"tuttuğumuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نحتفظ
        
    • الذين إستئجرناهم
        
    Daha sonra öğrenciyken, daha farklı bir bahçeye gittim, Arnhem'de şempanzeleri tuttuğumuz bir zooloji bahçesi. TED بعد ذلك بكثير، وكطالب، ذهبت إلى حديقة مختلفة جدا، حديقة حيوانية في أرنهيم حيث نحتفظ بشمبانزيات.
    Bay Poirot'yu her zaman yedek tuttuğumuz 16 numaraya yerleştirin. Open Subtitles يمكننا الآن أن نضع السيد بوارو فى رقم 16 و التى دائما ما نحتفظ بها خاليه
    Okul kayıtlarını tuttuğumuz yere girmişler Open Subtitles دخلوا عنوة من هنا، حيث نحتفظ بملفات المدرسة.
    Yıllardır, eski sahipsiz eşyaları tuttuğumuz kutu bu. Open Subtitles هنا نحتفظ بكل الأشياء القديمة مجهولة الهوية من السنين السابقة
    Yapan tuttuğumuz Jamaikalılar değil. Open Subtitles لم يكن "الجامايكيين" الذين إستئجرناهم من فعل ذلك.
    Bu, üst katta tuttuğumuz yedeği sadece. Open Subtitles هذا هو البديل الذي نحتفظ به في الطابق العلوي
    Borçlu olduğumuz veya mallarını tuttuğumuz herkes ile kızım elinden geldiğince ilgilenerek, zararınızı karşılayacak. Open Subtitles لهؤلاء من يملكون المال، أو هؤلاء من نحتفظ ببضائعهم في الشحنات، أترك الأمر لابنتي لترى أن تأخذوا كل شيء بقدر الإمكان.
    Bir uç, bizim makineyi tuttuğumuz hangar. Open Subtitles من جهة، المعمل الذي نحتفظ به بآلتنا
    Onların bildiği kadarıyla çocuklardan nefret ediyor arka bahçemizde tuttuğumuz köpeğimizi küçük şirin kedi yavrularıyla besliyoruz. Open Subtitles وكل مايعرفونه, هو أننا نكره الأطفال... . أننا نطعم هذه القطط الصغيرة الجميلة لكلب نحتفظ به في حديقة منزلنا.
    - Morg? - Eski baskıları tuttuğumuz yer. Open Subtitles المشرحة" ؟" - ذلكَ هو المكان الذي نحتفظ فيه بالطبعات القديمة -
    Jane, özel bir kuruluştan tuttuğumuz danışmandır. Kaçırılma ve kurtarmadan. Open Subtitles هذه " جين " المُرشدة التي نحتفظ بها ، من مُنظمة خاصة لحالات الإختطاف والإنقاذ
    Hesabını tuttuğumuz sürece tabi. Open Subtitles أعني طالما نحن نحتفظ بالنتيجَة.
    Unutmuşum! Eskiden garajda tuttuğumuz eşyaların hepsini... Open Subtitles نسيت، هنا نحتفظ بكل الأشياء التي اعتدنا الاحتفاظ بها في...
    ancak ağaçlar sanatı yaratırsa, eğer yeryüzünü senede 7 kere çevrelerlerse eğer hükümlüler çiçekler yetiştirirse, o zaman belki başka durağan varlıklar da olabilir bizim içimizde tuttuğumuz, kedef gibi, bağımlılık gibi, ırkçılık gibi, değişebilecek. TED لكن اذا استطاعت الأشجار ابداع الفن، اذا كان بامكانها تطويق كوكب الأرض سبع مرات في سنة واحدة، اذا كان بامكان المساجين زرع النباتات و تربية الضفادع، فانه ربما هنالك كيانات أخرى جامدة نحتفظ بها داخلنا، مثل الحزن ، مثل الإدمان ، مثل التمييز العنصري، والتي بامكانها أيضا أن تتغير.
    Debbie Heller'ı tuttuğumuz depoyu gördü mü? Open Subtitles (ديبي) رأت المخزن الذي نحتفظ فيه بـ(هيللر
    Bodrumda tuttuğumuz gizli bir kasa. Open Subtitles خزانة خفية نحتفظ بها في القبو
    Debbie Heller'ı tuttuğumuz depoyu gördü mü? Open Subtitles ورأت المخزن حيث نحتفظ بـ (هيللر)؟
    Ruiz bıçaklanmış ve bizim tuttuğumuz Jamaikalılar değil. Open Subtitles "طُعن (رويز) في الصدر." "لم يكن "الجامايكيين" الذين إستئجرناهم من فعل ذلك."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more