"tuttukları" - Translation from Turkish to Arabic

    • يحتجزون
        
    • يبقون
        
    • يحتفظون
        
    • يحتجزونه
        
    • يبقونها
        
    • كانوا يحفظون
        
    • حبسونى فيها
        
    FBI, oğlunu tuttukları çiftliğin yerini tespit etti. Open Subtitles لقد حدّد المكتب الفدرالي البيت الريفي الذي يحتجزون فيه ابنك
    Jack'in ailesini tuttukları mülk altı ay önce hayali bir şirket tarafından kiralanmış. Open Subtitles مرحباً ، المكان الذى يحتجزون فيه عائله "جاك" تم تأجيره منذ 6 اشهر من شركه وهميه
    Esir alanların şef esiri tuttukları yere kadar takip ettin. TED قمت بملاحقة المختطفين حيث يبقون على الطاه كسجين.
    Adam hapishanede çalışıyormuş. Katilleri tuttukları yer hani. Open Subtitles حسناً، كان يعمل في سجنٍ هناكَ حيث يبقون القتلة
    Zaten bilmediğimiz bir şey yok, gazetelerden uzak tuttukları bir şey dışında. Open Subtitles لاشيء لا نعرفه عدا شيء واحد أنهم يحتفظون بالتقارير
    Bay Vale, Tarek'ı ziyaret edemeyeceğimi biliyorum. Sadece onu tuttukları yeri görmek istiyorum. Open Subtitles أعرف أنني لا أستطيع أن أزور طارق أريد أن ارى المكان الذي يحتجزونه فيه
    Evet, ıvır zıvırlarının yanında tuttukları için. Lanet! İlk kaskın bagaj üreten Henry Gratacap tarafından yapıldığını biliyor musun? Open Subtitles لأنهم يبقونها بجانب القبو هل تعرفين أو خوذة
    Bak, kardeşimi tuttukları yer burası olmalı. Open Subtitles - أنظر, هذا يجب أن يكون المكان الذى يحتجزون أخى فيه.
    tuttukları şey için. Open Subtitles بسبب ما يحتجزون
    Lisa'yı burada tuttukları kesin. Open Subtitles لقد كانوا يحتجزون "ليزا" هنا بالتأكيد
    - Sam'i tuttukları yer, onlardan birisi. Open Subtitles المكان الذي يحتجزون فيه (سام) سيكون فيها
    Çünkü Reddington'ı tuttukları yer burası olabilir. Open Subtitles لأني أظن أنه المكان الذي يحتجزون (ريدينغتون) فيه
    Silah kulübesi, bütün dinamitleri ve barutları tuttukları yer. Open Subtitles هذا خزن الأسلحة حيث يبقون العصيان المتفجرة و الباردو الأزرق
    Yoğun oldukları zaman sendikasız işçileri getiriyorlar ve tam olarak kayıt tuttukları söylenemez. Open Subtitles إنهم يقومون بوضعها في الشاحنات بعدما ينتهون منها ولا أعتقد بأنهم يبقون أي سجلات
    Burada mahkumları tuttukları başka yer var mıdır? Open Subtitles هل من أماكن أخرى يبقون فيها السجناء هنا ؟
    Sonra kızı tuttukları evi gösterirsin. Open Subtitles ثمّ تريني البيت حيث يبقون الفتاة
    Elena March'ı tuttukları hapishanenin bulunduğu yerle aynı. Open Subtitles إنه ذات مكان السجن الذي يبقون فيه
    Kaydını da tuttukları yok. Open Subtitles و هم لا يحتفظون بالإيصالات حقاً
    Ölüleri tuttukları bir yer. Open Subtitles مكان يحتفظون فيه بالجثث الميتة
    Bu görüntü onu tuttukları yerden geliyor. Open Subtitles تلك الصورة تأتي من المكان الذي يحتجزونه فيه
    Parayı tuttukları kasa da Mosler model 12. Open Subtitles و هم يبقونها في مأمن أنها في حزنة أموال كبيرة.
    Kargoyu tuttukları yerin orası olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد لهذا السبب كانوا يحفظون الشحنة هناك
    Beni bu cehennemde tuttukları kahrolası üç yıldan bahsediyorum! Open Subtitles وانا أتحدث عن ثلاث سنوات لعينة حبسونى فيها فى تلك الحفرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more