"umduğum" - Translation from Turkish to Arabic

    • آمل
        
    • تمنيت
        
    • تمنيته
        
    • أملت
        
    • توقعته
        
    • آمله
        
    • أتمناه
        
    • أَتمنّى
        
    • توقعتها
        
    • كنت اتمنى
        
    • كنت أتوقع
        
    • تمنّيت
        
    • اتمناه
        
    • ما آملت
        
    • ما أتمنى أن
        
    Patronlarım demeyi umduğum insanların önünde beni perişan ettin ama. Open Subtitles لقد صفعتني بقسوة أمــام أُناسٌ كنتُ آمل أن أدعوهم رفقائي
    Yıllık gelenek haline gelmesini umduğum gösteriyi düzenleyelim şimdi: - Balon patlatma. Open Subtitles و الأن فلنقم جميعاً بتفجير البالونات بما آمل أن يتحول لتقليد سنوي
    Gitmeden önce, bahçede bana yardım edebileceğini umduğum bir şey var. Open Subtitles قبل ذهابك هناك شيء ما في الحديقة تمنيت لو ساعدتي فيه
    Ama umduğum kadar kirlenmiş değil tabii. Senin hakkında söylenenleri duyduktan sonra bu kadar komik ve çekici olmana şaşırdım. Open Subtitles لكن ليس بالقدر الذي تمنيته. بعد كل الذي سمعته عنك،
    umduğum gibi değil. Ama tehlikeye değerdi. Open Subtitles لم تسر كما أملت لكن كان الأمر يستحق المخاطرة
    Tam, siz ahmak polislere göre bir çalışma, umduğum gibi. Open Subtitles حسنا , هذا بالضبط الصدع بعمل الشرطة الذي توقعته منكم يا رجال
    Seneye, gelecek yaz, ev sahipliği yapmayı umduğum şey; tarihteki en büyük ve en iyi aile toplantısı. TED السنة القادمة ، الصيف القادم سأقوم بإقامة ما آمل أن يكون أكبر و أفضل اجتماع عائلي في التاريخ
    Vakfımı kurduğum zaman, önce dünyayı şu anki halini düşündüm, sonra gelecek nesillere bırakmayı umduğum dünyayı düşündüm. Hayatım boyunca önemsediğim ve üzerinde etki yaratabileceğim şeylerle ilgili gerçekçi olmaya çalıştım. TED عندما نظمت مؤسستي، وفكرت في العالم كما هو والعالم الذي آمل أن أتركه للجيل القادم، وحاولت أن أكون واقعياً حول ما أهتميت به طوال حياتي والذي ما يزال لدي تأثير عليه.
    Yuva kurmak, geçmişime rağmen hâlâ yapabileceğimi umduğum bir şey. Open Subtitles حيث ينشئ عائلة، وبرغم ماضيّ فذلك أمر لا أزال آمل تحقيقه.
    Ve kardiyolojide uzmanlık umduğum için aile yadigarı ile kutlamaktan daha iyi bir yol olmayacağını düşündüm. Open Subtitles و أنا آمل أن تحصل على إختصاص قلبي فقط أدعها تحتفل مع العائلة
    umduğum gibi, tüm güçlerini topladıklarından hiç bir şüphem yok ve bize onları bir kerede ve toptan yok etme fırsatı vermiş oldular. Open Subtitles كما تمنيت,ليس لديهم شك بأنهم جمعوا كل قواتهم و قدموا لنا الفرصة المثالية لإبادتهم مرة واحدة وإلى الأبد
    İşte hayatımda gerçeklememesini umduğum birkaç şey: Open Subtitles وهذه بعض الأشياء التي تمنيت ألا تحصل في حياتي
    Sistemin başarısız olduğu iki kadının intikamını almak için sana şans verdim ve tıpkı umduğum gibi, sen de bu fırsatı değerlendirdin. Open Subtitles لقد أعطيتك فرصة لتنتقم من أمرآتين لم يستطيع النظام أن ينتقم لهم وكما تمنيت ، لقد أستغليت الفرصة
    İnsanlar için gerçekten önemli olan şeyleri konuşmak, tam da umduğum şeydi zaten. Open Subtitles ولكن هذا التحدث عن الأمور التي تهم الناس هذا بالضبط ما تمنيته
    Sonunda, umduğum gibi beni akşam yemeğine davet etti. Open Subtitles أخيراً فعل ما تمنيته و دعاني على العشاء
    Onu kurtarmayı umduğum Criterion Caddesindeki yetimhanede kalan çocuklar için oyun sahnelerdi. Open Subtitles كانت تعزف للأطفال في الميتم الموجود في شارع كريتريون,منه أملت أن أصل إليها
    Yapabileceğini umduğum kadar çok değil. Open Subtitles ليس مثلما توقعته أن يفعل هل يقوم بأية حيل؟
    umduğum şey şu ona bu işin peşini bırakmasını söylemen. Open Subtitles ما آمله هو أن تخبره بأن يتراجع ويترك هذا الأمر
    umduğum kanıt henüz yok, ama yakın gelecekte olacağına inanıyorum. Open Subtitles الدليل الذي أتمناه ليس موجود و لأكنه سوف يكون قريبا هنا
    Bir gün üstüme olacağını umduğum bu elbiseyi bana Suzanne aldı. Open Subtitles إشترتْ سوزان لي هذا الرداء الذي أَتمنّى أنا يناسبنى يوماً ما
    umduğum donanım tecrübesine sahip değil ama iş var. Open Subtitles يافع, ليست لديه الخبرة في العتاد التي توقعتها , لكن يبدو لطيفاً كفاية
    İşte evleneceğim kişiye hiçbir zaman söylemeyeceğimi umduğum bir şey söyleyeceğim. Open Subtitles أليكم شيئاً كنت اتمنى ان لا اقولة الى الشخص الذى سأتزوجة:
    Ve kardiyolojide uzmanlık umduğum için aile yadigarı ile kutlamaktan daha iyi bir yol olmayacağını düşündüm. Open Subtitles منذ كنت أتوقع شيئا خاصا أنا أعرف كيف للاحتفال
    Ve kendimi eski yaşam tarzıma yöneltmem, hiç de umduğum kadar sorunsuz olmadı. Open Subtitles وأعود إلى طريقة الحياة القديمة لم يسير الأمر جيّداً كما تمنّيت
    Ve tek umduğum şey, belki günün birinde ben de o insanlardan sayılırım. Open Subtitles وكل ما اتمناه بأنه في يوم ما, ربما أعد من ضمن هؤلاء الناس
    Benden aldığı büyü gücü, yapmasını umduğum şeyi yaptı. Open Subtitles إنه .. السحر الذي أخذته مني لقد فعل ما آملت أن يفعل
    Burada olacağını umduğum oldu. Masum olduğu anlaşıldı. Open Subtitles ما أتمنى أن يحدث هنا تمت تبرئته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more