"uçmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطيران
        
    • للطيران
        
    • التحليق
        
    • للتحليق
        
    • بالطيران
        
    • أطير
        
    • تحلق
        
    • تطيرين
        
    • بالتحليق
        
    • للطَيَرَاْن
        
    • تطير
        
    • للقياده
        
    • اطير
        
    uçmaya başladığınıza göre, artık biraz da taktik öğrenme vakti. Open Subtitles الآن, و بعدما تعلمتم الطيران حان وقت تعلم بعض التكتيكات
    Yere oturmuş veya topraktan beslenen kuşlar için, uçmaya yatkınlık daha da zor olabilir. TED بالنسبة للطيور التي تبني أعشاشها أو تقتات من الأرض، هذا الاستعداد الوراثي لعدم القدرة على الطيران يمكن أن يكون أقوى.
    Bon Bon un kuşları bot boyunca uçmaya ikna etmesi gerekiyor. Open Subtitles يجب على بون بون اقناعهم للطيران جنبا إلى جنب مع الزورق.
    uçmaya elverişli değiliz. Open Subtitles لكني أعدْتُ حساباتي، وَ لستُ أظنّ أنّنا خُلِقنا للطيران
    Paragliding dağların üstünden bir paraglider(yamaş paraşütü) ile uçmaya başlayıp, sadece yükselen sıcak hava yardımı ile havada süzülerek uzak mesafeler boyu uçabilmektir. TED التحليق المظلي هو الإقلاع من الجبال بمظله ، وفي إمكانك أن تطير عبر بلداً ، أو مسافة فقط بإستخدام بدله للتحليق
    Tıpkı balıkların yüzmeye veya kuşların uçmaya ya da geyiklerin koşmaya ihtiyacı olduğu gibi, bizim yürümeye ihtiyacımız var. TED كما يحتاج السمك للسباحة أو الطيور للتحليق أو الأيل للركض، نحتاج نحن للمشي.
    Ve bunların tümü de insanlığın hayali olan uçmaya en yakın duyguyu yaşayabilmek için. TED وكل هذا لنقترب بقدر ما يمكن لحلم الإنساني بالقدرة على الطيران
    Evet. Uçak yakıtı bitene kadar uçmaya devam edecek. Open Subtitles أجل الطائرة ستواصل الطيران حتى ينفذ الوقود
    Ama dodoyu uçmaya teşvik etmezsiniz.. Open Subtitles و لكن لا يمكن أن تشجع الدودو على الطيران
    Yani bir kuş onu kaptı ve sonra onunla uçmaya çalıştı ve sonra da onu öylece sokağa mı düşürdü? Open Subtitles إذاً أخذها طير و من ثم حاول الطيران بها و من ثم أوقعها في الشارع؟
    Çocuklar, buraya gelin! uçmaya çalışıyorlar. Open Subtitles يا أطفال تعالوا إلى هنا إنهم يحاولون الطيران
    - Beraber uçmaya gideriz. - Evet. Evet, beni uçmaya götür lütfen. Open Subtitles ـ سنطير معاً ثانية ـ نعم أرجوك خذنى للطيران مرة أخرى
    - Atlantik üzerinde uçmaya meşhur Pan Amerikan Havayolları dışında kimsenin hakkı yoktur... Open Subtitles ايه النظرية الشائعة عموما أن خطوط بان.ام وحدها لها الحق المقدّس للطيران عبر الأطلنطى
    Ama oğlumun uçmaya hazır olmadığını biliyordun. Open Subtitles لكنّك عرفت أن ابني لم يكن مستعداً للطيران
    Onlar senin Bay Prince'i uçmaya hazır olmadığı konusunda ikna etmen ve bu konuda Donanmayı uyarman gerektiğini iddia ediyorlar. Open Subtitles يدّعون أنّه كان يجب عليك أن تتفهم أن السيد برينس لم يكن مستعداً للطيران وأنه كان يجب عليك أن تحذّر البحرية عن حالته
    Spor fantezileri, uçma fantezileri, banji atlayışından, Grand Canyon üzerinden uçmaya kadar. Open Subtitles لدينا ما احب ان اطلق عليه خيالات الطيران من القفز الحر الى التحليق عاليا كالنسر فوق الوادي الكبير
    Bence uçmaya devam etmeli ve bu korkunç şehirden biran önce ayrılmalıyız. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن نستمر بالطيران و نترك هذا المكان الفظيع ورائنا
    Sandalet içine çorap giydiğini görmek için 500 mil uçmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles والاقامة في قرية المتقاعدين؟ لن أطير مسافة الف وخمسمائة ميل لأراك ترتدي صنادلا مع جوربين
    Yani koleksiyonda olmasına rağmen, MoMA, havayoluyla bir anlaşma yapacak ve Boeing 747 uçmaya devam edecek. TED لذلك فمن حيث يجعل عملية استحواذ متحف الفن الحديث ذلك ترتيبا مع شركة طيران ويبقى بوينغ 747 تحلق.
    Okuldan bir çocuğun kollarında uçmaya gittiğini söylemedin herhalde. Open Subtitles لأنني أظن أنكِ لم تقولي أنكِ كنتِ تطيرين بين ذراعي فتى من المدرسة
    Roket ayakabılarıyla uçmaya başladı sonra kafasının içine doğru gittim ve artık canavar benim arkadaşım oldu sonra frigo almaya gittik. Open Subtitles بدأ بالتحليق هناك باحذيته الصاروخية ثم كان علي ان ادخل في راسه وبعد ذلك صار الوحش صديقي
    Onu sıkıca bağlarsak belki uçmaya hazır olur. Open Subtitles نحن فقط نَحتاجُ لشَدّها فوق وتكون مستعدّةُ للطَيَرَاْن
    Fazladan motor ve bataryaları var, eğer biri çalışmazsa normal bir şekilde uçmaya ve iniş yapmaya devam edecek. TED لديها محركات وبطاريات زائدة عن الحاجة، يمكنكم الاستغناء عن واحدة، وسوف تطير وتهبط بشكل طبيعي.
    uçmaya hazır mısın, Abigail? Open Subtitles انه جاهز للقياده, ابيجال؟
    Uçmak ve uçmaya devam etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أطير و استمر بالطيران ' اريد ان اطير و ان استمر بالطيران

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more