçınızdan girip bağırsaklarınızda toplanır. | Open Subtitles | عندما تقفزوا، إبقوا سيقانكم سوية وأطبقوا إقفال مؤخرتكم وإلاّ، فالماء سيطير فتحة عقبك وسيسحق أمعائك |
| Eski bir kızılderili mağarasında toplanır sırayla Thoreau, Whitman, Shelly gibi büyük şairlerden okurduk. | Open Subtitles | كنا نجتمع عند الكهف الهندي القديم و نقرأ بالدور لـ (ثورو)، (ويتمان) (شيلي)، (بيغيز) |