"tutuklanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • اعتقل
        
    • بتهمة
        
    • تم القبض
        
    • أعتقل
        
    • تم اعتقاله
        
    • اعتقلت
        
    • إعتقل
        
    • القبض عليه
        
    • اُعتقل
        
    • اعتقلوا
        
    • ألقي القبض
        
    • أُعتقل
        
    • إعتقلَ
        
    • قبض عليه
        
    • تم إلقاء القبض
        
    Zack Gregory daha önce 3 kez tutuklanmış eski bir denizci. Open Subtitles زاك غريغوري هو جندي سابق بالبحرية اعتقل مع اخرين فى سجلة
    Ölen adam Joseph Felton tutuklanmış ama ortağı Darin Hanson aleyhine verdiği ifadeyle suçları düşmüş. Open Subtitles جوزيف فيلتون الشخص الميت كان قد اعتقل لكن مُنح الحصانة مقابل شهادته ضد شريكه دارين هانسون
    Bunu Kavgadan tutuklanmış, Ve mahkeme emiriyle Sinirlerini kontrol etme Open Subtitles أجد ذلك صعب التصديق من رجل قبض عليه بتهمة الإعتداء،
    Dört sene önce alkollü araç kullanırken bir evsize çarpmaktan tutuklanmış. Open Subtitles تم القبض عليها قبل أربع سنوات بعد أن اصطدمت برجل مشرد
    Geçen yıl New York'ta, uyuşturucu ticaretinden tutuklanmış. Open Subtitles لقد أعتقل العام الماضي في مدينه نيويورك , في حادثه مرور
    Geçtiğimiz dokuz yıl boyunca 13 defa tutuklanmış, sadece dilencilik davasından toplam 130 gün boyunca içeride kalmıştı. TED في السنوات التسع الماضية، تم اعتقاله 13 مرة، وسُجِن لمدة ما مجموعه 130 يومًا في قضية التسول.
    İlk kez on altı yaşında araç hırsızlığından dolayı tutuklanmış. Open Subtitles اعتقلت لأول مرة في سن السادسة عشرة بتهمة سرقة سيارة
    5 yıl önce araba hırsızlığından tutuklanmış ve bir yıl sonra şartlı tahliye edilmiş. Open Subtitles إعتقل منذ 5 سنوات للسرقة الآلية لسبب هو وضع فى اختبار لمده سنة.
    Bu sabah tutuklanmış. Artık sabıkası var. - Bunu biliyoruz. Open Subtitles كنت محقاً، فقد تم إلقاء القبض عليه هذا الصباح واحتجز.
    Polislere sordum, 20 dakika önce tutuklanmış. Open Subtitles سألت الشرطة و اخبرونى انه اعتقل منذا 20 دقيقة مضت
    Oliver Ashtoncroft, 20 yaşında Oxford'da, Marksist, Leninist bir ralliye katıldığı için tutuklanmış. Open Subtitles اوليفر اشتونكروفت,20 عام اعتقل في اكسفورد في اجتماع ماركسي ليني
    Beş yıl önce araba hırsızlığından tutuklanmış. Open Subtitles اعتقل بتهمة سـرقة السـيارات قبل 5 سـنوات
    Mark üniversite 3. sınıftayken uyuşturucu suçlamasıyla polis tarafından tutuklanmış. Open Subtitles اذن عندما كان مارك مستجدا بالجامعة اعتقلته الشرطة بتهمة مخدرات
    Beş yıl önce bir modern sanat sergisine davetsiz katılmaktan tutuklanmış. Open Subtitles منذ خمس سنوات تم القبض عليه لقيامه بتحطيم معرض للفن الحديق
    Cindy'nin arabasını kırıp döktüğü ve onu tehdit ettiği için tutuklanmış. Open Subtitles أعتقل بتهمة تخريب ممتلكات وتهديدات ترهيب ضدها
    Artık değil. Rüşvetten tutuklanmış. Hapse girebilir. Open Subtitles لم يعد كذلك ، لقد تم اعتقاله بتهمة الرشوة وقد يذهب إلى السجن
    Gecenin bir yarısı bir çağrı alıyorum ve deniyor ki kızım özel mülke zarardan tutuklanmış. Open Subtitles انا وصلني اتصال في منتصف الليل يقول أن ابنتي اعتقلت بسبب تدمير الممتلكات العامة
    1985'te Amerika'ya geri dönmüş ve tutuklanmış. Open Subtitles في عام 1985 عاد إلى الولايات المتحدة و إعتقل
    Komplo kurmaktan tutuklanmış. Çalıntı mal satma girişiminden hüküm giymiş. Open Subtitles اُعتقل للتآمر، واُدين بمحاولة بيع بضائع مسروقة
    Alman çocuklar temiz görünüyor. Biri esrardan tutuklanmış. Open Subtitles الشباب الالمان بدوا نظيفين اعتقلوا مره بسبب المخدرات
    Sokakta hayatta kalmak için fuhuş yapmaktan tutuklanmış kaçak bir kadının, yaşayacak güvenli bir yere ihtiyacı vardı -- bu, bizim ona yardım edebileceğimiz bir şeydi. TED فتاة هاربه الذي ألقي القبض عليها تمارس الزنا لأجل أن تعيش تحتاج لمكان أمن لتسكن وتكبر فيه شيء يمكننا مساعدتها به.
    21 yaşına gelmeden önce kavgaya girdiği için 4 kere tutuklanmış. Open Subtitles أُعتقل إثر شجارٍ 4 مرّات قبل بلوغه الحادية والعشرين.
    Bir sene önce El Salvador San Miguel'de tutuklanmış. Open Subtitles إعتقلَ قبل سنة واحدة في سان ميجيل، السلفادور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more