"tutuklanması" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبض
        
    • اعتقال
        
    • إعتقال
        
    • اعتقاله
        
    • أعتقال
        
    • إعتقاله
        
    • يعتقل
        
    • توقيف
        
    • للقبض
        
    • اعتقل
        
    • الاعتقال
        
    • باعتقال
        
    • وإعتقال
        
    • بالقبض على
        
    Nehir kenarındaki eğlence, başka ülkenin istihbaratında çalışan sekiz adamının tutuklanması. Open Subtitles وإلقاء القبض على ثمانية من ضباط الخدمة السرية من دولة معينة
    Plana göre mürettebatın önünde tutuklanması gerekmesine rağmen Gibbs'ten kaçıyordu. Open Subtitles مع أن الخطه كانت أن يلقى القبض عليه أمام الطاقم
    Bayan Nelson, katilin tutuklanması ve mahkum edilmesine yol açan bilgi için toplam 8000 bin dolar ödül verildiğini biliyor muydunuz? Open Subtitles انسة نلسن، هل تعلمين ان المكافآت على المعلومات التي تقود الي اعتقال وإدانة القاتل بلغت ثمانية آلاف دولار؟
    Katrine Fonsmark'ın Bayanov'un tutuklanması hakkındaki haberini gördün mü? Open Subtitles هل شاهدت تقرير صديقتك عن اعتقال فلاديمير بيانوف؟
    Sayın Başkan yabancıların tutuklanması hakkında bir yorumunuz var mı? Open Subtitles السيد الرئيس أيمكنك التعليق على إعتقال الأجانب الأخير؟
    Savunma, bu saldırıda siviller öldürüldüğü için başka birilerinin de tutuklanması gerektiğini savunuyor. Open Subtitles يناقش الدفاع بأن شخض كان يجب اعتقاله في الهجوك لأن المدنيين قتلو
    Richard Tyler'ın tutuklanması hepimiz için büyük bir galibiyet, bu ülkede kanunun hâlâ yürürlükte olduğunu herkese hatırlatıcı bir şey. Open Subtitles القبض على ريتشارد تايلور نصر عظيم لنا تذكير للجميع
    Senin gibi bir sürtüğün tutuklanması gerekir! Open Subtitles وقحة مثلك يجب القبض عليها اخرجي من بيتي أيها العاهرة القذرة
    Melchior Wilson'un tutuklanması hızlı dava kapatmada bir rekor kırmış olmalı? Open Subtitles القبض على ملشور ويلسون لابد ان يكون له سجلات عن القاتل, هاه, ايها المامور؟
    Belediye birçok arkadaşının tutuklanması veya mahkûmiyeti nedeniyle grevde olan işçileri sendikal haklarından mahrum etti. Open Subtitles مجلس المدينه طلب من نقابة جامعي القمامه المضربين منذ إلقاء القبض و إدانة العديدين منهم
    1984'te, Karşılaştırmalı Dinler dersinde Tibetli eylemcilerin tutuklanması ve işkence görmeleri üzerine bir rapor mu hazırladınız? Open Subtitles في صفك لمقارنة الأديان في عام 1984 هل كتبت مقالة حول اعتقال وتعذيب ناشطين التبت؟
    Sharon Solarz'ın tutuklanması hakkında bir kaç soru soracaktım. Open Subtitles نعم اردت ان أسأله بعض الاسئلة بخصوص اعتقال شارون سولارز مؤخرا
    Sayın Yargıç, bu ilk tutuklanması olduğu için savcılık, hafif yüz kızartıcı suçtan yargılanmasını öneriyor. Open Subtitles جلالتك , بما أن هذا أول اعتقال , الحكومة تُقدِّم التماس لأقل إدانة للسلوك الغير منضبط.
    Ama ben onun tutuklanması gerektiğini sanıyorum. Hiçbir yere gitmiyor. Open Subtitles أنا أريد إعتقال هذا الرجل إنه لن يذهب إلى أى مكان
    O yurtta kalan iki kişiden birinin ya bir tutuklanması var ya da adına mahkûmiyet kararı var. Open Subtitles كل شخص في ذلك المبنى أما لديه إعتقال او إدانة بحقه.
    Samantha Meade'i öldürmekten tutuklanması için emir aldım. Open Subtitles لذي اذن من أجل اعتقاله بتهمة قتل سامانثا ميد
    Personellerimden birinin NCIS ve Başkent Polisi tarafından tutuklanması yüzünden, liman kapatma tasarısı hakkındaki oylamanın ertelenmesini talep ettim. Open Subtitles لقد طالبت بتأجيل التصويت على مشروع قانون غلق الميناء بسبب أعتقال احد الموظفين لدى
    tutuklanması ve yargılanması iç huzursuzluğa sebep olacaktır, ancak bu kaçınılmaz. Open Subtitles إعتقاله سيجعل الأمر الأبدي غير مريح ولكن هذا أمر ضروري
    Yüzünün tutuklanması gerek, çünkü suratın fahişe gibi. Open Subtitles وجهك هو من يجب ان يعتقل لأنه يبدوا كالعاهرة
    John Mostow'un tutuklanması benim birimimin üç yıllık çalışmasıyla oldu. Open Subtitles إنّ توقيف جون موستو النتيجة ثلاث سنوات من العمل الشاقّ بوحدتي.
    Neden? Bay Walker'ın tutuklanması ile ilgili emir var. Onu eyalet hastanesine götürüp, 24 saat gözetim altında tutacağız. Open Subtitles السيد والكر لديه مذكرات للقبض عليه سياخذونه الى مشفى المقاطعة تحت حراسة مشددة
    Brody'nin tutuklanması Amerika'ya dönmesinden daha iyi bizim için. Open Subtitles برودي اعتقل هو أفضل بالنسبة لنا من برودي مرة أخرى في أمريكا.
    Birincisi, tutuklanması teslim olmasından çok daha iyi olurdu. Open Subtitles أولاً، الاعتقال ذو قيمة أكبر بكثير من أن يُسلم أحدهم نفسه
    Binbaşı'nın tutuklanması emredilmiş. Open Subtitles فهمت. هناك أحدٌ ما أمر باعتقال الرائد.
    - Dinleyin. Aslan'ın dönüşü Tumnus'un tutuklanması, gizli polis hepsi sizin yüzünüzden oluyor! Open Subtitles رجوع "أسلان" وإعتقال "تومنوس" والبوليس السري كل هذا بسببكم
    Jin Sa Woo ve başkanın tutuklanması için emir çıkarılmış. Open Subtitles (لقد أصدر أمراً بالقبض على المدير و (جين سا وو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more