"ulaşırız" - Translation from Turkish to Arabic

    • سنصل
        
    • سيقودنا
        
    • سنكون عند
        
    73 puana ulaşırız, yani Küresel Hedeflere çok yakın. TED حسنا ، حينها سنصل إلى 73، قريبون جدا من الأهداف العالمية.
    Akşama kadar buzula ulaşır ve kampı oraya kurarız. Ertesi gün de enkaza ulaşırız. Open Subtitles سنصل الى الجبل عند حلول الظلام وفى الصباح نبدأ التسلق
    Az sonra beyne ulaşırız. Ondan sonra hasar yerine de pek bir şey kalmıyor. Open Subtitles اننا سنصل قاعدة المخ قريبا من هناك ليس بعيد موقع الاصابه
    Nasıl bir kahraman olduğunu, onu bu yöne iten şeyleri öğrenirsek, maskenin arkasındaki adama da ulaşırız. Open Subtitles يفهم ما يكون بمثابة بطل، ما يدفعه للفعل سيقودنا إلى الرجل القابع خلف القناع.
    O haber vermeden Dion'a nasıl ulaşırız? Open Subtitles نعم، كيف سنصل إليه قبل أن تخبره أننا نبحث عنه؟
    En az iki ay içinde... Viyana surlarına ulaşırız. Open Subtitles وخلال أقل من شهرين, سنصل إلى جدران فيينا
    En kötü sekiz güne onlara ulaşırız. Open Subtitles علىأفضلتقدير.. سنصل لهم خلال ثمانية أيام
    Olmadı biz onlara ulaşırız. Open Subtitles إن لم يستطيعوا الوصول إلينا, سنصل إليهم.
    Şuraya, tepeye doğru tırmandık bir yere ulaşırız sandık. Open Subtitles هناك لقد ذهبنا إلى قمة الجبل لقد ضننا أننا سنصل إلى مكانٍ معين.
    Açık bile olmayan aşırı güvenlikli bir bankadaki kasa kutusuna nasıl ulaşırız? Open Subtitles فكيف سنصل لصندوق الودائع ذلك الآمن بشكل كبير حتى إن لم يكن متاحًا للعمل؟
    Eğer maksimum sürat ile gidersek ilk adaya 8 saatten az bir sürede ulaşırız efendim. Open Subtitles أن فعلنا القوة القصوى سنصل إلى الجزيرة الأولى في أقل من 8 ساعات سيدي
    Aslında, 3 dakika içinde buradan çıkarsak oraya vaktinde ulaşırız. Open Subtitles بالواقع، إذا خرجنا من هنا في الثلاث الدقائق القادمة، سنصل في الوقت المناسب.
    Nehri takip edip tekneye dönelim, oradan da kuzey kıyısına ulaşırız. Open Subtitles سنتبع النهر نأخذ القارب و سنصل شمالا في الوقت المحدد
    Rögar boyunca gidersek çite ulaşırız. Open Subtitles إن ذهبنا عبر مصرف المياه، سنصل إلى السياج.
    Hesaplarıma göre, uçurumun kenarına varmadan... 140 kilometre hıza ulaşırız ve o anda 1985'e geçerek... tamamlanmış olan köprüyü güvenli bir şekilde geçeriz. Open Subtitles استنادا لحساباتي سنصل لسرعة 88 ميل في الساعة قبل أن نصل... لحافة الوادي... , و من تلك النقطة سننطلق للعام 1985...
    Kiliseye zamanında ulaşırız. Open Subtitles سنصل الكنيسة فى الميعاد المحدد0
    Bu durumda, Monty yada Patten'den önce Berline ulaşırız. Open Subtitles بهذا المعدل، سنصل إلى برلين قبل "مونتي" أو "باتن"
    Uzun sürebilir ama şehre ulaşırız. Open Subtitles سيستغرق هذا وقتاً اطول ولكنه سيقودنا نحو الحضر, حيثما كنّا.
    Uzun sürebilir ama şehre ulaşırız. Open Subtitles سيستغرق هذا وقتاً اطول ولكنه سيقودنا نحو الحضر, حيثما كنّا.
    Eğer şanslıysak "Ses"e ulaşırız. Open Subtitles استعدوا لتعقبه "اذا كنا محظوظين سيقودنا ل"الصوت
    Biraz daha uğraşırsak tavana ulaşırız. Open Subtitles قريبا , سنكون عند السقف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more