| Kendi motorumu yakıyorum diye beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك إعتقالي لإلقاء دراجتي البخارية في القمامة |
| Tutuklama emri olmadan beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع إعتقالي بدون تفويض |
| Kanuna uydum. Beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | أنا لم أخرق القانون ولن يمكنك اعتقالي |
| Çöpleri topluyorum diye beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقالي بسبب جمع النفايات |
| Buraya gelip görünüşlerinden dolayı insanları tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم القدوم إلى هنا و اعتقال الناس بناءً على مظهرهم الخارجي |
| Düşürülmüş suçlamalar için beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك إلقاء القبض علي بسبب تهم تم إسقاطها |
| Eski kocamı ben öldürmedim beni böyle tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | أنا لم أقتل زوجي السابق ولا يمكنك أن تقبض علي هكذا |
| Bu adamı tutuklayamazsınız. Suçlamalar yalan. | Open Subtitles | لا يمكنك إعتقال هذا الرجل، الإتهامات مزيفة. |
| Beni tutuklayamazsınız. - Evet, tutuklarız. | Open Subtitles | هو من هاجمني لا يُمكنُكم إعتقالي أنا |
| - Adam bana saldırdı sonuçta. Beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | هو من هاجمني لا يُمكنُكم إعتقالي أنا |
| Ses taklidi yapabiliyorum diye beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم إعتقالي لأنني أقلّد الأصوات. |
| Şevkli olduğum için beni tutuklayamazsınız herhalde? | Open Subtitles | لايمكنكما إعتقالي بتهمة الحماس، صحيح؟ |
| Beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا تستطيع اعتقالي |
| Beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يُمكنك اعتقالي. |
| Beni tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقالي. |
| Yürüdükleri için insanları tutuklayamazsınız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك اعتقال الناس بسبب المشي أليس كذلك ؟ |
| Birini matematik yüzünden tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم اعتقال رجل بسبب الرياضيات. |
| Roper'ın kimyasal silahlara sahip olduğunu bilmez ve tüzel dolandırıcılıktan tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | لا تملكين روبر في حيازة الأسلحة الكيميائية لا يمكنك إلقاء القبض عليه بتهمة احتيال الشركات |
| Soylu tanıklar olmadıkça, soylu bir bayanı tutuklayamazsınız. - Yasalara karşı geliyorsunuz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تقبض على إمرأة نبيلة بدون شهود مساويين لها |
| Ama Komiser, insanları böyle tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا يمكنك إعتقال الناس هكذا |
| İzniniz olmadan kimseyi tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | ليس لديك الحق في الاعتقال دون مُذكّرة قضائية |
| Biletsiz kimseyi tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ إعتِقال أي حد بدون تذكرة. |
| Beni burada tutuklayamazsınız. | Open Subtitles | You can't arrest me now. . لا يمكنك القبض علىّ الآن . نحن فى ميسورى |