"uçaklarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطائرات
        
    • على الطائرة
        
    Ve fark ettim ki uçaklarda izlediğim aynı yolu uygulamanın yolları vardı. TED واكتشفت ان هناك طرقا لتكرير نفس الاسلوب الذي اعتدت استخدامه في الطائرات.
    Ya da yerçekimsiz ortam yaratan uçaklarda bişeyler deneyelim. TED أو لنفعل شيئا بأحد تلك الطائرات الخالية من الجاذبية.
    Bu, uçaklarda en sevdiğim oyundur: uçaktasınızdır ve pencereden dışarı bakarsınız, ufku görürsünüz. TED وهذه لعبتي المفضلة في الطائرات: عندما تكونون في طائرة وتنظرون إلى الخارج عبر النافذة ، ترون الأفق.
    fakat yeni nesil uçaklarda tasarruf oranı neredeyse % 50 olacak TED ولكن الجيل القادم من الطائرات يوفر ما يقارب النصف
    - Aman Tanrım. uçaklarda bile yapmaz onu. Open Subtitles يا إلهي انها لا تفعل ذلك حتى على الطائرة
    Her gün aldığımız nefeste ne kadar virüs ve bakteri olduğunu ölçüyoruz. Özellikle de uçaklarda veya burası gibi kapalı amfilerde. TED نحن نقيس كم من الفيروسات والباكتريا نقوم جميعاً بإستنشاقها يومياً، بالتحديد على الطائرات أو القاعات المغلقة.
    Ama, uçaklarda kullanılan kara kutuları inceleyebilseydik, o uçakların, orijinal uçaklar olmadığını kanıtlayabilirdik. Open Subtitles و لكن إذا أمكننا فحص الصناديق السوداء للطائرات التى إستخدمت قد نستطيع الأثبات أنها لم تكن الطائرات الأصلية
    uçaklarda oksijen maskesi ve gemilerde cankurtaran botu olmasıyla aynı neden dolayı senin de dairen olmalı. Open Subtitles عليك الإحتفاظ بشقتك لذات سبب أن الطائرات مزوّدة بأقنعة الأوكسجين والباخرات بها قوارب طوارئ
    uçaklarda kullanılan küçük yastıklardan yapıyorum. Open Subtitles أنا أصنع الوسادات الغيره التي تستخدم في الطائرات
    uçaklarda genelde kötü olurum ama ilk defa ekonomi sınıfta gitmem daha da kötü. Open Subtitles أشعر عادة بالتعب في الطائرات ولكن هذه المرة كان الأمر اسوأ لأني ركبت الدرجة السياحية
    Asla uçaklarda uyumam. Open Subtitles لا أنام في الطائرات. لا أريد أن يُتَلاعب بعقلي.
    Bazı küçük uçaklarda sinyal verici bulunmuyor, bu yüzden onları sadece radarda görebilirisin, ancak tespit için bu daha fazla zaman demektir. Open Subtitles بعض من الطائرات الأصغر ليس لديها دوماً جهاز راديو، حتى تتمكّن من رؤيتها على الرادار، لكنّه يستغرق وقتاً أطول لتحديدهم.
    Evet, ben de düşündüm ilk olarak, fakat bu indiyum kalay oksit ve bu uçaklarda kullanılmaz. Open Subtitles وأنا أيضاً في البداية , لكنه أوكسيد القصدير الأنديومي هذا لا يستخدم في الطائرات
    İçimdeki pilot yüzünden olmalı. Asla uçaklarda uyuyamam. Open Subtitles قد يكون شعور قائد الطائرة بداخلي أنا لا أنام فى الطائرات على الإطلاق
    Televizyonda hatta muhtemelen bazı uçaklarda yayınlanacak bir yemek programına çıkacağız. Open Subtitles تنتظرنا منافسة طهي وجها لوجه ستبث على شاشة التلفاز وعلى بعض الطائرات على الأرجح
    Pilotlar uçuş simülatörlerinde pratik yaparlar ki uçaklarda gerçek hata yapmasınlar. TED كتلك التي يتدرب بها الطيارون " في محاكيات الطيران" لكي لايقوموا بأخطاء حقيقة في الطائرات
    uçaklarda erkeklerin yanına oturmaktan hoşlanmam çünkü dizlerimiz birbirine değebilir. Open Subtitles لا أحب الجلوس بجانب الرجال في الطائرات... لأن ركبنا قد تتلامس...
    Burasının Hava Kuvvetleri mezarlığı olduğunu o eski askeri uçaklarda gebermemek için gelirdik. Open Subtitles حيث الطائرات التي في الجيش تاتي للموت
    uçaklarda kablosuz yok mudur? Open Subtitles اليس لديهم بث لاسلكي على الطائرة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more