"ulaşamıyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكننا الوصول
        
    • يمكننا الاتصال
        
    • لم نستطع أن نصل
        
    • نستطيع التواصل
        
    • نستطيع الوصول
        
    • يُمكننا التواصل
        
    • يُمكننا الوصول
        
    • نستطيع الاتصال
        
    Polis... Dağlar yüzünden vadiden dışarı ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الوصول لخارج البلدة بسبب الجبال
    Komutana ya da 2. Komutana ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الوصول للكابتن أو الضابط التنفيذى
    Biliyorum ama babana ulaşamıyoruz. Open Subtitles أعرف, لكن لا يمكننا الاتصال بوالدكِ
    Evet. Korumasına ulaşamıyoruz. Open Subtitles نعم, لم نستطع أن نصل لحارسه الشخصي
    Ne yaparsak yapalım, hep yanında olmaya çalışsak da bir türlü ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يهم ما نفعل أو كم مرة حاولنا ان نكون بجانبه نحن فقط لا نستطيع التواصل معه
    Daha çok test ve ilacımız olsa bile... ...insanlara ulaşamıyoruz; yeteri kadar destekçimiz yok. TED حتى و قد توفرت لدينا المزيد من الأدوية و الإختبارات، لا نستطيع الوصول إلى الناس، ليس لدينا ما يكفي من موفري الرعاية.
    Bay Ding, Cherry'nin babası Li Zheng Jiu'ya ulaşamıyoruz. Open Subtitles ،سيد دينغ .لا يُمكننا التواصل مع والد تشيري، لي زينغ جيو
    Dolan'ın resimlerini yollamaya çalıştık ama Castle'a da, Beckett'e de ulaşamıyoruz. Open Subtitles حاولنا إرسال صورة (دولان)، لكن لا يُمكننا الوصول إلى (بيكيت) أو (كاسل).
    Ona cep telefonundan ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا نستطيع الاتصال بهاتفها النقال
    Ona ya da diğer subaylara da ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الوصول له وللضباط الآخرين
    Almeida ve ekibinin Matobo'nun evine çoktan girmiş olabileceğini düşünüyoruz. Ve uyarmak için Renee'ye ulaşamıyoruz. Open Subtitles نعتقد بأن (ألميدا) وطاقمه بالفعل عند (ماتوبو) ولا يمكننا الوصول إلى (رينيه) لتحذيرها
    Albay Chandler'in güvenli hava sahasına girmiş olması gerekiyordu ancak uçağa ulaşamıyoruz. Open Subtitles طائرة النقيب (شاندلر) يفترض أن تكون فوق مجال جوي واضح لكن لا يمكننا الوصول للطائرة.
    Albay Chandler'in güvenli hava sahasına girmiş olması gerekiyordu ancak uçağa ulaşamıyoruz. Open Subtitles طائرة النقيب (شاندلر) يفترض أن تكون فوق مجال جوي واضح لكن لا يمكننا الوصول للطائرة.
    Telsizle Kader'e de ulaşamıyoruz. Yani açıkçası, burada kapana kısıldık. Open Subtitles لا يمكننا الاتصال لاسلكيا مع (القدر) لذا يبدو أننا محاصرون هنا
    Onlara ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الاتصال بهم.
    Aileme ulaşamıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الاتصال بوالدي.
    O zamandan beri ona ulaşamıyoruz. Open Subtitles . لم نستطع أن نصل إليها منذ ذلك الوقت
    - Ona telefonla ulaşamıyoruz da ondan! Open Subtitles لأننا لا نستطيع التواصل معه عبر الهاتف اللعين
    Bugün dönmeleri gerekiyordu ama hiçbirine ulaşamıyoruz. Open Subtitles نعم، كانت الخطة أن يعود فريق المساعدة اليوم ولكن لا نستطيع التواصل معهم
    Bir memur kapana kısıldı. Ona ulaşamıyoruz. Open Subtitles و هناك شرطية مصابة و لا نستطيع . الوصول إليها
    Yangın o kadar büyük ki, onlara ulaşamıyoruz. Open Subtitles و الحريق هائل جداً، لا نستطيع الوصول إليهم
    O yüzden ulaşamıyoruz. Open Subtitles لهذا السبب لا يُمكننا التواصل مع هاتفه
    Ressler'a ulaşamıyoruz. Open Subtitles (لا يُمكننا الوصول إلى (ريسلر
    Ona ulaşamıyoruz. Open Subtitles حسنا نحن لا نستطيع الاتصال بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more