"ucunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطرف
        
    • طرف
        
    • أطراف
        
    • حلمة
        
    • مرفِقك
        
    • نهاية خط
        
    • غيض من
        
    • العازل منه
        
    • النهاية الأخرى
        
    İlk fitil tamamen bittiği anda ikinci fitilin diğer ucunu ateşliyorsunuz. TED في اللحظة التي تحترق فيها الفتيلة الأولى بالكامل، تشعل الطرف الآخر للفتيلة الثانية.
    Pekala, ilk olarak, tıbbi bir gaz ünitesi borusunun bir ucunu kendi boynuna dolamış diğer ucunu da bu gaz deliğine. Open Subtitles حسنا ، يقول التقرير أنه ربط أحد طرفى لفة شاش إلى رقبته و الطرف الآخر فى مخرج الغاز هذا
    Ben de bu kısmı, kendi yaptığım bir aletle kesmeye karar verdim. Bu aleti bir iğnenin ucunu keskinleştirip bıçak haline getirerek yapıyorum. TED فقررت تشريح هذه باستخدام الأدوات التي صنعتها كشحذ طرف إبرة ليصبح شفرة
    İp geçir, bir ucunu onun ayak parmağına bağla. Open Subtitles اقطعي قطعة منها ضعي القطعة على طرف اصبع رجلها
    Hani reçel kavanozuna parmağınızı bandığınızda sanki parmağınızın ucunu diliniz gibi hissedersiniz ya, Open Subtitles عندما تلمسون قمة برطمان سكر باصبع مبلل ، ألا تشعرون بطعم السكر كما لو كانت أطراف أصابعكم هي لسانكم ؟
    ucunu böyle başarılı şekilde kıvırman çok hoşuma gitti. Open Subtitles اتعلمين انا احب طريقتك الفعاله فى ثنى هذا الطرف لاسفل
    Öbür ucunu camdan sokarsan, içerisi karbon monoksit dolar. Open Subtitles في عامود العادم وأحشر الطرف الآخر بنافذة السيارة وهكذا تضخ في
    İpin bir ucunu bacağına, diğer ucunu penisine bağlıyorsun. Open Subtitles واحد الأشرطة نهاية حول ساقك، على الطرف الآخر حول وانج الخاص.
    Banknotlar saklanmış! Diğer ucunu ne olacak? Open Subtitles ربما الملاحظات دست بعيدا ماذا عن الطرف الآخر ؟
    Sopaların diğer ucunu tutabilir misin? Open Subtitles هل يمكن أن تكون أنت الطرف الآخر من العصى مع أمي؟
    Diğer ucunu kapatabilirsek atomik etkiyi geri göndeririz. Open Subtitles إذا ما في وسعنا ملء الطرف الآخر، محاولة للتأثير الذري إعادة التيار المتردد
    Ama yukarı doğru saplamak bıçağın ucunu omurgada kıracak kadar sert değil. Open Subtitles لكن كان أيضا من الصعوبة فعلا التوجه إلى الأعلى، الصعوبة بما فيها الكفاية لكسر طرف الخروج من السكين على فقرات.
    Bir kitapta da dişine bir ip bağlarsan ve diğer ucunu kapının koluna bağlarsan, kapıyı çarptığında süt dişini de çekip çıkarırmış. Open Subtitles و ربطت طرف الخيط الاخر بمقبض باب تستطيع ان تصفق الباب فيقلع سنك
    Önce bıçağın ucunu alıp hafifçe deriye değdirirsin. Open Subtitles الآن تأخذ طرف المدية وتضعه بلطف على جلودهم
    Son okulu onun saldırganlığını eskrime yöneltmeye çalıştı. İyi idi ama bu yüzden de eskrim kılının ucunu aldığı için kovuldu. Open Subtitles كان بارعا فيها أيضا، لكنّه طُرد من ذلك أيضا عندما إستعمل طرف السيف.
    Silgiler aynı hizada değil, demek oluyor ki bir kalemin ucunu kırmışsınız. Open Subtitles هذه المماحٍ ليست مُتساوية، ممّا يعني أنّكما كسرتما طرف قلم رصاص.
    Aynı anda üç ucunu da yakıyorsun. Open Subtitles ما تفعله هو أن تشعل الثلاث أطراف في نفس الوقت
    Eğer bu şirkete yeniden kazandıracaksak değneğin boklu ucunu kesmemiz gerek. Open Subtitles إذا أردنا قلب حال هذه الشركة، يجب أن نبدأ بِقطع أطراف الشطيرة. أشعِلوا المكان، جميعاً.
    Bir gün, kankam Daniel gece kalmaya geldi bize sabah kalktığında, farenin teki göğüs ucunu kemiriyordu. Open Subtitles يوم واحد، بلدي زميله دانيال قضى الليل، واستيقظ على الماوس مضغ على حلمة له.
    Bu doğru değil. Burnunun ucunu görüyorsundur. Open Subtitles هذا ليس عدل ,إنك على الأرجح تعرف مرفِقك من مؤخرتك
    Bana baktı ve, misinamın ucunu dedi. Open Subtitles ويستدير،وينظر في وجهي ويقول " في نهاية خط بلدي."
    Biz DNA buzdağının sadece ucunu görüyoruz. TED نحن نشهد فقط مجرد غيض من فيض الحمض النووي.
    Ve diğer ucunu da köprüye bağlamış ama oraya ulaşabilmesinin imkanı yok. Open Subtitles وروابط مِنْ النهاية الأخرى على الجملونِ بالرغم من أنَّ هناك لا طريقَ هو يُمْكِنُ أَنْ وَصلَه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more