Beni hayal kırıklığına uğrattın, sen zavallısın ve zayıfsın, artık seni sevmiyorum. | Open Subtitles | خيبت أملي فيك حقا أنت مثير للشفقة وضعيف وأنا لم أعد أحبك |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Bay Ünlü Lanet Polis. | Open Subtitles | لقد خيبت أملي,أيها الشرطي الشهير الملعون |
Herseferinde buraya geliyorum sana kahrolası travmalarımdan bahsediyorum ve her seferinde, beni yaraladın, beni hayal kırıklığına uğrattın,hikayelerini dinliyorum bu beni hasta ediyor. | Open Subtitles | والسبب عودتي هنا وأخبرك عن صدماتي اللعينة وحصولي على هذه الجروح لقد خيبت ظنك, هراء. |
Beni hayal kırıklğına uğrattın, Servisi hayal kırıklığına uğrattın ve, açıkçası, kendinide hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | لقد خذلتني و خذلت المخابرات و أظنك خذلت نفسك |
Aileyi hayal kırıklığına uğrattın. Duruşmadan sonra onlarla birlikteydim. | Open Subtitles | لقد خذلت تلك العائلة لقد جلست معهم بعد المحاكمة |
Sana kaç defa şans tanıdım ama beni hayal kırıklığına uğrattın! | Open Subtitles | أعطيتك فرصة و ثانية و العديد من الفرص لقد خذلتني |
Chico, beni hayal kırıklığına uğrattın! Bunu nasıl yapabilirsin? | Open Subtitles | تشيكو لقد خاب أملي فيك كيف أنت تفعل ذلك؟ |
Aslında beni biraz hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | حَسناً، قليلاً خائب الأمل فيك. |
Benjy, beni hayal kırıklığına uğrattın, ve kovulmadığın için ne kadar şanslısın bilemezsin! | Open Subtitles | بينجي,لقد خيبت ظني بك أنك محظوظ لعدم فصلك ماذا؟ |
Beni hayal kırıklığına uğrattın. Bunca yıldır mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني كل تلك السنوات التي كنا نتبارز بها |
Sana karşı dürüst olacaksam, Beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | ولكي أكون صريحاً معك، لقد خيبت أملي للغاية. |
Beni hayal kırıklığına uğrattın. Başarısız oldun. Heralde şuurunu kaybetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني لقد فشلت يجب أن تفقد وعيك الآن |
Hayır, bu imkansız, çünkü ben sana müdahale ediyorum. Beni hayal kırıklığı uğrattın, baba! | Open Subtitles | , لانني انا اعمل لك تدخل لقد خيبت املي في امور كثيره , والدي |
Ama bil ki üçümüzü birden hayalkırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | فقط لتعرف ذلك لقد خيبت ظن جميعنا نحن الثلاثه |
Krusty, herkesi hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | كرستي لقد خذلت الجميع |
Niçin milleti hayalkırıklığına uğrattın? | Open Subtitles | لماذا خذلت الجميع؟ |
- Sen cumhuriyeti hayal kırıklığına uğrattın. - Tanrılar aşkına! | Open Subtitles | لقد خذلت الجمهورية - يا إلهي - |
Sana kaç defa şans tanıdım ama beni hayal kırıklığına uğrattın! | Open Subtitles | أعطيتك فرصة و ثانية و العديد من الفرص لقد خذلتني |
Sorun şu ki, beni şu canavar işinde hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | الأمر أنه، حسناً لقد خذلتني في مهمة الوحش هذه |
Bernard, beni hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | ذلك فظيع علينا فعل شيئ برنارد, لقد خاب أملي فيك |
-Güzel. Beni hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | أنا فقط خائب الأمل فيك |