"umursadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • تهتمين
        
    • تكترث
        
    • تهتم بشأن
        
    Seni asla aldatmadım ben ve hâlâ umursadığını bilmek güzel. Open Subtitles لم أخنك قط لكن من الجميل معرفة أنك تهتمين
    Şimdi var olup olmadığımı umursadığını biliyorum. Open Subtitles الآن أعلم بأنك تهتمين حقاً بوجودي من عدمه
    Hiçbir odadaki hiç kimsenin düşüncelerini umursadığını sanmıyorum. Open Subtitles اشك في انك تهتمين بما يعتقده اي أحد في هذه الغرفة عنك
    Gerçekten beni umursadığını, bana güvendiğini anlamanın yolunun bu olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنّي بهذه الطريقة سأعرف إنْ كنتَ تثق بي فعلاً و إنْ كنتَ تكترث فعلاً
    umursadığını görmek güzel. Open Subtitles من الجيّد رؤيتك تكترث
    Polislerin, zencilerin zengin olmasını umursadığını mı sanıyorsun? Böyle işlerde. Open Subtitles أتعتقد أنّ الشرطة قد تهتم بشأن إدمان الزنوج في المجمّعات السكنية؟
    Bana söylediklerine inanarak, beni umursadığını söylediğinde sana kandığım için kendimi çok salak hissediyorum. Open Subtitles انا اشعر بالغباء بصدق ماذا ستقولين لي انك تهتمين بموتي
    Sadece ikinci sahnenin sonundayken beni, numarana devam edemeyecek kadar fazla umursadığını fark ettin. Open Subtitles ...نحن فقط في نهاية الفصل الثاني ...لقد ادركتي بأنك تهتمين كثيرا لأجلي لتكملي خدعتك
    - Tamam, bak, seni tanıyorum ve artık Ethan' la flört etmezsin, en azından onu umursadığını düşündüm. Open Subtitles حسناً , انظري , أعرف أنكي و "إيثان" لا تتواعدون بعد الآن لكن علي الأقل أعتقد أنكي تهتمين به
    Ayrıca senin de bu adayı umursadığını biliyorum. Open Subtitles وأعرف أنكِ تهتمين لهذه الجزيرة.
    Seni fazlasıyla umursadığını düşündüğüm bu genç adamı. Open Subtitles ذلك الشاب خاصتكِ والذي تهتمين بشأنه
    Ne düşündüğümü umursadığını söyledin. Open Subtitles أنتي قلتي بأنكي تهتمين بما أفكر به
    Eğer onu umursadığını duyarsa bu sayede Ellie'yi umursamasını da sağlayabiliriz. Open Subtitles اذا فهم أنكِ تهتمين به (هكذا ستجعلينه يهتم بـ (ايلي
    Ben aslında beni umursadığını düşünmüştüm. Open Subtitles ظننت حقا انك تهتمين بي
    Bak şimdi umursadığını biliyorum. Open Subtitles اوه,حسنا الان اعلم انك تهتمين
    Neden umursadığını bile bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف لما تهتمين.
    Beni umursadığını bilmiyordum. Umursamıyorum. Open Subtitles -كنت أعتقد أنك لا تهتمين بأمري
    Saygısızlık etmek istemem ama Bayan Roxanne Ford'un nereden giyindiğimi umursadığını sanmıyorum. Open Subtitles لا إهانة يا صاح، لكن أنا لا أعتقد أنّ السيّدة (روكسان فورد) تكترث من أيّ مكان أتسوّق
    Partimi gerçekten umursadığını sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنك تكترث لحفلتي
    Kızları umursadığını sanıyordum. Open Subtitles لقد اعتقدت انك تهتم بشأن الفتيات
    Neden havayı umursadığını bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم لما قد تهتم بشأن الطقس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more