Kullanıcılarıyla aynı tuzağın içindeler ve bu şekilde büyük bir şirket yürütemezsiniz. | TED | هم بنفس الفخ الذي وقع به مستخدموذهم، ولا يمكنك أن تدير شركة كبيرة بتلك الطريقة. |
Bu kadar belli olan bir tuzağın içine yürüyeceğimi mi zannediyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد حقا كنت السير في هذا الفخ واضح؟ |
Numaralar bir mesaj Lucas. Ya tuzağın yerini anlatıyorlarsa? | Open Subtitles | الأرقام هى الرسالة يا لوكاس وربما تخبرنا عن مكان وجود الفخ |
Beni bırakarak beni koruduğunu sanıyor ama kendisi tuzağın içine koşuyor. | Open Subtitles | يظن أنه يحميني ويتركني ويرحل وبدلاً من ذلك يذهب إلى فخ |
Her tuzağın bir ödülü vardı ve her çıkış aslında bir girişti. | Open Subtitles | كيف كان كل فخ فيه جائزة كل مخرج كان في الحقيقة مدخلاً |
Uygun bir tehdit değerlendirmesi yapılacak. Bir tuzağın içine de geçit açıyor olabiliriz. | Open Subtitles | ضع فى إعتباراتك عامل الخداع جنرال , قد تقود البوابة إلى كمين |
Oğlum o zaman niye tuzağın içine hamburger eti koymadınız? | Open Subtitles | تبا يا فتى! يجب أن تضع بعض الهامبرجر في المصيدة. |
Bu doğruysa eğer, Allanon Amberle'yi bir tuzağın içine göndermiş olabilir. | Open Subtitles | لو صحَّ هذا، فربما بعث (ألانون) بـ (أمبرلي) إلى فخّ ما. |
Ya bize tuzağın yerini söylersin, ya da bu odadan asla çıkamazsın. | Open Subtitles | لذا أخبرنا أين هو الفخ والا لن تغادر هذه الغرفه |
O tuzağın çok uzun süre onları orada tutacağını biliyoruz. | Open Subtitles | أساساً نحن نعلم أن هذا الفخ فقط سيقوم بإبطائهم ولكن ليس للأبد |
Ne yani, göz göre göre tuzağın içine mi gidelim? | Open Subtitles | إذا ماذا ؟ نسير كالعميان إلى داخل الفخ ؟ |
Ee, hackerlar buna bayılırlar tuzağın kokusunu fiber optikten alırlar. | Open Subtitles | إذن، المخترقون كهذا يمكنهم أن يشمّوا رائحة الفخ مباشرة من خلال الألياف البصريّة |
Adam muhtemelen bizi fark etti. Ve tuzağın içine çekiyor. | Open Subtitles | هذه النوع يكون قد رأنا بالفعل وأتى بنا إلى هنا لنقع في الفخ |
tuzağın içine doğru koşuyor. | Open Subtitles | هناك مونتاج .. يجرى بتهور نحو الفخ |
Yani bu tuzağın gittikçe güzelleştiğini söylemeliyim. | Open Subtitles | , أعني ، يجب أن أقول هذا لطيف جداً . طالما ليس فخ |
Bir tuzağın üzerinde yaşıyorsunuz. Gelecek bakır kablolarda. | Open Subtitles | انت تعيش في فخ معرض لاطلاق النار ان المستقبل بالاسلاك النحاسيه |
- Çocuk bu işi kendi halledebilir. - Adam tuzağın kokusunu aldı. | Open Subtitles | الطفلة تستطيع ان تتدبر أمرها هيه ، هو يشم رائحة فخ |
Hayır, cidden diyorum, bir gün hayatının kıymetinden bihaber bir şekilde okyanusun dibinde emeklerken bir sonraki gün bir tuzağın içine düşüyorsun ve kendini ufak camdan bir hapishanede ölümü beklerken buluyorsun. | Open Subtitles | لا , لكن جدياً في يوم أنت تزحف في قعر المحيط , لا تلق للحياة بالاً اليوم التالي تدخل على فخ |
Yani yaptığımız tuzağın görünmez olması gerekiyordu. | Open Subtitles | لذا أي فخ نقوم به سيكون غير مرئي لك، |
Ama plan ne kadar iyi olursa olsun, eğer aramızdaki ajan planı düşmana sızdırırsa, bir tuzağın içine yürüyor olacağız. | Open Subtitles | ولكن مهما كانت الخطة جيدة فلو سربها جاسوسنا إلى الأعداء فسنذهب إلى كمين |
Ama plan ne kadar iyi olursa olsun, eğer aramızdaki ajan planı düşmana sızdırırsa, bir tuzağın içine yürüyor olacağız. | Open Subtitles | ولكن مهما كانت الخطة جيدة فلو سربها جاسوسنا إلى الأعداء فسنذهب إلى كمين |
Bu tuzağın kimin için kurulduğunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | لابد ان نأخذ بالحسبان لمن اعدت هذه المصيدة |
Kısa rüyalar; Ahtapot, evini yaz ayışığında ve tuzağın içinde yapar | Open Subtitles | {\fad(500,500)\bord1\b1}الأحـلام الورديـة كتشيد الإخطبـوط بيته على فخّ (قمر الصيف |