"umduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • تأمل
        
    • تمنيتِ
        
    • تأملين أن
        
    • تتوقّع
        
    James ve Phillipa seni bekliyorlar! Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun... Open Subtitles تعرف أين تأمل أن يأخذك هذا القطار، لكنّك لست متيقناً من ذلك
    Böyle bir şeyi yapabilecek biri olmadığını umduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنك كنت تأمل بأنه لم يكن قادراً على فعل أمراً كهذا
    Yedinciden medet umduğunu sanıyorum. Open Subtitles أتخيل أنّها تأمل أن تكون قضيتها الحالية، هي رقم الحظ 7
    Bak, 16 yıl önce olanları durdurmak için daha fazlasını yapabilmeyi umduğunu biliyorum. Open Subtitles إنظري، أعلم أنكِ تمنيتِ لو أنّكِ قمت بالمزيد لإيقاف ما حدث منذ 16 عامًا.
    Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun ama emin değilsin. Open Subtitles تعرفين أين تأملين أن يأخذكِ ذلك القطار، لكنكِ لستِ متيقنة
    Mahalledeki basit bir evcil hayvan dükkanında ne bulmayı umduğunu bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ماذا تتوقّع أن تجد، في متجر حيوانات أليفة بسيط.
    Onun durum güncellemesi, bu akşam seninle takı yapacağını ve bir yüzük olacağını umduğunu söylüyor. Open Subtitles حالتها الجديده تقول أنها ستصنع إكسسوارات معكَ الليله وهي تأمل بـ خاتم
    Bak Nick, doktorların bir şey yapabilmesini umduğunu biliyorum. Open Subtitles اعلم بانك تأمل.. بان يتمكن الاطباء من فعل شئ ما
    Annem iyi bir kocayı korkutup kaçırmayacağımı umduğunu söylemişti. Open Subtitles والدتي قالت أنها تأمل أن لا أخيف زوج طيب
    Bunun doğru olmasını umduğunu biliyorum Matt, ne de olsa nişanlısınız ama benim bir hafızam var. Open Subtitles "أعلم أنّك تأمل أنّ هذا حقيقي ، يا "مات أنتم الرجال تحاولون إحكام وثاق كل شئ لكنّي لدي ذاكرة
    Senin bunun ne anlama geldiğini bileceğini umduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنها تأمل أن تعرفي معنى هذا السؤال
    Vanessa sana çok değer veriyor ve gelmeni umduğunu biliyorum. Open Subtitles وكنت أعرف أنها كانت تأمل منك أن تحضر
    Bayan Florrick, bu kurulun şirketim aleyhine yanlı davranacağını umduğunu kabul etti. Open Subtitles {\pos(192,220)} السيدة (فلوريك) إعترفت أنها تأمل أن يتحيز هذا المجلس ضد شركتي
    Ne umduğunu biliyorum, Paul. Open Subtitles انا اعلم ما كنت تأمل , بول
    Anneye, seks yapmasını umduğunu söyle. Open Subtitles قل لماما انك تأمل ان تحصل على مضاجعة!
    Senin umduğunu yapmak için gelmedim. Open Subtitles -لم آتي بسبب ما تمنيتِ أن تفعليه
    Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun ama emin olamıyorsun. Open Subtitles تعرفين أين تأملين أن يأخذك هذا القطار، لكنّك لست متيقنة من ذلك
    Rebekah'ın bedenini bulmayı umduğunu biliyorum ama benim başka planlarım var. Open Subtitles أعلم أنّك تتوقّع إيجاد جسد (ريبيكا)، لكنّ لديّ خططًا أخرى.
    Rebekah'ın bedenini bulmayı umduğunu biliyorum ama benim başka planlarım var. Open Subtitles أعلم أنّك تتوقّع إيجاد جسد (ريبيكا)، لكنّ لديّ خططًا أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more