"uçurumu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفجوة
        
    • الجرف
        
    • المنحدر
        
    • الهاوية
        
    • هاوية
        
    • فجوة
        
    • جرف
        
    • عبرتم الصدع
        
    Günümüzde oluşmuş bu büyük uçurumu ne değiştirebilir? TED اذا ماذا يمكن ان يغير تلك الفجوة التي اصبحت موجودة في العالم اليوم؟
    Biri o uçurumu tırmanmazsa, Kheros'taki 2000 asker Çarşamba sabahı ölecek. Open Subtitles هولاء ال2000 رجلا في كيروس سوف يموتون الاربعاء القادم صباحا اذا لم يقم احد بتسلق هذا الجرف
    Kara uçurumu bul, çatlakların içindeki geçitleri gözle göremeyebilirsin. Open Subtitles يجب عليك ان تجد المنحدر الاسود ، المداخل التي لا يمكن ان ينظر اليه ، لان هي الشقوق.
    Sanırım bu güzel insanlara yaklaşan mali uçurumu açıklamanın zamanı geldi. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت لأخبر هؤلاء الأشخاص الطيبين إلى الهاوية المالية القادمة
    Albert'ın uçurumu. - Olabilir. Kim bilir? Open Subtitles هاوية ألبيرت - حسناً, ربما من يعرف؟
    Ölümün derin uçurumu üzerine köprü kurmamıza yardım et ki acı, zevke keder, huzura dönüşsün. Open Subtitles ساعدنا لعمل جسر فوق فجوة الموت بإخلاص ليتحول هذا الألم الى بهجه
    Giyotin uçurumu'nda bir gemi enkazındalar. Open Subtitles داخل حطام سفينة على جرف المقصلة
    Bir değişim aracı o. Peki, bu sayısal uçurumu nasıl kapatacağız? TED مع كل هذا، كيف سنعمل على سد تلك الفجوة الرقمية؟
    Pekâlâ, sayısal uçurumu kapatmaya ve nüfusu bütünüyle dahil etmeye çalışmanın birçok yöntemi var. TED هناك العديد من النماذج التي تحاول سد تلك الفجوة الرقمية. والتي تحاول تضمين السكان عمومًا.
    Bu ülkede cinsiyet maaş uçurumu iyi bilinen bir konu. TED هذه الفجوة في الأجور بين الجنسين هي قصة شائعة في هذا البلد.
    Ama uçurumu gördüm. Open Subtitles لكنني قد رأيت الجرف
    O uçurumu savunmuyorlar. Open Subtitles إنهم لا يحمون ذلك الجرف
    O yüzden ya uçurumu ya da ormanı seçmeliyiz. Open Subtitles لذلك, نحن مخيران بين المنحدر الصغري, والغابة هذه المرة.
    Beni ilk gördüğün o Monte Carlo'daki uçurumu hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين ذلك المنحدر عندما رأيتينى لأول مرة فى "مونت كاولو" ؟
    Senin güçlü bağlantıların ve benim çetin liderliğimle bence bu toplumu uçurumu kenarından geri getirebiliriz. Open Subtitles باتصالاتك القوية وقيادتي القوية نستطيع ان نعيد المجتمع من حافة الهاوية
    O uçurumu görmene çok uzun zaman var. Open Subtitles وأمامك وقتٌ طويل للغاية قبل أن يتعيّن عليك النظر إلى تلك الهاوية
    Her şeyden önce yeni buluşların sayısı az ve bu, insan sağlığı açısından hiç iyi değil. İlaç sanayinin daha büyük bir sıkıntısı var: "patent uçurumu"ndan aşağı düşmek üzereler. TED أولاُ، لايوجد الكثير من الإبتكارات الكبرى في خط الإنتاج، وهذه مشكلة كبيرة فيما يتعلق بصحة الإنسان. والصناعات الدوائية تعاني من مشكلة أكبر، حيث أنها على وشك السقوط في ما يسمّى بـ " هاوية براءات الإختراع ".
    Sanki aramızda büyük bir uçurum var ve hiçbir şey bu uçurumu kapatamıyor gibi. Open Subtitles كما لو أن فجوة كبيرة قد تكونت فيما بيننا ولاشيء يمكن أن يسدها
    Mariner uçurumu nerede? Open Subtitles أين يقع سكن "جرف الملاّحين"؟
    uçurumu geçiyorsunuz ve küçük bir zindana çıkıyorsunuz. Open Subtitles لقد عبرتم الصدع . وجدتم أنفسكم في غرفة زنزانة صغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more