Ama turizm piyasasının, insanlara gerçekten yarar sağlanabilecek şekilde idare edilmesi oldukça önemli. | TED | لكن إدارة سوق السياحة بالطريقة التي يمكن أن تفيد الشعب حقا مهم للغاية. |
Eğer film turizm tanıtımı yapmazsa, vergi muafiyetine tabi tutmayacaklar. | Open Subtitles | لن يعطونا تخفيض ضرائب. إلا إذا قام الفيلم بعرض السياحة,. |
Orada yaşayanların çoğu ya emekli ya da sakin bir yaşam sürmek için taşınıp turizm sektöründe çalışan kişiler. | Open Subtitles | اغلب من يعيشون هناك متقاعدون او انتقلوا هناك من اجل وتيرة حياة ابطأ و يعملون الان فى مجال السياحة |
turizm bunlardan sadece bir tanesi, bunun yanı sıra medya ve eğitim de var. Merak ediyor olabilirsiniz, turizm gerçekten bir şeyleri değiştirebilir mi? | TED | السياحة كانت واحدة منها، كما كان الإعلام والتعليم أيضًا، قد تتساءلون، أحقًا ذلك، أيمكن للسياحة أن تحدث فرقًا؟ |
Ben turizm alanında bir girişimciyim ve arabulucuyum, fakat bu şekilde başlamadım. | TED | أنا متعهد سياحة وباني للسلام، لكن لم تكن هذه بدايتي. |
Gloria's yüzlerce suçlarda kullanılan silahlar satmaktan turizmi baltalıyor ve müvekkilimiz de turizm işletmesine sahiptir ve zarar ediyor. | Open Subtitles | ومحل غلوريا يبيع الالاف من اسلحة الجرائم مما اضعف السياحة وموكلنا يملك عمل سياحي يعانى من الوضع حضرة القاضي |
Ve canavar olmasaydı, Ne yapardın Burada bir turizm endüstrisi var mı? | Open Subtitles | و اذا كان لا يوجد وحش هنا ماذا ستفعل لانعاش السياحة هنا |
Evet. turizm o duvarları yıkmak ve insanların birbiri ile iletişimini sağlayabilmek ve arkadaşlıkları oluşturmak için en iyi sürdürülebilir yöntem. | TED | السياحة هي أفضل طريقة مستدامة لهدم تلك الجدران وإنشاء طريق مستدام للتواصل مع بعضنا وتكوين صداقات. |
Bilbao'da turizm bu bina tamamlandıktan sonra yüzde 2500 arttı. | TED | تضاعفت السياحة في بيلباو بنسبة 2500 في المئة بعد الانتهاء من هذا المبنى. |
Ama turizm endüstrimiz tamamen yanlış şeyleri pazarlamakla meşgul. | TED | لكن قطاع السياحة لدينا منشغل في التوريج لأشياء أخرى |
Biyo-cesitlilik, yetersiz besin, sert mercan sistemleri asiri balik avlamanin birden fazla etkisi altinda, surdurulemez turizm, iklim degisimi. | TED | متنوعة، صلبة، تتغذى على القليل و تحت عدة ضغوط ما بين الصيد الجائر، و السياحة الغير مسؤولة و تغيرات المناخ. |
Nevada'dan Bay Michael Corleone turizm ve eğlence faaliyetlerindeki ortaklarımızı temsilen. | Open Subtitles | و السيد مايكل كورليونى من نيفادا و ينوب عن شركائنا فى مجال السياحة و الترفية |
Biraz sonra turizm hakkında yazmak için Capri'ye gidiyorum. | Open Subtitles | أنا الاّن متجهة إلى كابري لأكتب عن السياحة |
turizm ve Eğlence sektöründeki ortaklarımızı temsil edecektir. | Open Subtitles | و ينوب عن شركائنا فى مجال السياحة و الترفية |
Oldum olası turizm işinde çalışmak istermişim gibi yapmayacağım. | Open Subtitles | انا لن ادعى ان صناعة السياحة شئ كنت دائما تواقا لفعله |
- turizm çok kötü durumda olmalı. - Kıyamet sezonunun tam ortası. | Open Subtitles | السياحة من المؤكد أنها في مستوى دنيء تماماً في منتصف موسم نهاية العالم |
firmamiz cabuk bir sekilde Yong San uluslararasi is alanina girmeli, finans ve turizm konusuyla ilgili bir kompleks insa etmeliyiz. | Open Subtitles | لبناء قاعدة مالية للسياحة اليس هذا الامر صغير لتدخلنا فيه؟ |
Resmi turizm ofisinden Kütüphaneci. | Open Subtitles | أمين المكتبة؟ من مكتب سياحة الولاية. |
Gizlice fonlanan, uzay araştırma ve turizm grubu. | Open Subtitles | إئتلاف رحلات الفضاء إنها مؤسسة خاصة لإستكشاف الفضاء والمجموعات السياحية |
turizm büroları bana bunun için para ödemeliler. - Sen bir ucube değilsin. | Open Subtitles | يجب على السياح الأجانب أن يدفعوا لي لكنك لست خرافياً |
Çünkü medya o binalar etrafında kenetlenip çok hızlı bir şekilde bu formların kültür ve turizm demek olduğunu öğrettiler. | TED | حصل هذا لأن الإعلام نجح جدا في ليعلمنا بسرعة أن هذه الأشكال تعني الثقافة والسياحة. |
En son işi, Miras turizm'di... 1950'lerde başladığı bir iş. | Open Subtitles | "(كان عمله الأحدث في جولات (هيرتاج تورز" "وهو عمل بدأه في خمسينيات القرن العشرين" |
Bir turizm şirketinin ortağıyım ve... eğer kabul ederseniz, size şu iki bileti getirdim. | Open Subtitles | أَنا شريك في وكالة سفريات و معي هذه التذكرتين ، إذا كنت تود خذهم |
Şehrin ismini değiştirdik, yeni turizm programımız var. | Open Subtitles | لقد طوّرنا المدينة، لدينا برنامج سياحيّ جديد |