"tutmasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمسك
        
    • دوار
        
    • يبقيك
        
    • يبقيني
        
    Ayağıma masaj yapmasına ve sinemaya gidince elimi tutmasına izin verdim. Open Subtitles جعلته يعطيني مساج للقدم و عندما ذهبنا للسينما، جعلته يمسك يدي
    Kimsenin elimi tutmasına gerek yok. Delirdiniz mi? Open Subtitles اننى لا أحتاج لمن يمسك بيدى انتم جميعا مجانين
    Kimsenin elimi tutmasına gerek yok. Delirdiniz mi? Open Subtitles اننى لا أحتاج لمن يمسك بيدى انتم جميعا مجانين
    Öyle olup olmadığını bilemem. Ama deniz tutmasına iyi geldiği kesin. Open Subtitles لا أعلم حقيقة هذا أنا أعلم أنه مفيد لحالات دوار البحر
    Binicinin yol tutmasına, dengeyi yöneten iç kulak sıvılarını durdurarak yardımcı olabilir. TED يمكن أن تسهم في المتسابق دوار الحركة عن طريق تعليق السائل في آذانهم الداخلية الذي ينسق التوازن.
    * "İzin verme söylenenlerin seni uyanık tutmasına geceleri" * Open Subtitles * "لا تدعي ما يقولونه يبقيك مستيقظة في الليل" *
    Peki babamın beni rehin tutmasına neden yardım ettin? Open Subtitles حسناً إذاً لماذا ساعدتي والدي كي يبقيني في المنزل؟
    Bir de sinemaya gittiğimizde elimi tutmasına izin verdim. Open Subtitles و عندما ذهبنا للسينما، جعلته يمسك يدي
    Sadece birinin onun elinden tutmasına ihtiyacı var. Open Subtitles انها تحتاج فقط لمن يمسك يديها قليلا
    Kimsenin elimi tutmasına ihtiyacım yok. Open Subtitles لا أريد أحداً يمسك يدي
    Herkes deniz tutmasına karşı haplarını alsın? Open Subtitles الجميع يأخذون حبوب دوار البحر؟
    Hemen içmesem iyi olur çünkü deniz tutmasına karşı birkaç Dramamine hapı aldım. Open Subtitles لكن لا ينبغي عليّ الأحتساء الآن، لأنّي تناولت بعض من "دراماماين"، كما تعلم، تساعدني في دوار البحر.
    Tren tutmasına karşı kafan dağılmış olur bari. Open Subtitles سيكون إلهاءً جيدا من دوار الحركة لديك.
    Seni temin ederim, Poirot. Queen Mary'de deniz tutmasına yakalanmazsın. Open Subtitles أضمن لك يا "بوارو" أنك لن تعاني من دوار البحر على متن الملكة (ماري)
    Hayır, aslında Kyle ile buluşacağım. Jess bana deniz tutmasına karşı taktığı bileziklerini ödünç vermişti de. Open Subtitles كلا، في الواقع أنا ذاهبة لمقابلة (كايل) (جيس) أعارتني سوار دوار البحر خاصها
    Seni burada fazla tutmasına müsaade etme. Open Subtitles لا تدعه يبقيك هنا لوقت متأخر، حسنٌ؟
    * "İzin verme söylenenlerin seni uyanık tutmasına geceleri" * Open Subtitles * "لا تدعي ما يقولونه يبقيك مستيقظة" *
    Neden Yüce Varlık'ın beni burada tutmasına izin veriyorum, Sonsuz Karanlık'ın Kalesi'nde? Open Subtitles لماذا تركت أنا الكائن الأعظم كي يبقيني هنا ... في قلعة الظلام المطلق؟
    - Onun beni burada tutmasına izin veriyorum, çünkü bu onu sahte bir güvenlik hissiyle uyutmamı sağlıyor. Open Subtitles - أنا تركته يبقيني هنا .. حتى أُضلله و أمنحه إحساساً زائفاً بالأمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more