| Fakat onlara ulaşmam lazım. Kızları bir kaza geçirdi. | Open Subtitles | لكن لابد من الوصول إليهم، ابنتهم أصيبت في حادث |
| ABD'nin bugünkü nüfusuyla ilgili verileri tuttukları bilgisayarlara... - ...ulaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا فقط أحتاج الوصول إلى حيثما يجمعون كلّ البيانات المتوفرة |
| Ama benim de ağabeyimle aynı hedefe ulaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن أريد الوصول الي الهدف ذاتة الذي يريد أخي تحقيقه |
| Hayır aşkı ilgilendiren mesele. Kız arkadaşıma ulaşmam lazım. | Open Subtitles | لا، إنه أمر يتعلق بالحب أنا أحتاج أن أصل لصديقتى في أسرع وقت |
| Gençken, umutsuzdum kesinlik isteğim vardı, yol bitmiş gibiydi ama oraya ulaşmam gerekiyordu. | Open Subtitles | عندما كنت أصغر سنا, كان هناك يأس, رغبة باليقين كأنما كان هناك نهاية للمسار, و كان علي أن أصل هناك |
| Bakın, akşam olmadan önce sınıra ulaşmam gerekiyor. Parasını fazlasıyla veririm. | Open Subtitles | اسمع, اريد ان اصل الى الحدود مع حلول الليل |
| Motora ulaşmam gerekiyor trenin kontrolünü alabilmek için. | Open Subtitles | إستمع , أحتاج للوصول إلى غرفة القيادة لإحكام السّيطرة على هذا القطار |
| -Benim ulaşmam çok zor. | Open Subtitles | والجريمة المنظمة وذلك على مستوى يصعبُ عليّ الوصول إليه |
| Mümkün olduğunca çabuk Los Angles'e ulaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | يلزمني فقط الوصول إلى لوس أنجليس بأسرع وقت ممكن |
| Gemin sabit diski sinyali hala başlatabilir, ama, yönlendirmek için ordunun uydularına ulaşmam gerekiyor | Open Subtitles | قرصها الصلب مازال يبدأ النبض لكني أحتاج الوصول إلى جيش الأقمار الصناعية لإذاعته |
| Ensizyonu bitirdim ve senden alt kısma ulaşmam için üst rahmi kenara çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | لقد أكملت الشق سأطلب منك تحريك الرحم العلوي جانباً حتى أستطيع الوصول إلى السفلي |
| Bunun adı onurlandırma sistemi... ve kendi testlerime ulaşmam gibi bir şey söz konusu değil. | Open Subtitles | انه يطلق عليه نظام الشرف ولا يمكنني الوصول الى الاختبارات الخاصة بصفوفي |
| Üniversite sunucusundaki veritabanıma ulaşmam gerekli. | Open Subtitles | احتاج الوصول لقاعدة بياناتي في حاسوب الجامعة |
| Doğru, personelin özel dosyalarına ulaşmam imkansız. | Open Subtitles | لأنّه يستحيل أن أصل إلى ملفات شؤون الموظفين هذا مستحيل |
| Maureen'e, Frank ve Dee'den önce ulaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أصل الى موريين قبل فرانك وديي |
| Net olmak gerekirse, bilgisayara ulaşmam gerek. | Open Subtitles | بالتحديد أريد أن أصل إلى الحاسب الآلي الخاص بها, |
| Güvenliği oyala. Ona önce benim ulaşmam lazım. | Open Subtitles | قومى بتأخير الأمن، لابد أن أصل إليها أولاً |
| Sağ eline ulaşmam fiziksel olarak hiçbir şekilde mümkün değildi. | Open Subtitles | .. لم يكن هناك أى وسيلة طبيعية كى أصل ليدك وأمسكها |
| Sana ulaşabildiysem takımındaki herkese ulaşmam ne kadar kolay olur sence? | Open Subtitles | أن استطعت ان اصل لك, كم من السهوله تعتقد اني استطيع أن اصل لبيقت زملائك؟ |
| Bir adama ulaşmam lazım - Gustav Lindt. | Open Subtitles | يجب ان اصل الى شخص واحد, جوستاف ليندت |
| Yolu tamamlamak için o kanıtlara ulaşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج للوصول إلى هذه الأدلة لكى أستطيع الحصول على باقى الخيط |
| Pekala, 3%0'a ulaşmam için kaç hastaya daha ihtiyacım var? | Open Subtitles | حسنا، كم من المرضى أحتاج لأصل الى الثلاثين بالمائة؟ |