| Ve iflas ve sigorta dolandırıcılığı şüphesiyle seni tutukluyorum. | Open Subtitles | حسنا هذا هو أنا وأنا أعتقلك تحت تهمة الأفلاس و خداع التأمين |
| Seni mülke izinsiz giriş, hırsızlık ve mala zarar verme şüphesiyle tutukluyorum. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال للإشتباه بكسر ودخول والتعدي علي ممتلكات الغير والإضرار بها. |
| Karını öldürmek suçundan tutuklayamadım, ama seni Sedona Wiley'i öldürmek suçundan tutukluyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَحْصلَ عليك لقتلِ زوجتِكَ، لَكنَّك موقوف الآن لقتلِ سيدونا ويلي. |
| Sizi soygun ve hayatını tehlikeye atacak şekilde, ...Bay Josiah Jonhson'a saldırmaktan tutukluyorum. | Open Subtitles | أقبض عليك بتهمة السرقة و الإعتداء و تعمد تعريض حياة جوسايا جونسون للخطر |
| Hiçbir yere gitmiyorsun. Seni tutukluyorum. | Open Subtitles | أنت لن تذهب لأي مكان أنا ألقي القبض عليك |
| Michael Carr, uyuşturucu bulundurmaktan sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | مايكل كار ,أنت رهن الاعتقال لحيازة المخدرات |
| Seni alıkoyma ve tehdit yollu para talebi şüphesinden tutukluyorum. | Open Subtitles | أنا اعتقلك للاشتباه بالخطف والمطالبة بالمال مع التهديد |
| Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, Bay Ronald sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لست أعلم ما أقول لك سيد رونالد عدا أنك مقبوض عليك |
| Sizi hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekârlık şüphelerinden dolayı tutukluyorum. | Open Subtitles | أعتقلك بإشتباه في السرقة، إحتيال، والخداع. |
| Büyük Fransız ulusunun ve Kanunların bana verdiği yetkiye dayanarak... Sizi Yves Gluant'ı öldürmek suçundan tutukluyorum. | Open Subtitles | باسم الأمة الفرنسية أعتقلك بتهمة قتل إيف لوران |
| Joseph Smeaton, seni yasa dışı hileli kavgalar düzenlemekten ve vurgunculuktan tutukluyorum. | Open Subtitles | جوزيف سميتون,سوف أعتقلك لتنظيم و تسهيل الكسب الغير مشروع من المنازلات المتلاعب بها و المحظورة |
| Sigortasız araba kullanan herkesi tutukluyorum. | Open Subtitles | الآن، كلّ الأشخاص الّذين يقودون بدون تأمين سيارات هم رهن الإعتقال. |
| Seni tutukluyorum. - Bu adam başkanı öldürecek. Başkaları da var. | Open Subtitles | انت رهن الإعتقال هذا الرجل سيغتال الرئيس وهناك رجل آخر - |
| Adam öldürmekten şüphelisin.Seni tutukluyorum. | Open Subtitles | أنت مشكوك فيك بأن تكون مـشــترك في قضــية قـتل أنت الآن رهن الإعتقال |
| Seni kavga çıkarmaktan ve huzuru bozmaktan tutukluyorum. | Open Subtitles | أنت موقوف للهجومِ وتعكير الصفو والسلام |
| Seni tutukluyorum. Sessiz kalma hakkın var. | Open Subtitles | أنت موقوف تمتلك الحق للبقاء صامت |
| Seni alıkoyma ve tehdit yollu para talebi şüphesinden tutukluyorum. | Open Subtitles | بأنني أقبض عليك بسبب إشتباهك بقضيةِ خطف ومطالبة المال بالتهديد. |
| Hiçbir yere gitmiyorsun. Seni tutukluyorum. | Open Subtitles | أنت لن تذهب لأي مكان أنا ألقي القبض عليك |
| Hector Alvarado, seni adam öldürme şüphesi ile tutukluyorum. | Open Subtitles | هيكتور ألفارادو أضعك تحت رهن الاعتقال بتهمة القتل الغير متعمد |
| Donald Craig Barber, seni Peter Adams cinayetinden dolayı tutukluyorum . | Open Subtitles | دونالد كرايج باربر .... أنا اعتقلك بتهمة فتل بيتر أدمز |
| Cumhuriyet Galaktik Senatosu adına sizi tutukluyorum, Şansölye. | Open Subtitles | بإسم مجلس الشيوخ المجري للجمهورية أنت مقبوض عليك ايها المستشار |
| - Onu henüz bilmiyorum. Şimdilik, seni hırsızlıktan tutukluyorum. | Open Subtitles | وحتى الآن، وأنا اعتقال لكم على السرقة الكبرى. |
| Küçük çırağını tutukluyorum. | Open Subtitles | سأعتقل فتاتك الصغيره |
| Seni Claud Arthur Evans'ı öldürme kuşkusuyla tutukluyorum. | Open Subtitles | انا اقبض عليك للأشتباه فى قتل كلود ارثر ايفانز, |
| Abinizin ölümündeki endişeli tutumunuzdan dolayı kraliçe adına sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | انا القى القبض عليك باسم الملكه كمتورط فى جريمه قتل اخيك |
| İkisini de tutukluyorum yüzbaşı. | Open Subtitles | سأقبض على كليهما يا كابتن |
| Ayrıca 1 Mayıs'taki Tim Messenger cinayeti ve ... 29 Nisan'daki George Merchant cinayeti ve 28 Nisan'daki Eve Draper ve Martin Blower cinayetleri için de tutukluyorum. | Open Subtitles | آنا آيضاً آعتقلك للأشتباه بقتلك , تيم ماسنجر في 1 مايو وجورج مارجينت , 29 آبريل وآيف درايبر و مارتين بلوير 28 آبريل |