- Özür dilerim. Cenazeyi kaçırdım. - torunumun mezuniyeti vardı. | Open Subtitles | ، أنا آسف فاتتني الجنازة حفيدي كان في حفل التخرج |
Ölüm büyücüsünü senden önce öldürürsem torunumun doğum gününe gelirim. | Open Subtitles | إذا قتلت مستحضر الأرواح قبلك فسأحضر حفل عيد ميلادي حفيدي |
Ama torunumun oğlunun biraz büyüdüğünü görecek kadar yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أريد أن أعيش كفاية لأرى ابن حفيدي يكبر قليلًا |
Travis ve Holly'nin çocuğu olsa torunumla üvey torunumun kardeş olacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أنه إذا ترافيس وهولي أنجبا طفلة حفيدتي وإبنة زوجي ستكونان أختين |
torunumun doğum günü partisine sıcak olarak yetiştirebilirsin diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل بان تستطيعي ايصالها ساخنة الى حفلة عيد ميلاد حفيدتي |
Gelin de torunumun resimden kazandığı madalyaları görün. Bu kutu doldu. | Open Subtitles | تعال و انظر ، كل هذا لحفيدي لقدفازتلوحاته. |
15 yıl önce torunumun hayatını tehlikeye atsaydın seni öldürürdüm. | Open Subtitles | أعتقد ذلك، بك ،قبل 15 سنة كنت سأقتلك للمخاطرة بحياة حفيدي |
Oh, bu torunumun sahip olabileceği en iyi çete. | Open Subtitles | هذه أفضل عصابة يمكن أن .ينضم إليها حفيدي |
torunumun yaptığı gibi, ...ben de taş ocağında, kayaların arasında yarısı yanmış bir ceset bulmuştum. | Open Subtitles | تماماً كما فعل حفيدي, لقد وجدت جثه في المقلع في حفره,نصف مدفون بالحجاره. |
"torunumun bana geçen gün sorduğu soruyla, anılarım canlandı Bana 'Büyükbaba, sen savaşta kahraman mıydın? | Open Subtitles | انا استمتع بان اتذكر سؤال من حفيدي بالامس حين قال: |
Evet, söylediğine göre torunumun sağlığı belirsizmiş. | Open Subtitles | نعم، على الرغم أنهُ يقول أن صِحَة حفيدي تزدادُ تدهوراً |
torunumun ölüm haberini verecek telefonu bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأنتظِرُ المُكالمة التي يُخبرونني فيها أنَ حياة حفيدي قد انتهَت |
Benim en büyük pişmanlığım ise, torunumun büyüyüşünü izleyememek... ve ailemi kaybetmek. | Open Subtitles | ندمي الاكبر هو عدم تمكني من مشاهدة حفيدي وهو يكبر خسارة عائلتي .. |
Yaptığım plana göre... torunumun üniversite eğitimi almasını sağlayacak kadar para ayırmak olacak. | Open Subtitles | حسنا ما فعلته هو اني جمعت المال الكافي لتأمين ان حفيدي سيلقى التعليم الجامعي |
torunumun hatırı olmasaydı şu anda ölmüş olurdun. | Open Subtitles | لو لم تقم حفيدتي بألتماس المغفرة لك لكنتُ قتلتكَ |
Tek yaptığınsa torunumun ölüm fermanını imzalamaktı, sadece bu. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو الحكم على حفيدتي بالموت هذا كل ما فعلت |
Şimdi bana, torunumun terbiyesini bozmaya hakkınız var, mı diyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقولين إنه من حقك تلويث عقل حفيدتي الصغيرة؟ |
Senin gibi bir pisliği, torunumun bir kilometre bile yanında görmek istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد الحثالة مثلكما أن تقترب من حفيدتي |
Söyledim ya, torunumun okuldaki ilk günü olacak. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه اليوم الاول لحفيدي في المدرسة |
Ama torunumun şirketi için çok sayıda uzun yurtdışı iş seyahatlerine gitmekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | ولكنى أستمتع برفقه حفيدى كثيرا لأذهب لرحلات بعيده المدى. |
Bilin diye söylüyorum torunumun başına bir şey gelirse ikinizi de öldürürüm. | Open Subtitles | فقط لتعلما، لو أن أي شيء حصل لحفيدتي فكلاكما ميتان |
torunumun erkek arkadaşının grubu gelinimin erkek kardeşinin eşcinsel partneriyle 21 yaş altıların takıldığı bir kulüpte çalacak da gelmeyeceğim! | Open Subtitles | أسمع عندماكانت حفيدتى فى فرقه موسيقيه تعزف تحت 21 مع صديق الشاذ لأخو زوجه أبنى |
torunumun yaşlarında. 12 civarı. | Open Subtitles | لم يكن أكبر مِنْ حفيدِي إثنا عشرَ، رُبَّمَا. |
Sadece torunumun piyano resitali. Kim bilir piyano çalarken ne şirindir. | Open Subtitles | انه حفل البيانو الخاص بحفيدتي انها تبدو لطيفة بالتأكيد حين تقوم بذلك |
Kızımla uzun uzadıya konuştum, ama onun ve torunumun zaman ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد تحدثت مطولاً مع أبنتي ولكنها وحفيدي يحتاجون إلى بعض الوقت |
O gördüğüm adamın kızımın ve torunumun yanında olduğunu düşünmek beni deli ediyor. | Open Subtitles | هذا يشعرني بالإشمئزاز التفكير بالرجل الذي رأيته يكون مع ابنتي وحفيدتي. |