"torbasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • كيس
        
    • بكيس
        
    • هذا القذر
        
    FBI atınca ceset torbasını almak için Ajan Axelrod sizi izliyor. Open Subtitles العميل أككسيرود يتعقبك ليحضر كيس الجثث عندما تلقي بك المباحث الفدرالية
    Bir saniye sonra büyük bir başparmağı ve iyice nasırlı bir işaret parmağı ile testis torbasını avcunun içinde sıkıca tutuyor. TED في ثانية الإبهام والسبابة الكبيرة تصلبوا بشكل جيد، وكان لديه كيس الصفن، يمسكه بحزم في قبضته،
    Unutma, buz torbasını 20 dakika tut, 20 dakika bırak. Open Subtitles تذكّرا، ضعا كيس الثلج لثلث ساعة وأزيلاه لثلث ساعة.
    Makaslarla koşuştururken ya da kuru temizleme torbasını oyuncak olarak kullandığı için kendini yaralamıştır. Open Subtitles ربما جرح نفسه بالركض بالمقص أو إستعمل كيس الغسيل الجاف كلعبة
    Bu şehirdeki her çöp torbasını araman gerekse bile o dosyayı bul! Open Subtitles ابحث عن ذلك الملف فى كل كيس نفاية بالمدينة اعثر على ذلك الملف وإلا اعتبرتك كارثة حياتى
    Keşin dizinden olacak, ben ise ceset torbasını boylayacağım. Open Subtitles أحمقكَ سيفقد رضفهُ، وأنا سأكون في كيس الجثث
    Şimdi senin için bu çamaşır torbasını masanın altına bırakacağım, tamam mı? Open Subtitles سوف أترك كيس الغسيل هذا تحت طاولتك، اتفقنا؟
    Katil kum torbasını yumruklayacağınızı düşünerek bombayı hazırlamış. Open Subtitles القاتل اعتقد أنك أنت من ستضرب كيس الملاكمة هذا
    Sen öten şeyi al, sen de nefes şeyiyle idrar torbasını al. Open Subtitles أنت خذ الشيء الذي يصدر صفيرًا، وأنت خذ كيس البول.
    Şu çöp torbasını arabadan çıkarmama yardım et. Open Subtitles ساعدني بإخراج كيس القمامة هذا من السيارة
    Ne zaman o pislik torbasını temizlesem bunun ne zaman biteceğini düşünüyorum. Open Subtitles كلما نظفتُ كيس القولون أتساءل متى سوف ينتهي هذا
    - Düğün fotoğrafları çekilmeden önce bu kusmuk torbasını bir şekilde ayağa kaldırmalıyız. Open Subtitles حسن ، علينا بطريقة مــا جعل كيس القيــئ هذا يقف على قدميه قبل موعد التقاط صور الزفاف
    Ağırlık dengesine ihtiyacımız var. Kan torbasını arkaya al. Open Subtitles نحتاج ثقلاً موازناً، اجلب كيس الدم إلى المؤخّرة
    Ceset torbasını dairemin önüne yuvarlarken gözlerini bile kırpmadılar. Open Subtitles قاموا بدحرجة كيس الجثة باتجاه البهو الأمامي مباشرة لمبنى شقتي، ولم يجفل أحد حتى
    Çöp torbasını attıysa buraya atmıştır. Open Subtitles لو أنه تخلص من كيس القمامة لقصد هذا المكان
    Şu saç torbasını çöpe at ve daha yüksek bir gücün rehberliğini iste. Open Subtitles تخلص من كيس الشعر المقزز واستلهم الارشاد من قوة عليا
    Kırpıyor, ucunu omzuna atıyor, testis torbasını kavrayıp yukarı itiyor, sonra benim görüşümü engeleyecek bir biçimde kafasını aşağı daldırıyor, TED إنه يمسك ذلك، يطرحه على طرف كتفه، ومن ثم يمسك كيس الصفن ويدفعه إلى الأعلى، ومن ثم ينخفض رأسه إلى الأعلى، متجاهلاً وجهة نظري،
    Sakın o pire torbasını bana yaklaştırmayın. Open Subtitles لا تَتْركُ كيس البراغيث دة بقربي.
    Sakın o pire torbasını bana yaklaştırmayın. Open Subtitles لا تَتْركُ كيس البراغيث دة بقربي.
    Üzgünüm, kan torbasını tutmuştum. Open Subtitles أسف , كان علي أن أمسك بكيس الدم.
    Peki o pislik torbasını nerede döveceksin? Open Subtitles لأضرب هذا القذر أين ستبحث عن هذا الوغد ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more