"tutması için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتبقينا
        
    • لدوار
        
    • ليبقيني
        
    • ليحزن على
        
    Binaya adımız verilmez, geriye süslü miraslar bırakmayız sadece bize yakın olanların bizi hayatta tutması için söylediği şeyler vardır. Open Subtitles لا مبانٍ تلقب باسمنا ولا ميراث نتركه فقط مجرد قصص يقصها علينا المقربون منا لتبقينا أحياء
    Binaya adımız verilmez, geriye süslü miraslar bırakmayız sadece bize yakın olanların bizi hayatta tutması için söylediği şeyler vardır. Open Subtitles لا مبانٍ تلقب باسمنا ولا ميراث نتركه فقط مجرد قصص يقصها علينا المقربون منا لتبقينا أحياء
    Sorgulama yaparken bizi diri tutması için, tamam mı? Open Subtitles لتبقينا يقظين أثناء الاستجواب ، حسنا ؟
    İki kadının otopsisinde ortaya çıkan sakinleştiricinin miktarı uçak tutması için alınandan çok daha fazlaydı. Open Subtitles الممنوعات التي تبين في التشريح أن المرأتين تناولو الكثير منها أكثر من أي أحد يتناول لدوار الجو
    Kalkıştan önce uzay tutması için birkaç ilaç al. Open Subtitles خذ بعض من هذه الحبوب لدوار الجو قبل أن نُقلع.
    Beni hayatta tutması için İsa'ya yalvardım ailemi tekrar görebileyim yeniden okuluma gidebileyim bir kez daha köpeğimle oynayabileyim diye. Open Subtitles .. صليت لليسوع ليبقيني حياً .. كي أرى أهلي مرة أخرى .. .. كي أتمكن من الذهاب إلى المدرسة من جديد ..
    Tommen'e ağabeyinin, Margaery'e de kocasının yasını tutması için yeterince zaman verdikten sonra. Open Subtitles بعد أن نترك ل (تومن) الوقت الكافي ليحزن على أخيه و (مارجري) لتحزن على زوجها
    Deniz tutması için sana verecek ilacım yok. Open Subtitles لا أملك أي أدوية لدوار البحر هنا
    Deniz tutması için bir şey önerebilir misin? Open Subtitles أتنصحُنا بعلاجٍ لدوار البحر؟
    Uçak tutması için kullanılır. Open Subtitles إنه يُستخدم لدوار الجو.
    Uçak tutması için kullanılır. Open Subtitles إنه يُستخدم لدوار الجو.
    Beni kodesten uzak tutması için ona 500$ verdim. Open Subtitles كلفني بخمسمائة دولار كأتعاب ليبقيني خارج السجن.
    Babam, doktora beni kilitli tutması için para vermediğinde anlaşılan tedavi olabiliyormuşum. Open Subtitles اتضح أن حالتي يمكن معالجتها عندما لا يأخد طبيبي رشوة من والدي ليبقيني محبوسة في مصحة
    Tommen'e ağabeyinin, Margaery'e de kocasının yasını tutması için yeterince zaman verdikten sonra. Open Subtitles بعد أن نترك وقت مناسب لـ(تومين) ليحزن على شقيقه وتحزن (مارغري) على زوجها ... .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more