Eğer bombalar ondaysa, onları teknesinde tuttuğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | لو هو عندة القنابلِ، هل تَعتقدُ بانة يحتفظ بهم على يختِه؟ |
Bunun sınırlarını kuvvetlendirdiğini ve, onları geldikleri ülkende tuttuğunu umalım. | Open Subtitles | لنامل ان هذا سيقوي من عاداتك و احتفظ بها في ارضك حيث تنتمي |
Buralarda birşeyler olmalı bu adamı kimin tuttuğunu bize söyleyecek. | Open Subtitles | لابّد من وجود شيء هنا. يخبرنا بمن استأجر هذا الرجل |
Tam burada zarf gibi bir şey tuttuğunu görebilirsiniz. | Open Subtitles | عند الأبواب الدوارة وعند الرصيف كان يمسك بما يشبه الظرف |
Sadece hazineyi nerede tuttuğunu göster. Doğru! | Open Subtitles | فقط ارني المكان الذي تحتفظ به بهذه الكنوز |
Page'in evinin durumu, orada birilerini tuttuğunu gösteriyor. | Open Subtitles | من الواضح من منزل بايج انه كان يحتجز احدا |
Kadınları uzun bir süre elinde tuttuğunu biliyoruz | Open Subtitles | نعلم بأنه يبقي تلك النساء .لمدةٍ موجزة من الوقت |
Onu kimin tuttuğunu ve neden avukatlar hakkında sorular sorduğunu öğrenmek istiyorlardı. | Open Subtitles | أرادوا أن يعرفوا من الذي استأجره ولماذا كان يطرح الأسئلة عن المحامين الأموات |
Yatağının yanında hala o cam meleği tuttuğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم انه مازال يحتفظ بالملاك الزجاجي بجانب سريره؟ |
Teröristin onu nerede tuttuğunu öğrendiğimize inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أننا عثرنا على المكان الذي يحتفظ فيه الإرهابيون به. |
Phillip Bauer'in çocuğu orada tuttuğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | و هل تظني أن فيليب باور يحتفظ بالولد هناك ؟ |
Babamın not tuttuğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرف بأنّ أَبيك احتفظ ببعض المُلاحَظَات؟ |
İnsanlar babamın, bunları gösteriş için etrafta tuttuğunu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | اعتقد الناس أن والدي احتفظ بهم لأجل غروره |
Doktor Miller, Bart Jason'ın silahşör tuttuğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | امرني دوك ميلر ان اخبرك بأن بارت جيسون استأجر قاتلا مأجورا |
Üçlü Korku'yu kimin tuttuğunu buldun mu? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك تعرف من استأجر التهديد الثلاثي؟ |
Bir gün, ben dördüncü sınıftayken, onun penisini tuttuğunu gördüm. | Open Subtitles | و في يوم ما, كنت في الصف الرابع رأيته كان يمسك بقضيبه |
Şimdi, lütfen bana ne bulunduğunun ve nerede bulunduğunun detaylı bir kaydını tuttuğunu söyle. | Open Subtitles | الآن ، قل لي انك تحتفظ بسجلات تفصيلية لكل ما وجدت |
Her davada , şüphelimizin kurbanları en az 24 saat elinde tuttuğunu biliyoruz. | Open Subtitles | في كل القضايا يحتجز مشتبهنا الضحية لأقل من 24 ساعة. جميعهم قيدوا وتعرضوا للتعذيب. |
Parasını yurtdışında tuttuğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنه يبقي أموالاَ في حسابات خارجية |
Eğer konuşmayı analiz edersek, belki onu kimin tuttuğunu bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا عرفنا ماذا قال في المحادثة ربما سنعلم من الذي استأجره |
Sadece annenin birini tuttuğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أمّك مجرّد إستأجر شخص ما. |
Şüphelinin Hank'i orada tuttuğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد .. بأن المشتبهة بها تحتجز هانك هناك |
Bay Paul Jackson'ın hangi bölgeyi tuttuğunu bulalım. | Open Subtitles | أفترض بأنك تريد مني الإتصال مع وحدة أحافير الولاية لنكتشف أي ميزان إستأجره السيد " بول جاكسون " حسناً ؟ |
- Ama, sanırım sonra bir katil tuttuğunu anladığımda, sana karşı hislerim değişti. | Open Subtitles | شيء داخلي ميت عندما أدركت بأنك استأجرت فتوة لقتلي |
Mahkemeniz sürerken bir adam tuttuğunu ve bu adamın istediği her şeyi yaptığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنّه أثناء قضيّتكِ معه ، قام بتعيين شخص ما ، وكان ذلك الشخص بوسعه القيام بأيّ شيْ له |
Ellerini nasıl yukarıda tuttuğunu görüyor musun? | Open Subtitles | حسنا ، أترى كيف يُبقي يديه مرفوعتين |
Annemin benim bebek bakıcılığımı yapacak birini tuttuğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن والدتي عينت أحد ليشاركني بمجالسة الأطفال |