"uğradı" - Translation from Turkish to Arabic

    • جاء
        
    • تعرضت
        
    • أتى
        
    • أتت
        
    • تعرض
        
    • مر
        
    • جاءت
        
    • تعرّض
        
    • مرّ
        
    • مرت
        
    • زارني
        
    • مرّت
        
    • لقد تمت
        
    • تعرّضت
        
    • تتعرض
        
    Alex geçen gün tekrar bize uğradı ve yeni bir darbe daha başlattı. Open Subtitles نعم، جاء اليكس من قبل مجلس النواب والآخر اليوم والتي انقلاب سخيف آخر.
    Abisi devlet destekli milisler tarafından katledildi ve kendisi sırf yanlış partiye oy verdiği için defalarca tecavüze uğradı. TED قتل شقيقها من قبل ميليشيا ترعاها الدولة, و تعرضت للاغتصاب أكثر من مرة لمجرد انتمائها للحزب الخطأ.
    Önceki gün öğleden sonra deklarasyon imza töreni yayınlandığında eve uğradı. Open Subtitles لقد أتى لمنزلك بعد الظهير مباشرة بعد توقيع الوثيقة, التي كانت على جميع المحطات الأخبارية
    Beni ziyarete California, Los Angeles'a geldi. Birlikte Malibu'ya gittik. Malibu'yu görünce hayal kırıklığına uğradı. TED أتت والدتي لزيارتي في كاليفورنيا، في لوس أنجلس، وذهبنا إلى ماليبو، والتي خيّبت آمال أمي.
    Bir gece ihanete uğradı ve bazıları tereddüt edip onu terk ettiklerinde, sadece Peter yanında oldu ve ona sadık kaldı. Open Subtitles في تلك الليله الفظيعة عندما تعرض للخيانه عندما شك البعض فيه وهرب من جانبه بقي بطرس فقط الصامد المخلص حتى النهاية
    Her gün telefonda konuşuyoruz. Birkaç gün önce de uğradı kısa süre. Open Subtitles نتحدث على الهاتف كل يوم، و مر لوقت قصير منذ عدة أيام.
    Bir merhaba demek için Bea uğradı. Open Subtitles مرحبا عزيزتي بي جاءت لتقول مرحبا هل تذكّرين بي؟
    Makamına gitmeden önce buraya uğradı. Open Subtitles لقد جاء إلى هنا قبل أن يباشر عمله بالمكتب.
    Dün büroma uğradı ve bana çok tuhaf sorular sordu. Open Subtitles جاء إلى مكتبي بالأمس وسألني أنواع من الأسئلة الغريبة
    Çok üzgünüm, çocuk. Birisi onun için uğradı bugün. Open Subtitles آسف جداً ، بنيتي شخص ما جاء و أخذها اليوم
    Gary Haugen: Feci ki, evdeki kadın saldırıya uğradı, boğuldu ve tecavüz edildi çünkü bu kanun haricinde yaşamak demekti. TED مأساويًا، المرأة داخل ذلك المنزل تعرضت لإعتداء عنيف وخنقت واغتصبت لأن هذا ما تعنيه الحياة خارج نطاق تطبيق القانون.
    Geçenlerde Nijerya'da bir üniversitede genç bir kadın grup tecavüzüne uğradı, bunu bazılarımız biliyordur. TED مؤخرا، تعرضت فتاة لاعتصاب جماعي في جامعة بنيجيريا، أظن أن بعضنا قد سمع بذلك.
    Evet, bugün yanıma uğradı. Bebek kıyafeti getirdi. Open Subtitles أجل، لقد أتى لزيارتنا هذا اليوم قام بإحضار بعض ملابس الاطفال
    Bu beyefendi sabah uğradı, onu aramanı istiyor. Open Subtitles وهذا الرجل أتى الى هنا قبل فترة وجيزة يريد منك أن تتصل به
    - Evet, sinyallerden biri buydu ve sonra dün gece eve uğradı. Open Subtitles أجل, تلك كانت إشارة واحدة, و ثم أتت ليلة البارحة,
    Sahi, geçen gece Daisy uğradı ilaç için. Aceleyle aldı gitti. Open Subtitles على فكرة ، لقد أتت ديزي إلىّ من قريب كى تأخذ الدواء
    Bir peder, benim pederim, kendi kilisesinde saldırıya uğradı. Open Subtitles القسيس، كاهني، تعرض للإعتداء بشكل وحشي في كنيسته
    Ama 10 yıl önce karanlık lordun ihanetine uğradı. Open Subtitles ولكنه تعرض للخيانة من قبل اللورد الغامض قبل 10 سنوات
    Size memnuniyetle gösterirdim ama belediye müfettişi uğradı. Open Subtitles من دواعى سرورى أن أجعلك تراه لكن مفتش المدينه مر علىَ
    Şehir zabıtası uğradı tüm sokak sakinlerinin imzalarının gerekli olduğunu söylediler. Open Subtitles جاءت البلدية و قالت أنه لا بد ان يحصل على تنازل من جميع السكان لأجل ذلك
    Darwin hem bilim adamları hem de kilise tarafından saldırıya uğradı ama ayakta kalan yine Darwin oldu. Open Subtitles لقد تعرّض داروين للهـــجوم من قِبل العلماء ومن الكنيسة على حد سواء، ورغم ذلك فإنّ أفكار داروين هي التي بقيت.
    Fakat gitmeden hemen önce yanıma uğradı. Benden Hasat'ı durdurmamı istedi. Open Subtitles لكنّه مرّ عليّ في طريقه للرحيل وطلب منّي أن أوقف الحصاد
    Daha sonra U.N.Jazz Orchestrası uğradı, ve onları kaydettik ve Grammy için ikinci defa aday gösterildik, ard arda... TED مرت بنا اوركيسترا الجاز اليو ان وقمنا بتسجيلها و حصلنا على ترشيح اخر لجائزة غرامي جنبا الى جنب.
    Bu sabah Genel Müdür ofisime uğradı. Open Subtitles زارني المدير العام في مكتبي هذ الصباح يخبرني
    Birkaç gün sonra, akıl hocalığı yaptığım biri ofisime uğradı. Çok heyecanlıydı. TED بعد أيام، واحدة من متلقيات إرشادي مرّت على مكتبي، وكانت جدّ مبتهجة
    Adamlarından biri tarafından ihanete uğradı, şimdi de beladan kurtulması için ona yardım etmemizi istiyor. Open Subtitles لقد تمت خيانته من أحد المقربين منه والآن يريد مساعدتنا للقضاء على هذه الفوضى
    Lirio adında genç bir kız, Terrano kardeşlerin saldırısına uğradı. Open Subtitles ليريو، وهي فتاة شابة، تعرّضت لهجوم من قبل الاخوة تورينو
    İkinci uçak kuleye çarptığında baş yardımcısı sınıfa girdi ve Bay Bush'a, "Ulus saldırıya uğradı" dedi. Open Subtitles دخل رئيس أركان الجيش الفصل وأخبر مستر بوش أن الأمة تتعرض لهجوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more