360 rengi algılayabildiğim bir noktaya ulaştım, tıpkı insan görüşü gibi. | TED | لقد وصلت إلى النقطة التي أصبحت عندها قادراً على إدراك الـ 360 لونا، تماماً مثل باقي البشر. |
Bu olayı tam olarak özümsemem birkaç gün sürdü ve bunu başardığımda, üç sonuca ulaştım. | TED | استغرق مني الأمر بضعة أيام حتى أستوعب هذه الحادثة وتداعياتها، وعندما تجاوزتها، توصلت إلى ثلاث استنتاجات. |
Geçen gün yanlışlıkla onu aradım ve sesli mesajına ulaştım. | Open Subtitles | لقد اتصلت به بالصدفة ذلك اليوم ووجدت رسالة مسجلة |
Bu aileyi bir araya getirmek için dedeme kadar ulaştım. | Open Subtitles | أتعلمين, لقد تواصلتُ مع جدي محاولاً إقامةَ عمودُ هذه العائلة |
Onca yıldır yaratıcılığımın kaynağı her neyse, ona ulaştım. | Open Subtitles | مهما كان مصدر إبداعي طوال السنين الماضية فقد عاد اتصالي به |
Kıyıya ulaştım ve şans eseri evinizi buldum. | Open Subtitles | وصلتُ إلى الشاطىء, و وجدت مكانك هنا بالصدفة |
Ve kazandım. Bütün bu insanlara ulaştım, ve hayatım hakkındaki yazıları okuyan onbinlerce okura sahibim. | TED | وربحتها. لقد وصلت لكل هؤلاء الأشخاص، وحصلت على عشرات الألاف من الأشخاص الذين يقرأون ما أكتب عن حياتي كل يوم. |
Kutba 11 Mayıs'ta ulaştım. | TED | لقد وصلت إلى القطب في الحادي عشر من شهر مايو. |
Pekala. Üçüncü bölüme ulaştım ve aşağı iniyorum. | Open Subtitles | حسنا لقد وصلت الى المنعطف الثالث اننى اتجة الى اسفل |
Dahası, şu sonuca ulaştım ki, sadece olumsuz sonuçlara odaklanmak insanı gayet olası başarılara karşı körleştiriyor. | TED | علاوة على هذا ، فقد توصلت إلى إدراك أن التركيز فقط على النتائج السلبية يمكن أن يعميك فعلا عن رؤية كل إمكانيات النجاح. |
Böylece bunu yaparken, biyolojide öyle ilginç, öyle zengin bir sınıra ulaştım ki sanki bu sınır başka bir gezegende varolmuş gibi görünüyordu. | TED | وفي القيام بذلك، توصلت الى حدود غريبة للأحياء، غنية للغاية التي بدت كما لو أنها موجودة على كوكب آخر. |
Karısına ulaştım ama Vermont'ta kız kardeşini ziyaret ediyormuş. | Open Subtitles | لقد اتصلت بزوجته لكنها كانت في فيرمونت بزيارة لأختها |
Memphis'deki kuzenime ulaştım. | Open Subtitles | لقد اتصلت مع ابن عمي في ممفيس قبل ساعه |
Ben de sohbet sitesinden diğer mekanikçi kızlara ulaştım. | Open Subtitles | ولقد تواصلتُ مع الفتيات الميكانيكيّات الأخريات من موقع الدردشة الإلكتروني. |
Onca yıldır yaratıcılığımın kaynağı her neyse, ona ulaştım. | Open Subtitles | مهما كان مصدر إبداعي طوال السنين الماضية فقد عاد اتصالي به |
Önce yolumu kaybettim ve bir süre oralarda dolaştım fakat sonunda Iguazu'ya ulaştım. | Open Subtitles | ضللت طريقي وتجولت في الجوار لمدة, لكن أخيراً وصلتُ إلى إغوازو. |
Kasabaya ulaştım. Saldırıyı başlatmak için hazır bekliyoruz. | Open Subtitles | حصلت على مراقبين على المدينة) نحن مستعدون لبدء الهجوم. |
Yatak odasının penceresine karşı bakan ahıra ulaştım. | Open Subtitles | حتى وصلت الإسطبلات فقط للنظر من غرفة نومك |
Hedefime ulaştım; sırada ne var? | Open Subtitles | حسنً ، حققتُ مرادي الآن ، ما القادم ؟ |
İki yıl sonrasında şu sonuca ulaştım ki özellikle de yerel yönetimler keseli sıçanlarla ilgili. | TED | حسنا بعد سنتين، وصلت إلى خلاصة أنه، وبالخصوص الحكومات المحلية، تتعلق بالأبوبوسومات. |
Araştırmamı yaptım ve bazı sonuçlara ulaştım. İkisini bugün sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | قمت بالبحث، ووصلت إلى عدة أمور، أودّ الحديث عن اثنين منها معكم اليوم. |
Sonunda daha fazla düşünemeyecek duruma gelip, çok sığ bir sonuca ulaştım. | TED | وعندما انتهيت من تفكيري وصلت الى استنتاج بغاية الدقة. |
Evet, evet, ve ateş mekanizmasıyla ilgili bir kayda ulaştım. | Open Subtitles | أجل وحصلت على نتيجة سجل الرصاص من علامات زناد الإطلاق |
Onların çekirdek frekanslarına ulaştım İyonik titreşimleri başlatıyorum. | Open Subtitles | لقد ولجتُ إلى تردد ذاكرتهم الحلقية. وبدأت في إدخال النبض الأيوني. |
Kısa bir süre sonra mayısta ulaştım. | Open Subtitles | ولكن ﻷختصر، لقد وصلتُ لاحقاً في مايو |