Muhabirimiz Terörle Mücadele Şubesinden Baş Komiser Robert Dixon'a... bu tutuklamaları sordu. | Open Subtitles | مراسلنا تحدث إلى القائد "روبرت ديكسون" من شعبة مكافحة الإرهاب... حول هؤلاء المعتقلين |
Muhabirimiz Terörle Mücadele Şubesinden Baş Komiser Robert Dixon'a... bu tutuklamaları sordu. | Open Subtitles | مراسلنا تحدث إلى القائد "روبرت ديكسون" من شعبة مكافحة الإرهاب... حول هؤلاء المعتقلين |
Bu, belediye başkanı tarafından imzalanan ve polis amirlerine toplu tutuklamaları yasaklayan emir. | Open Subtitles | موقّعة من محافظ لم يُنصّب بعد آمِرًا قادة الشرطة بتفادي الإعتقالات العشوائيّة |
- Eğer o tutuklamaları yapamazsak, 3 puanlık smaç yaz. | Open Subtitles | ليس إن قمنا بتلك الإعتقالات تسديدة ثلاثية |
Bak eğer bu fazladan tutuklamaları iptal etmemle ilgiliyse | Open Subtitles | إن كان هذا بِشأن إبطالي لأوامرك بزيادة الإعتقالات... |
Kargo uçağı Meksika'ya indiğinde DEA ve Federal dostlarımız kasa varış yerine ulaşır ulaşmaz tutuklamaları yapacaklar. | Open Subtitles | والشرطة المكسيكية سيقومون بالإعتقال عندما يصل الصندوق لوجهته. لنأمل أن يكون الأمر مباشرا هكذا. |
1990'daki New York City polis devriminin mimarlarından biri olan Jack Maple bir keresinde bana Central Park koşucu vakasına müdahil olan dedektifleri olaydan bir gün sonra Elaine's barında tutuklamaları kutlarken gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | جاك ميبل أحد مهندسي تطوير جهاز شرطة نيويورك في التسعينات أخبرني ذات مرة انه شاهد محققين لهم علاقة بقضية مهرولة المنتزه المركزي في ايلينز بعد يوم أو أكثر من وقوع الجريمة يحتفلون بالإعتقال |