"torunlarımın" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحفادي
        
    • حفيدتي
        
    • احفادى
        
    • احفادي
        
    • وأحفادي
        
    derdi. Ve küçük torunlarımın gözlerine baktım, ve ben onların yaşında olduğumdan beri bu gezegene ne kadar zarar verdiğimizi düşündüm. TED ونظرت في عيون أحفادي الصغار، وأفكر كم تسببنا في الإضرار بهذا الكوكب منذ أن كنت في عمرهم.
    Biz eşit ücret alamayacağız, torunlarımın torunlarının zamanında bile, mevcut sistemde. TED لن نحصل على أجرٍ متساوٍ في حياة أحفاد أحفادي في ظل النظام الحالي.
    Bana torunlarımın ne kadar zengin olacaklarını salladıkları onca zaman birde yedek planları varmış Open Subtitles ارأيت كل هذا الوقت كانوا يخبروني كم سيصبح أحفادي أغنياء ولكنهم كانوا يخططون من وراء ظهري
    ..ve torunlarımın kedisi olarak yeniden hayata gelmeyi diledim. Open Subtitles و أن اُحنط كما قطة حفيدتي
    Yine de, torunlarımın olmasını seviyorum, elbette. Open Subtitles برغم انى احببت رؤية احفادى بالتاكيد
    torunlarımın benzer ruhani şeyleri dinlemelerine izin vermeyeceğim! Open Subtitles لا اريد ان يستمع احفادي الى هذا الكفر
    - Silahlarınızı indirin! torunlarımın önünde ateş etmeye mi başlayacaksınız? Open Subtitles اترك هذه الأسلحة , هل ستبدأ الإطلاق وأحفادي هنا ؟
    Oğullarımın, torunlarımın hayallerini gerçekleştirmesini istiyorum. Open Subtitles أريد من أبنائي، أو ربما أحفادي جني ثمرها
    Bay Barrie, torunlarımın oyun arkadaşı olmanızı anlayışla karşılıyorum. Open Subtitles مستر باري، لقد أصبحت شريك فى اللعب مع أحفادي
    Uzun süre yaşamayı beni motive edenleri yönetmeyi torunlarımın büyümesini ve senin düşünlük dönemine girmeni izlemeyi planlıyorum. Open Subtitles أخطط للعيش وقتاَ طويلاَ وزعيم كل محفزاتي ما بين رؤية أحفادي يكبرون هو مراقبتك تنزلق ما بين المنحدرات
    Kocanın suratını yeniden görmeye tahammül etmek torunlarımın hayaletler tarafından avlanmasını görmekten daha kolay. Open Subtitles بالرغم من إني أرى زوجك مره واحده كل رأس سنة إلا إنه عرَض أحفادي للخطر
    Kızım öldükten sonra, senin hakkındaki şüphelerimi bir kenara atmaya torunlarımın hatırı için seninle yakın olmaya çalıştım. Open Subtitles بعد وفاتها، حاولتُ وضع شكوكي جانباً، البقاء على مقربة منك مِن أجل أحفادي.
    Sakin sakin yaşayıp, torunlarımın futbolunu izleyeceğim. Open Subtitles سأتصرف بهدوء أشاهد أحفادي يلعبون كرة القدم
    Bana torunlarımın ne kadar zengin olacaklarını salladıkları onca zaman birde yedek planları varmış Open Subtitles لذا كما ترى، طوال الوقت يخبروني كَم سيصبح أحفادي أغنياء، وكان لديهم خطة بديلة.
    Bazen kendi torunlarımın bile beni görmek için randevu alması gerekir. Open Subtitles أحيانًا حتى أحفادي يجب عليهم أن يأخذوا موعد لرؤيتي
    Geçenlerde, "torunlarımın Fırtınaları" adını verdiği mükemmel bir kitap çıkarttı. TED لقد نشر كتاباً رائعاً مؤخراً يسمي " عواصف أحفادي."
    Torunlarım ve torunlarımın torunları için de özel bir gün. Open Subtitles إنه بشأن أحفادي , إنه بشأن أحفاد أحفادي
    Sen kızımın kocası ve sevgili torunlarımın babasısın. Open Subtitles أنت زوج أبنتي ووالد أحفادي المحبوبين
    Ve torunlarımın küçük serseriler olmasından korkuyorum. Open Subtitles وانا اخشى ان يكون احفادى مغفلين صغار
    torunlarımın bu kafirliği dinlemesine izin veremem... ve bize inanmalarını sağladığın için... Open Subtitles لا اريد ان يستمع احفادي الى هذا الكفر
    Bugün yaptıklarınız ve yapmadıklarınız benim, çocuklarımın ve torunlarımın bütün hayatımızı etkileyecek. TED ما سنفعله أو نمتنع عن فعله الآن سيؤثّر على حياتي بأكملها وحياة أبنائي وأحفادي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more