"toplanmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • التجمع
        
    • تحتشد مع
        
    • تجتمع
        
    • لتوضب
        
    Tüm arkadaşları, hizmetçiler ve diğer herkes masanın etrafında toplanmak zorunda. Open Subtitles وكل رفاقها، خادماتها، الجميع، كان عليهم التجمع حول الطاولة.
    toplanmak için çağırılıyorlar. Open Subtitles انهم يستعدون الى نوع من التجمع
    - "toplanmak" anlamına da gelen 4 harfli bir kelime. - "Balo" Open Subtitles أجل - إنها كلمة مكونة من 6 أحرف - *وتعنى *التجمع
    Aslında, kendi türleriyle toplanmak için çıkardıkları frekansları tespit etmeye çalışıyordum. Open Subtitles تلك أسطورة لكنني كنت أحاول التعرّف على... الترددات التي تجذب الخفافيش لأن تحتشد مع المثيلات من فصيلتها
    Aslında, kendi türleriyle... toplanmak için çıkardıkları frekansları tespit etmeye çalışıyordum. Open Subtitles ...لكنني كنت أحاول التعرّف على الترددات التي تجذب الخفافيش لأن تحتشد مع المثيلات من فصيلتها
    Dünyanın derinlerinde mikroplar -- yada okyanusun derinliklerinde, günümüzde olduğu gibi volkanik deliklerin etrafında toplanmak -- bu yıkıcı darbelerden kurtulabilmek için en iyi şans olmalıydı. Open Subtitles الأحياء الدقيقة داخل الأرض أو داخل المحيط كتلك التي تجتمع اليوم بالقرب من الشقوق البركانية
    Başka kadınlarla toplanmak kadının doğasında vardır. Open Subtitles كما ترى... إنها دائماً طبيعة الأنثى... أن تجتمع مع الأنثيات الأخرى...
    Kim toplanmak için gidiyor. Kalmasını sağlamak için hâlâ bir planım yok. Open Subtitles غادرت (كي) لتوضب حقيبتها ولم أجد خطة بعد لأبقيها
    Küba'da toplanmak zorunda kaldık, rütbelerimiz düştü. Open Subtitles أُجبرنا على التجمع في كوبا" وهلك معظمنا"
    Kendi eğlencemizi yapacağımız yerel bir yer bulalım Crawley ailesinin nezaketiyle bir yerde toplanmak yerine. Open Subtitles نجد مكاناً حولنا حيث نقيم حفلنا بدلاً من التجمع برعاية عائلة (كرولي)
    Büyük jüri toplanmak üzere. Open Subtitles هيئة المحلفين الكبرى أوشكت أن تجتمع.
    Mrs. Cross, darlık içinde kibar bir kadın , toplanmak ve yerleşmek için , bana eşlik edecek. Open Subtitles السيدة (كروس) سيدة فاضلة، ستأتي معي كرفيقتي لتوضب أغراضي وتخرجها وما شابه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more